8 Aralık 2017 Cuma

Goal com'dan: Beşiktaş CL nin en sert ve mücadeleci grubundan rekor puanla çıktı bu üst düzey bir başarı


Normalde grubunu 14 puanla lider olarak bitiren bir takım için, “Şampiyonlar Ligi’nde nereye kadar gidebilir?” sorusunu sormak anlamsız olur. Zira 18 puanın 14’ünü alabilen bir takım, zaten Şampiyonlar Ligi’nin favorilerindendir. Ama bu sezon bunu kendisini son anda üçüncü torbaya atabilen bir takım başardı: Beşiktaş.
Kimileri birinci torbadan Real Madrid, Juventus, Bayern Münih gibi bir takım çekmediği için bunu kolay bir grupta yaptığını düşünse de işin aslı öyle değil. Beşiktaş belki de Şampiyonlar Ligi’nin en zor gruplarından birine düştü. Çünkü dördüncü torbadan Bundesliga ikincisi RB Leipzig’i çekti.
Son torbanın zayıf halkaları olan Maribor, APOEL ve Karabağ’dan birini çekseydi, belki o zaman birinci torbadan dev takımların gelmemesinin avantajını yaşayabilirdi. Ama APOEL’in Dortmund’dan, Karabağ’ın da Atletico Madrid’den iki maçta dört puan aldığını düşünürsek, Beşiktaş’ın Leipzig’i iki maçta da mağlup edebilmesi çok büyük bir başarıdır.
Opta verileri de Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’nin en sert grubunda mücadele ettiğini gösteriyor. Öyle ki, Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon en çok ikili mücadele kazanan dört takım da G Grubu’ndaydı: Leipzig 377, Monaco 365, Porto 362, Beşiktaş 359.
Beşiktaş işte böyle bir gruptan namağlup lider çıkmayı başardı. Üstelik neredeyse hiç zorlanmadan. Peki bunu nasıl yaptı? Oyunun iki yönünü de çok dengeli oynayarak. İstatistikler de bunu kanıtlıyor. Hücum istatistiklerinden başlayalım.
Öncelikle Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde muazzam bir şut yüzdesi tutturdu. Süper Lig’de %40,8 şut isabetiyle ile sadece Konyaspor’u geçebilen takım, Şampiyonlar Ligi’ndeyse %58,8 ile turnuvanın en yüksek şut isabet oranına sahip takımı oldu. Aynı zamanda Beşiktaş bulduğu net pozisyonları gole çevirmede de birinci
Bunu Şampiyonlar Ligi’ndeki üst düzey konsantrasyonla da ilişkilendirebiliriz elbette. Ama siyah-beyazlılar Avrupa’da ligden çok daha akıcı hücum ediyor. Süper Lig’de 14 haftada 367 orta yapan takım, Şampiyonlar Ligi’ndeyse 102 orta yapmış (62’si Ricardo Quaresma’nın).
Şampiyonlar Ligi’ndeki rakiplerinin çok daha atletik ve bulduğu pozisyonları değerlendirebilen oyunculardan oluşması, Şenol Güneş’i topun kıymetini daha çok bilen bir oyuna yönlendirmiş olabilir. Bu da haliyle daha çok pas yapıp, daha net pozisyonların bulunmasını sağladı, takım da - Cenk Tosun ve Anderson Talisca’nın önderliğinde - neredeyse bulduğu her pozisyonu gole çevirdi.
İşin savunma kısmında ise etkileyici bireysel performanslara ulaştı Beşiktaş. Örneğin grup aşamasının en çok pas arası yapan takımı oldu (116).
Hava topu kazanmada ise beşinci (188). Pas aralarında Dusko Tosic’in, hava toplarında da Pepe’nin büyük bir başarısı var. Diğer yandan Beşiktaş kalesinde en çok şut gören beşinci takım (98). Ayrıca çektirdiği şutların xG değeri ortalamasında (xGA) üçüncü. Aynı zamanda kurtarış sayısı ve yüzdesinde de üçüncü durumda. Bu da Fabricio Ramirez’in ve elbette son Leipzig maçında Tolga Zengin’in ne kadar büyük işler çıkardığını gösteriyor.
Peki tüm bu verilerin eşliğinde başta sorduğumuz soruyu yeniden soralım: Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde nereye kadar gidebilir? İstatistiklere göre sonuna kadar. Şampiyonlar Ligi’nin oynanmaya başlandığı 1993-94’ten bu yana grup aşamasını 14 puanla bitiren takımların ikisi Şampiyonlar Ligi şampiyonu oldu, dördü final oynadı, ikisi yarı finale yükseldi, 10’u çeyrek finale çıktı, dördü de son 16’ya kadar gidebildi. Yani Beşiktaş’ın da kura şansına göre daha çok ilerlemesi mümkün.
Fakat ne olursa olsun, Beşiktaş artık çok önemli bir eşiği geçtiğini biliyor. Daha da önemlisi, buraya adım adım geldiğinin farkında. Arsenal, Tottenham, Liverpool, Napoli, Benfica, Lyon, Porto, Monaco, Leipzig... Dört senede heybesine o kadar çok Avrupa takımı ve deneyim ekledi ki Beşiktaş, bundan sonra karşılaşacağı daha büyük rakipler, daha büyük başarıların habercisi olabilir ancak. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.

About