23 Mayıs 2017 Salı

Beşiktaş'a duyulan nefret ve Beşiktaş'ın göz kamaştıran büyüklüğü

Ekşi sözlükten alıntıdır: https://eksisozluk.com/entry/68291228


kendimi bildiğimden beri beşiktaşlıyım. ama hiçbir sezonda beşiktaş'a bu kadar nefretle bakıldığını, bu kadar rakiplerinin renkleri altında tek yürek olunduğunu hatırlamıyorum. 2000 yılından beri sözlüğü takip ediyorum. troll'lerin hiçbir zaman bu kadar tek yöne saldırı yaptığına şahit olmadım. aslında bu kadarını sadece beşiktaş'a karşı değil, ligdeki hiçbir takıma karşı görmedim. bunun nedeni belli aslında. tiranları rahatsız ettik.

endüstriyel futbol'a ayak uyduramadığı için 2000'lerin başında beşiktaş'a üçüncü büyük görevi yüklendi. 10 senenin 2'sini beşiktaş alacak, kalan 8 şampiyonluk 4-4 paylaşılacaktı. çünkü medya patronları, mafya babaları, iş adamları, lobiler ve futboldan para kazanan herkes taraftarı çok olan kulüplerin başarısı için çalıştı. 2003'te şampiyon olduktan sonra 2004'e fırtına gibi başlayan beşiktaş'a bu yüzden "bi' dakka" dendi. beşiktaş taraftarına üçüncülükler reva görüldü. direnemedik.

rakiplerine yıldız oyuncu satın alıp yetişmeye çalışan beşiktaş, daha da battı. iflasın eşiğine gelen beşiktaş'a karşı rakipleri nasıl tutum sergiledi biliyosunuz. iflasla boğuşan bu koca çınarın herkes bir dalını kırmaya başladı. galatasaray taraftarıfeda kampanyasıyla alay etti. iki takım da statsız beşiktaş'a, bir maç bile stadını açamadı. "statlarını başka yere yapsalardı" dediler. biliyolardı ki beşiktaş, semti olmadan hiçbir şey başaramazdı.fenerbahçe başkanı aziz yıldırım, maaş indirimi nedeniyle oyuncularını takımda zor tutan beşiktaş'a dönüp "kafamı kızdırmasınlar onların en iyi oyuncularını alırım" dedi yaşar usta'ya tepeden bakan saim bey uslubuyla. zaten 10 yılda 2 şampiyon olan takımımız, "feda sezonundan dolayı bu sene kimse sportif başarı beklemesin" diye başladı sezonlara. bir taraftan rakiplerin mide bulandırıcı kibri, bir yandan hiçbir şey yapamamanın hırsıyla yumruğumuzu ve dişlerimizi sıktık. kurt kışı geçirecekti elbette ama yediği ayazı unutmayacaktı. unutmadı da nitekim.

hüsranla ve umutsuzca geçen 4 sezondan sonra;yaşar usta, tekmeyle girdi saim bey'in odasına. önce parasızlığımızla alay edenler, maddi sıkıntılardan tesislerini sattı. aynı sebepten avrupa'ya gidemediler. henüz sezonun başında şampiyonluk yarışından koptular. sonra şampiyonluğumuz geldi. loser denen şenol güneş, şampiyonluk yarışındaki rakibi fenerbahçe'yi domine ederek kupayı yeni stadımızda kaldırdı. rakiplerinin stadına kabul edemediği beşiktaş, "vodafone arena çok güzel bir stat oldu, deplasman yasağı kalksın rakiplerimiz de görebilsin" diyecek konuma geldi.

herkes bunun nadir görülen bir beşiktaş dominasyonu olduğunu sandı. yeni senede her şey farklı olacaktı. transfer sezonunda beşiktaş kar ederken, rakipleri milyonlarca € para çıkışıyla kurdular kadrolarını. aziz yıldırım'ın tehdit ettiği beşiktaş, fenerbahçe'nin en iyi iki oyuncusunu bedava takıma kattı. ama yine de favori onlar olacaktı. beşiktaş'ın üst üste bu kadar iyi olduğu nerede görülmüştü ? sezon öyle başlamadı. şampiyonluk umutlarını henüz ocak ayında karların altına gömdüler. bizi sığdıramadıkları statları bomboş kaldı. gelen tek tük kişiler de yönetime sövmeye geldi.

şimdi beşiktaşlılar'ın başarılarıyla övünmesine görmemişlik diyorlar. hayır, biz hırsımızı tam olarak bu zamana sakladık. hırsımız hâlâ çok diri, alaycı pankartlarınız aklımızın en önemli köşelerinde, düşene attığınız tekmelerin izleri vücudumuzda, hakkını yediğiniz futbolcularımızın teri hala sırtımızda.

beşiktaş, feda sezonundan çıktığından beri 63 hafta lider kaldı. galatasaray 14, fenerbahçe 8 hafta lider kaldı. küllerinden doğan bir takım, iki tiranı 3 yılda madara etti. ligde hali hazırda iki takıma toplamda 27 puan fark atmış durumda. yıkılması mümkün görülmediği gibi, yapılan her algıya rağmen yerinden kıpırdamıyor bile.

şimdi milyonlar vererek kurduğun kadrolara, medyanın kazandığı para artsın diye seni ayağa kaldırma çalışmalarına, "beşiktaş böyle giderse herkes digitürk'ünü iptal eder" diyenlere, beşiktaş'a karşı her ne hikmetse aslan kesilen tüm anadolu takımlarına, yanında olan lobine, mafya babalarına, şampiyonluk umudun olmamasına rağmen başka bir takımın şampiyonluk şansını hesaplamalarına, başarılı olma ihtimalin olan alternatif spor branşları aramalarına, sol frame'de beşiktaş'ı hedef alan tüm başlıklara, muhalif olduğu halde bir iktidar takımını şampiyon yapmak için mesai vermelerine, her renkten insanın beşiktaş'a dönüp "seni şampiyon yaptırmayacağız" demelerine bir bak ve düşün;

"sen mi büyüksün ? hayır, ben büyüğüm. yaşar usta."

4 yorum:

  1. Gozlerim dolarak okudum. Yureginize saglik gencler

    YanıtlaSil
  2. Harika bir yorum...Başından sonuna doğru,etkileyici...Her BEŞİKTAŞ'lı okumalı...

    YanıtlaSil
  3. Olum malmısınız siz cidden ne sikim tiner kafası nereniz büyük lan 3 yıldızla itaat et diyen dalyaraklar hadi şimdi siktirin gidin..

    YanıtlaSil

Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.

About