26 Şubat 2018 Pazartesi

maçın özeti: eksik olmana, dezavantajlı olmana, rakibin psikolojik olarak maçta senden önde olmasına rağmen pes etmeyip geri dönmen paha biçilemez


enteresan maç.


beşiktaş'ın oyun şablonunu görünce aynı tas aynı hamam dedim içinden. talisca yok. oğuzhan yok. sosa sonrası kreatif adam sıkıntısı çekiyoruz zaten. hepten tolgay'a kaldık. olmayacak yine. tek çıkar yol, erken bir gol yememek dedim. belki bi yan top falan atarız.

ancak o da ne? sanki beni duymuş gibi erken gol de geldi. hem de ofsayttan. dedim her şey aynı, oynanan oyun aynı, hakem bile aynı(!). bir takımın kaderi hiç mi değişmez? hakkımızla bile yenilemiyoruz. bir tane şöyle hakkımız yenmediği bir derbi geçsin arkadaş. bir kere de biz kazanalım lan olmayan penaltıyla. ama yok. hakemin de etkisiyle basan bir fenere karşı kaotik bir futbol, sinir harbi. klasik beşiktaş gibi olacağız dedim. fener kaos futboluna gidecek. kapanacak. açık vermeyecek. sinirlere oynayacak. ufak ufak dürtmeler olacak. josef amip'inin tolgay'a basması gibi. kart çıkacak bize. kısaca biz telef olacağız. fener elini kolunu sallaya sallaya bizi şampiyonluk yarışının dışına itecek.

çünkü böyle olmasının bir psikolojik altyapısı var. bundan beslenip senelerce derbilerde başarılı olmuş, daha yeni başakşehir'e bu oyun planı ile şov yapmış bir fener var. psikolojik kırılma anlarında hep en kötüsünü yapan bir beşiktaş var. buraları oynayamıyoruz. bak son fb beşiktaş kupa maçına. bak geçen sene içerideki fb maçına. faul de olsa gol yedik 9 kişi fenerden bir uzun topla. açıkcası 8. dakikada maç bitti adeta benim için. nasıl bir ümitsizlik anlatamam.

ilk yarı 30 dan sonra top yapıp oynamaya başladık. umutlandırdılar pek bir sonuç alamasak da. ancak cüneyt bu durur mu? isla quaresma'nın ayağına basıyor. görüntülerde de var. bir tane yorumcu/eski hakem penaltı değil diyemedi. bura öyle mi ama? adamlar da utanma yok, namus yok , şeref yok. quaresma'ya sarı vermeli diye ağlıyorlar. yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. önce 2.sarıdan kırmızı, ardından penaltı ile tak maç 1 1 olacak. rakibin eksilecek. oyun bize dönecek. ancak yok. niye versin cüneyt!

2. yarı başlarken bir süre maçı takip edemedim, telefondaydım. tam yerime oturdum, başımı kaldırdım, sağ alttan uçarak bir şey geldi. vida imiş. quaresma erken kullanınca demarke pozisyonda kaldı. adam zagrep'ten gelip koşarak gol attı neredeyse. o an golü de tam anlamadım. hala ekrana boş boş bakıyorum. lan acaba dedim. zira yılların psikolojisi var. biz bunlara 89 gol atıp 90 da gol yemişliğimiz var. yine aynısı olacaktı medel kurtardı. böyle bir şey yok. adam piero'ya göre 39 cm yükselmiş. 2.10 yükselmiş yerden. aha dedim. şimdi a.... koyduk bunların. zerre şüphem kalmadı.

love negredo değişikliği inanılmaz yerindeydi. love neto roman arasında ezilirken güneş onu 10 numaraya çekip babel'i ileri attı. ancak love pas konusunda yetersiz kaldı. birşeyler yapmak istiyor ama olmuyordu. olduran negredo oldu. 35 golüne 35 gol kaldı diye taşşak geçenler için 35. asistine yürüyor. 12 gol 7 asisti var. maç başına 41 dk oynadı bu adam bu sezon. beklentilerimiz ondan hala büyük.

burada ve ntv de 2. golde negredo faul yaptı diyen şeytanlar var. allah çarpar adamı. roman'a dokunmuyor bile. alamayacağını anlayınca bırakıyor kendini. sonra kendi bile itiraz etmiyor pozisyona. akan oyunda quaresma'nın önüne yuvarladığı andan itibaren böyle bir gol olacağını adım gibi biliyordum. ilk yarıda sıfırladı ayağını. 2. yarıdı bafiledi. ilk defa quaresma diye bağırdım. böyle doya doya. adamın kariyer maçı oldu. sonra 3 de yaslayıp 2li averajda altımıza aldık. fener'in bu sene bize 3 golü var. 1 ofsayt. 2 penaltı. hakem olmasa gol atamayacaklar. 

bu sıradan bir galibiyet olmadı. ne anlama geliyor bu galibiyet;

* 5 yediğin bayern maçı sonrası moral kazanıp, lige ben geri döndüm mesajı vermek.
* ilk yarısında hakem hatalarıyla doğrandığın rakibine bu kez hakem hatalarına karşı galip gelmek. artı moral, artı mental yükseliş.
* senelerdir kaos futbolu oynayarak rakiplerine yenilmeyen fener'i bu haliyle ters düz etmek. fener'in avantajı bu. adamlarda sinir kemik gibi. biz çıtkırıldım. bunu da yendik bugün.tutan taktiği çevirip eline verip '' al kardeşim git bunun yenisini yap'' demek bi yerde.
* kendine kapanan takımlara karşı zorlanan 8 beraberlik gibi ultra sikimsonik bir performans gösteren takımın, kapanan takımlara karşı nasıl oynayacağını artık çözmesi. üstelik bunu en iyi yapan fizik olarak senden önde bir takıma karşı.
* eksik olmana, dezavantajlı olmana, rakibin psikolojik olarak maçta senden önde olmasına rağmen pes etmeyip geri dönmen. en tatlısı da bu. burada ''sayın, bu 1'' diyen dalyaraklara hitafen çok yerinde bir cevap oldu.

son olarak fener'e koyunca daha çok ses çıkaran ''fenerle kapışmak daha zevkli yeaa''cı galatasaraylılara şaşırıyorum. arkadaş adam bizden 3 puan önde. 6 mağlubiyet almış. deplasmanda galibiyet alamıyor neredeyse. daha önünde fener,başakşehir,trabzon ve beşiktaş maçları var. bu sene fatih terim yine şov yapacaklı entryler okuyorum. abartmayın amk. ligde sadece iç saha performansı ile şampiyon olan takım yok, olamaz da. feghouli çıkıp cristiano yasin giriyor. tabi özgüven iyi birşey ama biraz gerçekçi olmak lazım. beşiktaş aptal bir kırılma yaşayıp geri düşmezse sonuna kadar yarışın içinde kalacaktır. öyle kimse elini kolunu sallayarak şov yaparak şampiyon olamaz.

https://eksisozluk.com/entry/74526910

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.

About