8 Mayıs 2017 Pazartesi

Gençliğimin bütün yapraklarını döktün Beşiktaşım Kızabildim mi sana Asla!

Sana dün akşam  bir de 90+4 baktım Beşiktaş, gençliğimin bütün yapraklarını döktün, kızdım mı hayır?
Sana kırgınım siyahım, kızgınlık geçerde kırgınlık nasıl geçecek bilmiyorum, küstüm mü, asla? Beşiktaş’a küsülmez.
İte kopuğa meze ettin bizi. Olsun canın sağ olsun demek istemiyorum…ama?
“lisede selin adlı bir kızdan hoşlanıyordum, kız okulun en güzel kızı… kolejden gelmiş, süper miniler giyiyor, babası arabyla falan bırakıyor, bende evden sabah evden ekmek kaplayıp gelen bir tipim. Okulu inletiyoruz, bütün sınıf kıza yangın olduğumu biliyor. Evde şiirler yazıyorum, sabah getirip montuna koyuyorum vs vs vs.
Bir gün Cuma gaza geldim, kesin çıkışta konuşacağım kızla, çocuklar dediler ki; olum saçmalama çıkışta babası görür döver, sen en iyisi kızın adını tahtaya yaz, bizde kim yazdı deyince seni gösteririz, sende bağıra bağıra seni seviyorum, dersin. Hem kız etkilenir falan… neyse son ders, olacakya bir kere olanlar, derste boş…
Sınıf goy goydan geçilmiyor, bağıran çağıran şarkı söyleyen, (eve göndersinler diye bekliyor herkes).Kız kalkıp tuvalete gitti, hemen kalkıp kızın adını tahtaya yazdım, tabii bizim sınıfta kıyamet kopuyor alkış kıyamet, neyse…müdür yardımcısının odası bizim sınıfın hemen altında. Sıraları yere vurmaya başlayınca adamın tepesi atmış, fırlayıp geldi sınıfa…sınıfta çıt yok, Hasan geliyor (hasan hoca). Hoca girdi sınıfa, zavallı Selin’de tuvaletten geldi, arkasından girdi tam yerine oturacak, tahtada eşşek kadar adı yazılmış, Bakan’a sordu, kim bağıranlar falan, bi döndü tahtada Selin yazıyor, bu mu konuşuyor diye, başkan daha cevap vermeden kıza sağlı sollu bir girdi, o an boğazıma oturan taşı üniversitede anca yutmuştum, kız yediği dayaktan sonra beni öğrenince üstüne iki kat nefret etti benden”
Dün son dakika golu yediğimizde, o kaya gibi bir kaya oturdu, boğazıma… sabah iş var, biliyorum uyuyamayacağımı. Yutkundum, yutamadım… sabaha kadar marceloyla birlikte topa çıktım, çizgiye koştum, cenkten önce topa bastım, yırtındım durdum, kalkıp soğuk suyun altına girdim, işe geldim, hala haberlere bakamadım.
Kızsam nasıl kızacağım, Marceloya mı Fabriye mi, yoksa kızın adını tahtaya yazan benle aynı hatayı yapan, Cenk’emi. Yoksa kızı (Beşiktaş) elaeleme meze yapan oyuncular mı? Emenike yaratığını görmeyen hakeme mi?
Elimizde koskoca 4 puan vardı, arada ki farkı açıp rahat rahat şampiyon olacağımıza, kalan 4 maçın tamamını almamıza kaldı. Kendi göbek bağımızı kendimiz keseceğiz sanırım. Takıma inancım tamda, federasyona güvenmiyorum, İBFK’nın lobisine, hükümete olan yakınlığına güvenmiyorum, geri kalan 17 takımın bizi şampiyon olarak görmek istememesi korkutuyor. Gerçi 10 puan önde olsak ta Beşiktaşlı olmak bunu gerektirir, asla emin olamazsın, çünkü sen hakemden gol yemişsin, 10 puan ödeyken şampiyonluğun alınmış, rakip kaleye gelemezken uzatmanın son saniyesinde kendi kalene gol atmış takımsın. Arabesk şarkılar, senin kaderini anlatmaya az kalır. Daha ilk yarı Kasımpaşa maçında kendi kalemize topukla gol attığımızda bu hissiyata kapılmıştım, giden puandan çok, yaptığımız hataya üzlmüştüm.
Dünün en güzel olayı ise sahada kuş çeşitleri ayı çeşitleri ile adeta bir hayvansever derbi olmasıydı, gerçi ayıların doğal ortamı Beşiktaş olmasa da kendisine yakışan hareketleri ile kış uykusundan uyanmış ve bal aramaya çıkmış olması biz hayvanseverleri sevindirdi.
Ne diyelim Beşiktaş,
Sen ben yaştakilerin gençliğinin Nisan yağmuru sayılırsın, ıslatsan da üşütsen de baştacısın cansın, senin renklerin sağolsun.

Ercan Nogay Alper
İletişim:
@ercanalper1903
ercannogayalper@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.

About