Mütevaziliğiyle, efendiliğiyle, alçakgönüllülüğüyle ve Beşiktaş’a kazandırdığı başarılar ile yalnızca siyah-beyazlı kulübe gönül verenlerin değil, rakiplerinin de saygısını ve sevgisini kazanan efsane başkan Süleyman Seba, hepimizin örnek alması gereken bir şahsiyettir.
1947 yılında İnönü Stadı’nın açılış maçında AIK Stockholm ile karşı karşıya gelen Beşiktaş’ın ilk golünü Süleyman Seba kaydetmiştir, bu gol aynı zamanda Beşiktaş’ın İnönü Stadı’nda kaydettiği ilk resmi goldür. Ancak Seba’nın Beşiktaş’taki ilkleri bununla sınırlı kalmayacaktır, bu daha başlangıçtır.
Siyah-beyazlı kulüp, 1984 ve 2000 yılları arasında kesintisiz olarak Beşiktaş başkanlığı yapan Süleyman Seba döneminde 5 Süper Lig şampiyonluğu, 4 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası ve 6 TSYD Kupası kazandı. Bugün hala pek çok otorite bu süreci Beşiktaş’ın altın çağı olarak görür.
Ancak şunu söylemek gerekir ki, şampiyonluklar kazanılır, kupalar alınır, yüksek meblağlar elde edilir, fakat tüm bunların ardından adımızı yaşatan her zaman için arkada bıraktığımız güzel anılar, iyilikler ve karakterimizin yüceliğidir.
İşte Süleyman Seba’nın adının onca başkan, onca isim arasından sıyrılıp bugün hala yaşamaya devam etmesinin yegâne sebebi budur, geride bıraktığı güzel anılar ve yüreğinin iyiliği.
Sizler için büyük başkanın adını sonsuzluğa taşıyacak birbirinden duygusal, birbirinden mütevazı ve birbirinden soylu Süleyman Seba anılarını derledik, yüreğimizdeki iyiyi büyütsün, hepimize rehber olsun diye.
1
"Canını sıkarlar, bir kaç gün gazete falan okuma. Kendini de üzme"
21 Eylül 1986 yılında şampiyonluğa adım adım ilerleyen Beşiktaş, Ankaragücü ile karşı karşıya gelir. Karşılaşma Ankaragücü’nün 1-0’lık üstünlüğü ile sona erer ve bu mağlubiyetin ardından siyah-beyazlı ekip şampiyonluğu 1 puan farkla kaçırır. Ancak burada ilginç olan golü Ankaragücü’nden bir futbolcunun değil, hakemin atmış olmasıdır. Ankaragücü’nde top koşturan bir futbolcunun şutu maçın hakemi Ahmet Akçay’a çarparak Beşiktaş’ın ağlarıyla buluşur. Peki, bunun ardından Süleyman Seba ne yapar dersiniz?
Süleyman Seba maçın hakemi Ahmet Akçay’ı arayarak teselli eder:
Hocam biz seni biliyoruz. Bu, senin ve bizim yaşadığımız bir talihsizlik oldu. Bu aralar canını sıkarlar, bir kaç gün gazete falan okuma. Kendini de üzme.
2
"Öyle bir mücadele edeceksiniz ki, hakemi bile yeneceksiniz"
Ancak Ankaragücü maçının ardından futbolcular isyan eder ve Başkan Süleyman Seba’nın yanına çıkarak federasyon ve hakemi şikâyet ederler. O esnada Süleyman Seba yine büyüklüğünü gösterir ve Metin Tekin’i karşısına alarak şu sözleri söyler:
Sizler Beşiktaş’ta oynuyorsunuz. Bir tek maçta bile sizin yerinizde olmak için tüm bir hayatını verecek milyonlarca fakir insan var. O yüzden siz öyle bir mücadele edeceksiniz ki, hakemi bile yeneceksiniz.
3
"Fenerbahçeliler de varken sevinmeyin. Çok ayıp olur"
Beşiktaş'ın efsane yıldızı Metin Tekin'in ağzından, Süleyman Seba ile bir anısı:
Fenerbahçe ile oynadığımız ve kazandığımız bir Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı sonrası rakibimizle aynı uçakla İstanbul'a dönüyorduk. Belki de gençliğin ve kupa kazanmanın heyecanıyla uçağın arkasında kutlama yapmaya hazırlanıyorduk. Süleyman Seba Başkan, bizim yanımıza gelip, "Uçakta Fenerbahçeliler de varken sevinmeyin. Çok ayıp olur." dedi. O sözler sadece spor anlamında değil hayat anlamında da bize önemli bir dersti.
4
"Beşiktaş halkın takımıdır"
Beşiktaş, 1991-1992 sezonunda 3. kez lig şampiyonu olduğunda Başbakan Turgut Özal’ın eşi Semra Özal, şampiyonluk kutlamasını kendi köşklerinde kutlamayı teklif eder. Bunun üzerine Süleyman Seba tarihe geçen şu cevabı verir:
Hanımefendi, Beşiktaş tarihi olarak halkın takımıdır ve her zaman halkın takımı olarak kalacaktır. Bu yüzden de şampiyonluğunu ilham aldığı halkıyla beraber sokakta, İnönü’de, yüreğinde kutlar.
5
"Sevinin ama rakibinizi üzmeden sevinin"
Beşiktaş’ın Galatasaray’ı 2-0 geriden gelip 3-2 yendiği maçın ardından siyah-beyazlı ekibin yöneticilerinden İhsan Kalkavan, "Galatasaray adasına Beşiktaş Bayrağı mı diksek" teklifini öne sürdü. Ancak Süleyman başkanın cevabı her zamanki gibi centilmenliğe ve spor ahlakına yaraşır bir cevap taşıyordu:
Öyle şey olur mu? Sevinin ama rakibinizi üzmeden sevinin.
Bu telkin stadyuma satırlarla gelenlerin, rakibini saygı duyulacak bir camiadan çok katledilecek bir düşman olarak görenlerin kulağına pelesenk olmalı. İnsan onurunu yücelten bu soylu davranış herkes tarafından örnek alınmalı. Keza yenilgiye uğrattığımız rakibimizi aşağılamak bizim gücümüzü değil acziyetimizi gösterir.
6
"Biz, şerefli ikincilikler de yaşadık"
Beşiktaş Dergisi'ne röportaj veren Süleyman Seba, yaptığı açıklamalarla bir futbolcunun, kulüp başkanının ve hatta herhangi bir çalışanın iş etiğinin nasıl olması gerektiğine dair adeta bir ders veriyor:
Futbol sadece şampiyonluklara sevinmek değildir. Bunu belli değerlere sahip çıkarak yaşamaktır. Biz, 'şerefli ikincilikler' de yaşadık. Toplum bunları şimdi anlıyor. O zaman bunlara gülenler vardı. Şimdi ben hepsini hayretle izliyorum. Zamanın haktan yana olduğunu görmek en büyük sevincimdir.
7
"Şerefli ikincilikler" sözünün hikayesi
“Şerefli ikincilikler şaibeli birinciliklerden iyidir.” sözünün ortaya çıktığı zamanların hikâyesi de tam bir ders niteliğindedir. 1992-1993 sezonu, Beşiktaş ve Galatasaray kafa kafaya bir şampiyonluk mücadelesi veriyor. Bu sezona değin art arda 3 şampiyonluk yaşayan Beşiktaş, 4. kez bu unvanı elde ederek Türk futbol tarihinde bir ilke imza atmak istiyor. Aynı puana sahip 2 takımdan biri ligin son karşılaşmasıyla beraber şampiyonluğunu ilan edecek. Puanlar eşit, ligin bu son maçında her iki takım da galip gelirse şampiyonu averaj belirleyecek.
Galatasaray, Ankaragücü ile Beşiktaş ise Gençlerbirliği ile karşılaşıyor. Ancak karşılaşmaların öncesinde Galatasaray tarafından şaibe iddiaları ortaya atılıyor.
Adnan Polat, şaibe iddiaları ile ilgili olarak şu ifadeleri sarf ediyor:
Beşiktaş son beş yılda Gençlerbirliği’ni sadece bir kez yenebilmiş. Şimdi Beşiktaşlı futbolcular Gençlerbirliği’ne 8–10 gol atacaklarını söylüyorlar. Bunu neye güvenerek söylüyorlar? Gerçekten Beşiktaş çıkıp maçı 10–0 kazansa bile bir şaibe konuldu.
Beklenen gün geliyor. Galatasaray Ankaragücü’nü 8-0, Beşiktaş ise Gençlerbirliği’ni 3-1 yeniyor. Şampiyon Galatasaray oluyor.
Galatasaray-Ankaragücü maçı uzun yıllar konuşuldu. Ankaragücü kalecisi Zalad’ın yediği goller şaibe iddialarının ortaya atılmasına, kendisine şahsi pirim verildiği söylemlerine neden oldu.
İşte “Şerefli ikincilikler şaibeli birinciliklerden iyidir.” sözünün ortaya çıktığı zamanlar yukarıda anlatılan sürecin ardından gelmiştir.
NOT: 92-93 sezonu bol gollü bir sezondur. Örneğin Beşiktaş 2 maçta hiç gol yemeden Ankaragücü’ne toplam 10 gol atmıştır. Fenerbahçe, Karşıyaka’yı 7-1 yenmiştir.
8
"Kimsenin adamı olmayın"
Beşiktaş için birşeyler yapmak istiyorsanız kimsenin adamı olmayın.
9
"Beşiktaşlı eğilmez"
Bir de başkanı diğer insanların ağzından dinleyelim. Bir ekşisözlük kullanıcısın Süleyman Seba ile anısı:
Sandalyede oturan kendisi ile resim çektirmek için eğilen şahsıma, ''Beşiktaşlı eğilmez.'' diyerek eğilmeme izin vermeyen büyük başkan.O sözden sonra afallayıp o resimde hayatımın en sik…o bakışlarından birini atmışımdır.
10
7'den 70'e herkese saygılı
Daha ilkokula giderken babamla kendisini ziyarete gitmiştim. Gitmeden evvel peder sıkı bir nasihat verip Süleyman Seba oturmadan sakın koltuğa oturma demişti. Neyse gittik odaya girdik, Süleyman Seba bizi görünce hemen ayağa kalktı, ceketinin düğmelerini ilikledi, geldi önce babamın sonra benim elimi sıkıp "buyurun oturun" dedi. Tabi ben emri aldım ya oturmuyorum, Süleyman Seba da misafir oturmadan oturulmaz diyerek oturmuyor. Kalakaldık ayakta anlayacağınız; 5 dakikalık bir inatlaşmadan sonra babamdan gelen otur lafıyla oturdum ve sonra Süleyman Seba da oturdu.
11
"O, saygı ve nezaketin çok önemli bir figürüydü"
Metin Tekin'in ağzından:
Benim 40, kendisinin 81-82 yaşlarında olduğu bir dönem yine bir araya gelmiştik. Seba birkaç kulüp başkanıyla birlikte bir mekânda oturuyordu. O sırada beni görüp ayağa kalktı. 82 yaşında bir adamın ayağa kalkıp "Hoş geldin" demesi, bana bir kere daha hayata dair çok şeyler anlatmıştı. Yanına 13-14 yaşında genç Beşiktaşlılar gelirdi, sevgili başkan onları da hep ayakta karşılardı. Çünkü o, saygı ve nezaketin çok önemli bir figürüydü.
12
Süleyman Seba'nın camiasına son sözleri
Seba'nın camisına son sözleri şöyleydi:
Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz, bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz ama herkesi her zaman aldatamazsınız! Ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım! 1984 yılında huzurlarınıza hangi heyecan ve duygularla gelmişsem, bugün de huzurlarınızda, aynı heyecan ve duygularla başım dik gönlüm rahat ve huzur içerisinde sizlere veda ediyorum!
13
"Beşiktaş'ı üzmesinler"
Ve son olarak efsane başkanının vasiyeti:
Üzüldüğümüz çok şey oldu ama yuttuk, oturduk… Yalnız Beşiktaş’ı üzmesinler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.