31 Mart 2018 Cumartesi

oynanan oyuna ve isteksizliğe tepki var


vodafone park tarihinin en kötü maçlarından biri ve kesin olarak en kötü 2. yarısını oynaıdğımız maç.

23 dakika forvetsiz oynamanın izahı yok gerçekten.


caner'in topla çıkarken yaptığı kayıplar gerçekten sıkmaya başladı, yeter da.

lens'e değinmiyorum bile, sakat göre sağlıklı lens'ten daha faydalı olur.

her dokunulan alanyaspor'lu futbolcunun kendini yere atması, orta sahada top kaybeden alanyaspor oyuncularının kendini yere atması, hakemin her yere yatan futbolcu için oyunu durdurması, kontra atakları kesmesi. lens ve caner'in ceza sahası içinde yapmış olduğu fauller(!) oğuzhan'a zorla çıkarılan sarı kart ve haftaya cezalı olacak olması.

ne güzel yardım etmiş hakem valla, allah herkese böyle yardım eden takım nasip etsin, görelim sonra.


https://eksisozluk.com/entry/75587265

Beşiktaş-Alanyaspor maçı değerlendirmesi-3


kazandigimiz ama umut vermedigimiz bir mac oldu. ılginc bir sekilde takimda bir isteksizlik var. talisca gol disinda yok. caner ve lens cok cok kotu, hele lens pas atmaktan aciz. atiba bitmis. babel eski halini mumla aratiyor. love ve negredo yetersiz.


zorla basaksehir’i sampiyon yapacagiz resmen. cok cok ciddi bir uyanis gerekiyor ancak pek olacak gibi degil.

okumadim henuz ama pesin pesin hakem diyen mallara hakemlik tek onemli pozisyonun tolgay’in karti oldugunu soylemek lazim. onda da sariya da, kirmiziya da itiraz edilmez biraz oyle bir pozisyondu. melo’nun kasti ayak kirma girisimlerine sari bile cikmazken gulen gerizekalilar hic sasirmadigimiz sekilde simdi buna agliyor. onun disinda hakem iki taraf adina da faullerde bir tutarlilik saglayamadi, ikinci yari kontrolu biraz kaybetti ama sonuca etki edecek bir hatasi olmadi.

https://eksisozluk.com/entry/75587085

Beşiktaş-Alanyaspor maçı değerlendirmesi-2


hakemin itina ile katlettiği maç . bu kadar kötü maç yönetilmez .
 
kendi sahasında zaman geçiriyor diyen çomarların maçlarını göreceğiz . kalmış sekiz maç , kaldı yedi şimdi , skor avantajın var tabiki zaman geçireceksin manchester city değilsen. salak salak konuşmayın . koyduk geçtik , git şimdi yen gel maçını hadi , ensendeyiz. 

bunun dışında göztepe maçına elimizde sadece necip medel ikilisi kaldı . bu orta saha ile nasıl gol atarız bilmiyorum. yine taliscanın şapkadan tavşan çıkarmasını bekleyeceğiz , yada hala patlama ! beklediğimiz uber yeteneklerimiz lens , negredo, love üçlüsünden biri patlayacak. zor.

https://eksisozluk.com/entry/75587031

Beşiktaş Alanyaspor maçı değerlendirmesi-1


ilk yarı mükemmele yakın bir oyun,2.yarı yine duran ve kötü bir futbol...

bu maçı rahat kazanman lazimken bu kadar sıkıntıya düşerek maç kazanması geri kalan 7 maç için ümit vermediğini belirtmek isterim.
şenol hocanın oyuncu tercihlerinde yine sınıfta kaldı. bugün negredo'nun neden çıktığı hususunda biri açıklama yaparsa sevinirim.
oğuzhan uzun bir süre sonra bu kadar diri ve etkili maç çıkardı 
gökhan mükemmeldi.
togay,babel ve atiba çok top ezdi.
talisca muazzam bir gol atti.ama diğer dakikalarda resmen yokları oynadı.
galip gelmek güzel ama takım umut vermiyor...
ayrica seyirci 60.dakikadan sonra neden sustu neden tiyatro seyreder gibi macin izledi onu da anlamadım.
tebrikler beşiktaş'ım...

https://eksisozluk.com/entry/75587081

Beşiktaş'ta 2018-2019 kombine yenileme süreci başladı



2018-2019 sezonu için kombine yenileme 2 nisan'da başlayıp 29 nisan'da sonra eriyor.

indirimli kombine fiyatları:
1.kategori 4.750,00 tl
2.kategori 4.250,00 tl
3.kategori 3.250,00 tl
4.kategori 2.900,00 tl
5.kategori 2.700,00 tl
6.kategori 2.500,00 tl
7.kategori 1.350,00 tl
8.kategori 1.250,00 tl

http://www.bjk.com.tr/…e_yenilemeleri_basliyor.html

Uefa'dan Beşiktaş'a çok iyi haber



UEFA, verdiği sözleri tutan Beşiktaş’ın 5.5 milyon euro’luk tedbir kararının 4 milyon euro’luk kısmını kaldırma kararı aldı.

UEFA'ya verdiği sözleri tutan Beşiktaş sezon sonu itibariyle "sattığın kadar al" maddesinden muaf olacak. İstediği kadar bonservis bedeli ödeyerek transfer yapabilecek. Beşiktaş'a bir müjde daha geldi. UEFA, Beşiktaş'a getirdiği 5.5 milyon euro'luk tedbir kararının 4 milyon euro'luk kısmını da kaldırma kararı aldı. Mali kriterlere uyan Beşiktaş'ın ödemesinin en kısa sürede yapılacağı ifade edildi.
Bu arada üçüncü kez üst üste şampiyonluk isteyen Baeşkan Fikret Orman kolları sıvadı. Ofisini Ümraniye'ye taşıyan, futbolculardan daha fazla tesislerde zaman geçirmeye başlayan ve herkese kapısını açan Başkan Orman, Şenol Güneş'in de en büyük yardımcısı oldu. Takımının kalan tüm maçları kazanıp şampiyon olması için Ümraniye'de ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu yöneticiler ve Güneş'le paylaştı. (Fotomaç)

29 Mart 2018 Perşembe

fbi'ın özel ajanlar için yaptığı test çok kolay gibi ama katılımcıların sadece % 5 i çözebiliyormuş



Sosyal medyada dolaşan bu test kullanıcıların büyük ilgisini çekti. Amerikan Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) özel ajanları için yaptığı bu testi katılımcılardan sadece yüzde 5'i geçebiliyor. İşte yaratıcı düşünme ve mantığınızı kullanma becerilerinizle sonuca ulaşabileceğiniz o sorular... (Cevaplar foto galerinin en sonunda)

  • 1. Çocuğun annesi kim?

    1. Çocuğun annesi kim?
    Odada oturan iki kadından biri yerdeki çocuğun annesi. Resmi dikkatlice inceleyin ve hangisi çocuğun annesi bulun.
  • 2. İki hap

    2. İki hap
    Seri katil kurbanlarını hep aynı yöntemle öldürüyor. Önce onları kaçırıyor, soyuyor ve önlerine iki tane hap koyuyor. Bu haplardan bir tanesinin zehirli bir tanesinin ise zararsız olduğunu söyleyip seçmesini istiyor. Kurbanın seçmediği diğer hapı ise kendisi yutuyor. Kurban her seferinde zehirlenerek ölüyor. Seri katil her defasında zararsız hapı nasıl alıyor?
  • 3. Buzlu içki

    3. Buzlu içki
    Sıcak bir günde, bir kadın ve bir erkek restoranda 5 tane buzlu içki siparişi veriyor. İçkilerden 4 tanesini kadın hemen içiyor. Bir tanesini ise adam içiyor. Adam daha sonra içkiden zehirlenerek ölüyor. Doktor içkilerin hepsinin zehirli olduğunu söylüyor. Aynı içkilerden 4 tane içen kadın nasıl ölmedi? (Dikkatlice yeniden okuyun.)
  • 4. Teyp

    4. Teyp
    Bir adam yanında silah, çanta ve teyiple ölü bulunuyor. Polis teypteki son kaydı dinlemek için "Play" tuşuna bastığında, "Bu hayattan çok yoruldum artık acımı sonlandırmak istiyorum" diyen bir ses ve hemen peşinden silah sesi duyuyor. Ancak polisler bunun intihar değil bir cinayet olduğunu düşünüyor. Ses kaydına rağmen polisler bunun bir cinayet olduğunu neden düşündü?
  • 5. Yılbaşı gecesi

    5. Yılbaşı gecesi
    Bir adam komşusu tarafından hırsızlıkla suçlanıyor. Komşusunun polise anlattığına göre, adam yılbaşı gecesi komşusunun evindeki partiye geldi ve evden bazı değerli eşyalarını çalmıştır.
    Ancak hırsızlıkla suçlanan adam komşusunun söylediklerini kabul etmeyerek polise, ailesiyle birlikte yılbaşını başka bir arkadaşlarının evinde geçirdiklerini ve evden çıkmadan ağacı süslemek için bile zor zaman bulduğunu söyler. Polis hırsızlıkla suçlanan adamın ifadesine inanır. Bu kanıya nasıl varmıştır?
  • CEVAPLAR

    CEVAPLAR
    Resmin solundaki yeşil kıyafetli kadın çocuğun annesi. Çünkü sandalyedeki oturuşu ve ayaklarının duruşu çocuğunu koruma iç güdüsünde olduğunu gösteriyor. Bunun yanında, küçük çocuklar bir aktivite yaparken genellikle annelerine yüzleri dönük halde olurlar. Çocuğun duruşu da annesini işaret ediyor.
  • İki hap da zararsız. Sadece kurbanın önündeki su zehirli.
  • Zehir aslında buzda. Kadın içkileri buzlar erimeden, hemen içtiği için ölmedi.
  • Eğer adam intihar etmişse teypteki kaseti nasıl geri sarabildi. Polisler "Play" tuşuna basınca ses kaydı en başından başlamıştı.
  • Polis arkadaki yılbaşı ağacının süslerinden bazılarının eksik olduğunu ve daha fişe bile takılmadığını görünce hırsızlıkla suçlanan adamın doğru, komşusunun yalan söylediğini anladı.

28 Mart 2018 Çarşamba

Beşiktaş'ımızın son 8 maçı fikstür birşey fısıldıyor



Beşiktaş-Alanyaspor31 Mart Cumartesi 19:0027. Hafta
Beşiktaş-Göztepe7 Nisan Cumartesi 19:0028. Hafta
Akhisarspor-Beşiktaş13 Nisan Cuma 20:0029. Hafta
Beşiktaş-Malatyaspor22 Nisan Pazar 19:0030. Hafta
Galatasaray-Beşiktaş29 Nisan Pazar 19:0031. Hafta
Beşiktaş-Kayserispor6 Mayıs Pazar32. Hafta
Osmanlıspor-Beşiktaş13 Mayıs Pazar33. Hafta
Beşiktaş-Sivasspor20 Mayıs Pazar34. Hafta

27 Mart 2018 Salı

Süper lig seyirci ortalamaları... Beşiktaş neden liderliği kaptırdı!!


Hürriyet’ten Ceyhun Kuburlu’nun haberine göre, 2016-2017 sezonunun 25’inci
haftasına kadar satılan biletlerden elde edilen gelir 2 milyon lira olurken, bu rakam 2017-2018 sezonunun 25’inci haftası itibariyle 2.9 milyon TL’ye yükseldi.
Maç başına ortalama seyirci sayısı da 13 bini geçti. Ligde en çok taraftara oynayan kulüp ise Galatasaray oldu. Türk Telekom Stadı’nda oynanan lig maçlarında bu sezon ortalama 38 bin kişiye ulaşıldı.

Galatasaray ve Beşiktaş 30 bin barajını geçti

2017-2018 futbol sezonunda iki takım ortalama seyircide 30 bin barajını geçmeyi başardı. Galatasaray’dan sonra ikinci sırada Beşiktaş yer aldı. Vodafone Park’ta 12 maçta ortalama 33 bin 154 taraftara oynandı.

Fenerbahçe, Trabzon ve Bursa 20 binde

Fenerbahçe, Trabzonspor ve Bursaspor ise 20 bin barajını geçen takımlar oldu. Sarı-lacivertli takım 28 bin 724 kişiye oynarken, Trabzonspor 25 bin 101 kişiye oynadı.
Konyaspor, Antalyaspor, Kayserispor, Sivasspor ve Malatyaspor da en çok taraftar çeken takımlar arasında yer aldı.

Charlton Athletic FC: Sevdanın ligi olmaz



kaynak: https://www.birgun.net/haber-detay/charlton-athletic-fc-sevdanin-ligi-olmaz-209587.html

Charlton Athletic… Londra’nın güneydoğusunda 14.385 nüfuslu Charlton mahallesinin kırmızı beyazlı takımı, nam-ı diğer ‘Red Robins’ (Kızıl Saksağanlar). Milli maçlar nedeniyle verilen aradan yararlanıp, 3. Ligin sessizliğinde izlediğimiz o köklü takımı hatırlayalım bu hafta, endüstriyel futbolun zenginliğinde giderek büyüyenlerin yanında altlarda play-off’u zorlayan takımın hal ve gidişini anlatalım meraklısına…

Mahalle de takımı gibi kendi halinde, en bilindik yanı İngiltere tarihinde suikast sonucu hayatını kaybetmiş yegâne Başbakan Spencer Perceval’ın mezarının bölgede yer alan St Luke’s klisesinde olması. 1905 senesinin yazında mahallenin topa meraklı gençleri tarafından sağlık için spor amacıyla kurulmuş. 1920 senesinde profesyonelliğe geçiş yapmış ve 1921’de liglere kabul edilmiş. Sonrası genelde alt liglerde geçen, zaman zaman saman alevi misali parladıkları asansör takımların izlerini taşıyan zamanlar. 80’li senelerin ortalarından 90’lara kadar en üst ligde mücadele edip sonrasında düştüler. 2000-2007 arasında yeniden elitlerin karşısında izledi onları futbolseverler fakat yine tutunamadılar. Ama düşmekten de kötüsü var. 1985 senesinde evsiz kaldılar, kulübe 1919’dan beri ev sahipliği yapan The Valley Stadı çok eskiyince yerel belediye tarafından vetoya uğradı. Gel gör ki kulübün parası olmadığından futbol mabetlerini yenileyemediler. Yerel belediye de stadı güvenli görmediği için izin vermeyince maçlarını Crystal Palace’ın Selhurst Park Stadı’nda oynamak zorunda kaldılar. Bu gelişme futbol tarihinde bir ilki yarattı, 1990 belediye seçimlerine taraftarlarının kurduğu ‘The Valley’ partisiyle katıldılar. Manifestolarında tek hedef vardı, evlerine dönmek! Parti 15 bine yakın oy almasına rağmen seçimi kazanamadı ama daha önce görülmemiş bu hareketin getirdiği ses karşılık buldu ve kulüp 1992 senesinin aralık ayında yedi sene ayrı kaldığı yuvasına geri döndü.


Velhasıl hikâyesi biraz bizim Hacettepe’yi hatırlatıyor. Yaşı yetmeyenler için 1960’lı senelerde Türk futbolunun önemli takımlarındandı mor beyazlılar. 70’li senelerin başında İhsan Doğramacı’nın hastane projesinin neticesinde mahalle istimlâk edilip meskûnlar dağıtıldı. Geride bir mahallenin enkazı üzerine yükselmiş, adını mahalleden alan bir hastane kalmıştı. Zaman içinde yalnız mahallesini değil, mor-beyazını da yitirdi mahalle sakinleri. Onlar Charlton Athletic kadar şanslı çıkıp evlerine dönemediler. Şimdilerde 2. Lig Beyaz grupta play-off’a kalmak için mücadele veriyor Ankara’nın eski takımı, ne diyelim dönsünler artık…

Charlton Athletic’e dönersek, Premier Lig’de boy gösterdikleri zamanlarda en başarılı sezonları, 2003-2004, ligi 7. sırada bitirdiler. Ama takımın dinamosu Scott Parker’ı 10 milyon sterlin karşılığında Chelsea’ye satınca düşüşe geçtiler. Charlton’u yazıp da 1987-1998 arasında takımın formasını giymiş forvetleri Carl Leaburn’u atlamak olmaz. Çalışkanlığına diyecek olmasa da son vuruşlarda pek etkili değildi 8 numara. Bir dönem 89 maçta sadece dört gole ulaşınca taraftarların bastırdığı efsane tişörte malzeme olmuştu: “Carl Leaburn gol attığında oradaydım!” Ne diyelim, taraftar aleminde bahtsız forvetini mizah konusu yapmak da var…

Takım şimdilerde League One’da (3. Lig) mücadele ediyor. 25 kişilik kadronun değeri 8,5 milyon sterlin, yaş ortalaması 25,2. Geçen günlerde ayrılan Karl Robinson’un yerine yardımcısı Lee Bowyer takımın teknik direktörlüğüne getirildi. 41 yaşındaki eski orta saha oyuncusu profesyonel futbola 1994 senesinde takımda başladı, sonrasında Leeds United ve West Ham’da top koşturdu. 2011 senesinde Birmingham City ile Lig Kupasını kazandı. Kadronun en değerli oyuncusu orta sahada görev yapan 23 yaşındaki Jake Forster-Caskey. İngiltere Milli Takımının 21 yaş altı tüm gruplarında forma giydi. Takıma ev sahipliği yapan The Valley Stadı 27.211 kapasiteli. 2016-2017 sezonunda evlerinde oynadıkları 23 maçta 11.162 taraftar ortalaması yakaladılar. Uzaklarda, Anadolu takımlarının maçlarındaki boş tribün manzaralarını görünce ülke futbolunun neden geri kaldığı aşikâr! Daha önce de yazmıştık, maç günleri tribünlerini dolduramayan bir coğrafyanın futbolu ilerlemez ve sevdanın ligi olmaz, ah bir anlasalar…

Baharı çağıran o güzel Londra gününde Charlton Athletic’in konuğu play-off’u zorlayan 265 bin nüfuslu Plymouth şehrinin yeşilli takımı Argyle. Geçen sezon 4. Lig’den yükseldiler, onların da hedefi gelecek sezon Championship’de boy göstermek. 12 numaralı formayı sadece taraftarlar için ayırmışlar. 4-2-3-1 dizilişinde kırmızı formalı ev sahibi, henüz 3. dakikada 2 numaralı sol bekleri Page’in golüyle öne geçiyor. Orta sahanın sağında 22 yaşındaki Ganalı Fosu çabukluğu, oyun zekâsıyla takımın göze batanlarından. 17’de Zyro’nun kafa golüyle fark ikiye çıkıyor. Alt lig diye hor görmeyin, golün hazırlanışı futbol okullarında ders diye gösterilir. İki takımın da oyunu geriden kurduğu, geniş alanları kullandığı ilk yarı, fırsatları değerlendiren ev sahibinin üstünlüğüyle kapanıyor.

13.989 taraftarın önünde farkı azaltmak için başlıyor Plymouth Argyle ikinci yarıya ama 3. bölgede pozisyon yaratmakta zorlanıyor. Hücumda daha çabuk çoğalan, kaptığı toplarda direk kaleye gidebilen ev sahibi, Fosu’nun topla buluştuğu anlarda etkili. Misafir takımın maç boyunca rakip kaleyi bulan pozisyonun olmayışı, ev sahibinin yedi gol denemesi bu maçın özeti. Velhasıl bu galibiyetle 8. sıraya, play-off potasının hemen altına yerleşiyor Charlton Athletic. Tıpkı bizim Hacettepe gibi onların da şans melekleri yanlarında olsun…

QPR'in elit hikayesi







O yıllara yetişmiş olanlar hatırlar, Premier Lig’in kurulduğu 1992-1993 sezonunda ligi Liverpool’un üzerinde, 5. sırada bitirmişti Queens Park Rangers, kısaltılmış adıyla QPR, Batı Londra’nın Shepherd’s Bush mahallesinin mavi beyazlıları. Kökleri 1882 senesine kadar uzanıyor, bu sene 136. yaşını kutlayacak, dile kolay. Futbol aleminin şampiyonluk yarışlarına, elitlerin ligine odaklandığı zamanlarda, hiç değilse yaşına hürmeten şehirdaşın halini hatırını sormak âdettendir diyerek hatırlayalım günümüzde Championship’te eskiyi özleyen Londra takımını. Hafta sonunda oynadıkları Batı Londra derbisi vesilesiyle hal ve gidişlerine göz atalım…


70’li senelerin ortası kulübün en başarılı olduğu zamanlar, 1976 senesinde lig şampiyonluğunu Liverpool’un ardından bir puan farkla kaçırmışlar. Bu onların tarihteki en iyi dereceleri. 1981-1982 sezonunda Federasyon Kupasını finalde kaybettiler. Premier Lig’in ilk üç sezonunda üst sıralarda zirveyi zorlarken sonrasında düşüşe geçtiler ve toparlanamadılar. 1995-1996 sezonunun sonunda 2. Lige düştüler. Takımın o senelerdeki en önemli gol silahı, bir zamanlar Beşiktaş forması giymiş Les Ferdinand’ın altı milyon Sterlin karşılığında Newcastle United’a transfer olması kötü sonu hazırlayan etkenlerden. Kâbus bununla da bitmedi, 2000-2001 sezonunun sonunda oynadığı 46 maçta sadece 7 galibiyetle 3. Ligi boyladılar...





Çokları bilmez ama bir dönem Ada futbolunun en zengin kulübüydü QPR, 2007 senesinin aralık ayında o dönem dünyanın en zengin 10 adamı arasında gösterilen işadamı Lakshmi Mittal kulübün yüzde 20’sini satın alınca umutlanmıştı sevdalıları. Ama olmadı, ne beklenen transferler geldi ne de kupalar! O yıllarda kulübün zenginliğiyle ilgili yorumlara şöyle cevap vermiş kulübün hissedarlarından ‘Formula One’ ile adını duyurmuş işadamı Bernie Ecclestone: “Biz zengin bir kulüp değiliz, sadece zengin bir başkanımız var!”


15 sene ayrı kaldıkları Premier Lig’e 2011’de geri döndüler ama tutunamadılar. 2013-2014 sezonunda play-off maçları sonunda yeniden döndüler bıraktıkları yere ama ancak bir sezon dayanabildiler. Şimdilerde Championship’te niceleri gibi eskiye ağıt yakıyor Ada futbolunun eski kulübü, bu yazının yazıldığı saatlerde 24 takımlı Championship’te 15. sıradalar. Bakmayın kupasız geçen zamanlara, sevdalıları umutla bekliyor güzel günleri. Geçen sezon evlerinde oynadıkları maçlarda 14.616 taraftar ortalaması yakaladılar. Efsaneleri Stan Bowles şimdilerde 69 yaşında, taraftarlar grubunun başkanlığını yapıyor...


•••


Mart ayının ortalarında, bitmek bilmeyen kışın şehri dondurduğu zamanlarda QPR Batı Londra derbisinde komşusu Fulham karşısında. 28 kişilik kadronun değeri 33,5 milyon Sterlin. Slavisa Jokanovic’in Fulham’ı 2018 senesinde ligde en fazla puan toplayan takım, en çok atıp (29), kalelerinde en az golü (6) görmüşler. Takıma ocak transferinde Newcastle United’dan kiralık olarak katılan Aleksandar Mitrovic son maçların gol makinesi, 5 maçta 7 golü var 23 yaşındaki Sırp golcünün. 18 yaşına bastığı zamanlarda UEFA tarafından en iyi 19 yaş altı futbolcular arasında gösterildiğini hatırlatalım…


QPR 4-4-2 dizilişinde başlıyor maça, rakibe karşı oynadıkları son 13 maçın ancak ikisini kazanabildiler. Gol umutları Mattt Smith 1989 doğumlu, kariyerinde alt lig takımlarında forma giydi, 2014 senesinde Fulham’ın saflarına katıldı ama fazla forma şansı bulamadı. 2017 senesinin ocak ayında transfer olduğu QPR’da 45 maçta 11 golü var. Maçın ilk dakikalarından itibaren oyunu kontrol eden, tempoyu ayarlayan ev sahibi Fulham, orta sahanın solunda 17 yaşındaki Sessegnon ligin en değerlisi, yaşı nedeniyle 2018 Dünya Kupasında İngiltere Milli Takımında yer almayacaktır muhtemel. 34’te kaptan Cairney ile öne geçiyor Fulham, orta sahada kaptıkları hemen her topta pozisyon buluyorlar. Devrenin bitimine yakın Sessegnon’un lokum pasını gole çeviriyor Piazpon. O gol QPR’ı canlandırıyor, 45’te duran top organizasyonundan Luongo’nun volesiyle farkı bire indiriyorlar. Misafir takımın topa yüzde 28 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi iki kez yokladığı devre Fulham’ın üstünlüğüyle kapanıyor…


İkinci devreye yine savunmada başlıyor QPR, orta sahada pres eksikliği, kaptırdıkları toplar en önemli zaafları. Ama 60’tan sonra canlanıyor misafir takım, orta sahada Luongo en göze batan oyuncuları. 25 yaşındaki Avustralyalı, profesyonel kariyerine 2011 senesinde Tottenham’da başladı. Son 15’te beraberlik için yükleniyorlar, aradıkları golü de 80’de buluyorlar. Fulham savunmasında Odoi’nin kaptırdığı topu gole çeviren Wszolek. Velhasıl, 23.347 taraftarın şahitliğinde takımlar puanları paylaşırken evinde puan kaybeden Fulham 3. sıradaki yerini koruyor. QPR ise bildiğiniz gibi orta sıraların müdavimi. Maç sonunda teknik direktörleri İan Holloway kadrosunun genç olduğunu, rakibe bazen fazla saygı gösterdiklerini, daha agresif olmaları gerektiğini vurguluyor…


Sahi, ne diyordu o köklü takımın şimdilerde unutulmaya yüz tutmuş hikâyesini hatırlatan o güzel şarkıda: “Eski ve yırtık ve solgun ve durgun, ama duvarımda bak atamam, sevdalı resimleri…” Onlar da komşusu Fulham gibi dönsünler artık, şehirde batı sadece Chelsea’den ibaret olmasın…

26 Mart 2018 Pazartesi

Ricardo Quaresma imza töreni 22.000 Beşiktaşlı statta




1989-90 Beşiktaş forması, dünyanın en güzel armasıyla karşımızda




Fenerbahçe'nin borcu sanıldığı gibi az değilmiş aksine..



Fenerbahçe’nin halka açık şirketinin 30 Kasım 2017 tarihli son açıklanan 6 aylık
bilançosuna göre, Fenerbahçe Sportif A.Ş’nin toplam borçları, 31 Mayıs 2017 tarihli bilançoya göre yüzde 38.7 artışla 1.7 milyar TL’ye yükseldi. Bu tutarın 1 milyar 172 milyon TL’si ise yine Ali Koç’un “Çok yüksek faiz ödüyoruz” dediği banka ve faktoring şirketlerine olan borçlar. Fenerbahçe’nin finansman borçlarının 6 aylık dönemde yüzde 56.1 gibi oldukça yüksek seviyede artması da dikkat çekiyor. Ancak hemen belirtelim bu rakamlar sadece halka açık şirkete ait. Kulüp borçları da eklendiğinde rakam daha da yükseliyor. Dolayısıyla Ali Koç’un “Durum sandığınızdan daha vahim” dediği tabloyu analiz etmek mevcut verilerle mümkün görünmüyor. Koç, yaptığı açıklamada, “İçinde bulunduğumuz borç sarmalı ve ödenen faizler sürdürülemez hale geldi. Borç stokunu yeniden yapılandırarak faiz yükünden kurtulacağız. Borçlanma maliyetini sağlıklı yapıdaki özel sektör şirketleri seviyesine getirmek zorundayız” diye konuştu.
BANKA FAİZİ % 20
Gazete Habertürk'ten Sefer Yüksel'in haberine göre Fenerbahçe 1.1 milyar TL’yi aşan banka borçları için TL’de yüzde 19.9, dolarda yüzde 8, Euro kredilerde ise yüzde 7.41 faiz ödüyor. Ancak bankacılar spor kulüplerinin son dönemde finansman için daha çok faktoring şirketlerinden borçlandığını ve burada da yüzde 25’lere varan faizler ödediğini belirtiyor. Ali Koç’un “Sağlıklı yapıda” diye bahsettiği özel sektör şirketlerinin ise şu anda mevut piyasadan yüzde 16’lar seviyesinde borçlandığı söyleniyor.
SERMAYE 2014’TE NEGATİFE DÖNDÜ
Fenerbahçe’nin özkaynakları negatif 657 milyon TL düzeyine ulaştı. 31 Mayıs 2014 tarihi öncesi pozitif olan Fenerbahçe’nin özkaynakları o tarihten bu yana ise sürekli negatif yönde azalıyor.
10 BİN ÜYEDEN YILLIK 100 MİLYON TL GELİR HEDEFLİYOR

About