galatasaray maçından önceki iki maçta da beşiktaş'ın topla oynama oranı %72'ydi. o iki maç da 0-0 bitti.
galatasaray maçında %59'du 3-0 bitti. 7-0 da bitebilirdi.
sonraki kayserispor maçı %65 topla oynadık yine berabere kaldık.
osmanlıspor maçında %60 topla oynadık 5-1 kazandık.
sivasspor maçında tam %70 topla oynadık 2-1 kaybettik.
bugün %54 topla oynadık 2-1 kazandık. 4-1 de kazanabilirdik, 3-2 kaybedebilirdik de. ama şu kesin: topu biraz rakibe verdiğimizde oyun alanı genişlediğinde daha kolay gol buluyoruz.
yaşlı olmamıza rağmen kontraya da çok iyi çıktığımızı düşünüyorum. zeki ve tecrübeli oyuncular bunu başarıyor. şampiyonlar ligi maçlarında da iki yıldır bunu gösteriyoruz. o nedenle %70-75 topa sahip olarak rakibin yarı alanına oyunu tamamen yıkmak bizim için bir boka yaramıyor. bugün herkesin iyiydik dediği ilk yarı da yakaladığımız bir çok pozisyon açık alan, kontralar vs. maç keyif veriyor, beşiktaş da keyif veriyor. golün geleceğini izleyenler olarak hissediyoruz. gol yeme riskimiz de artıyor ama ligin en iyi kadrosuna sahipken bu riski de alalım bir zahmet.
rakip oyun anlayışını, "bırakın beşiktaş yüklensin, biz otobüsü çekiyoruz" olarak kurduğunda bu tuzağa hep düştük. 90 dakika aynı şeyi deneyip durduk. bu noktada rakibi şaşırtmak lazım.
bir de bu maçta kimsenin konuşmadığı bir sıkıntı da herkesin habire kayıp durmasıydı. babel tam şut çekecek kayıyor düşüyor. atiba tam müdahale edecek kayıp düşüyor. herkes sürekli kaydı abi sahada. krampon mu? zemin mi? nedir sıkıntı? şarıl şurul yağmur yağan avrupa maçlarında bile bu kadar kayma görmüyoruz.
kaynak https://eksisozluk.com/entry/73785280
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.