Ekşiden Porto maçı değerlendirmesi: Tolgay Pepe ve muhteşem bir sonuç

şampiyonlar ligi grubunda lider çıkmayı garantileyerek türk futbol tarihinde bir ilki gerçekleştiren takımım. son maçımızda yenilmezsek bir türk takımının topladığı en fazla puana da ulaşacağız. çok mutluyum. 

1- cenk tosun'un top indirme istatistiklerini çok merak ediyorum. inanılmaz gerçekten. nice pivot forvet geldi geçti ama cenk'in bu sezonundaki kadar iyi bir hava topu performansı ben hatırlamıyorum. takımı tamamen kendi başına ileride tutuyor. bugün kendisini marke eden stoper felipe 1.91 boyunda cenk'ten tam 8 santimetre daha uzun. 1.83 boyla leblebi gibi top indirip bu topu mutlaka arkadaşlarına kazandırmak için çabalaması inanılmaz. bugün (bkz: 21 kasım 2017 beşiktaş porto maçı) attığımız golden önce topu orta sahada indirip zorla arkadaşlarına kazandırıp golü en baştan en sona o yarattı. hem bu kadar süratli, hem bu kadar top indirebilen bir forvet ben hatırladığım senelerdir türkiye'de görmedim. dünyada bile sınırlı sayıda bulunur bu tarz oyuncu. harry kane mesela. uzun süredir diyorum zaten cenk için türk harry kane diye. tottenham, kane'e yedek arıyor, transferi hiç sürpriz olmaz. 

2- tolgay ali arslan. vakti zamanında çok eleştirdim, son 8 aydır iyi oyunuyla beni hep mahcup etti ama artık yerin dibine sokuyor performansıyla. kırk yıllık oğuzhan'cıyım bugünkü kadar etkili 8 numara performansını hiç görmedim ozzie'den. koca bir maşallah bu müthiş oyununa, beni yerin dibine sokmaya aynen devam. 

3- şu kornerlerde ön direğe ve frikiklerde alçak top kesme olayı. bilic döneminde en büyük sıkıntımız duran top organizasyonlarıydı. iki sene boyunca duran top organizasyonlarından 2-3 gol belki bulmuşuzdur, ki bu bile iyimser bir rakam ben şahsen tek bir tane bile hatırlamıyorum. bilic'in ilk sezonunda gökhan töre ve oğuzhan özyakup ikinci sezonunda sosa ve töre kullanıyordu kornerleri/duran topları ve sürekli ön direğe giden toplar hiçbir tehlike yaratmıyordu. gerçekten koca iki sezon attığımız tek bir gol bile kornerden veya frikikten gelen bir orta vasıtasıyla. şenol güneş geldiği sezon bu konuda büyük atılım gösterdik. q7'nin inanılmaz korner performansının da etkisiyle son iki senede tahmin ediyorum 15 civarı korner/frikik organizasyonunda gol bulmuşuzdur. bu sene pepe gibi efektif bir stoper, kafa toplarında kendini inanılmaz geliştirmiş talisca ve cenk'e rağmen kornerlerden pozisyon yaratmakta çok zorlanıyoruz. bu hususu düzeltirsek son iki şampiyonunda önemli bir gol opsiyonumuz geri dönecek. 

4- bu sene en büyük hayal kırıklığım jeremain lens. sebebi şu: ryan babel'in bence en önemli özelliği gücünü inanılmaz tasarruflu kullanması. dikkat edin, babel oyunun başlarında çoğunlukla topu driblingle sürüklemeye çalışmaz, daha çok topu saklayıp pas opsiyonlarını arar. ikinci yarıda ufak tefek driblinglere başlar özellikle 70'ten sonra zaten gücüyle, top saklamasıyla perişan ettiği bekler karşısında yaldır yaldır oynar. ancak, böyle bir oyuncudan yedek kalmış olsa da benzeri bir verimi alabilirsiniz. bu sebeple, takımı bir üst seviyeye taşıyabilmek adına babel'in bu son 20 dakikaya sakladığı gücünü maçın başında ortaya koyabilecek ve babel'i yedeğe itecek kalitede bir kanat transferi yapılmasını çok istiyordum. lens bu iş için biçilmiş kaftandı. ama şu ana kadar gösterdiği performansla kerim frei'ı bile aratıyor. lens'in toparlanması gerçekten takıma sınıf atlatacak, ama vakit geçiyor ve lens'te hala bir kıpırdanma yok. 

neyse. q7'nin kaleci tarafından harika çıkarılan iki şutu, babel'in direkte patlayan ve 30 metreden vurduğu enfes şutları derken bu maçı da kazanabilirdik. bir önceki monaco maçını da kazanmamız işten bile değildi, çok pozisyon harcadık. sonuç olarak şampiyonlar ligi'nde 5'te 5 yapabilecek kalibrede bir takım izlemekten çok büyük gurur ve mutluluk duyuyorum. 

aşığım renklerine beşiktaş.

href="https://eksisozluk.com/entry/72289302">https://eksisozluk.com/entry/72289302