ffp genel itibari ile, kulüplerin en azından avrupa kupalarında mücadele edebilecek olanların mali tablolarını düzeltmek için ortaya konuldu. örneğin, 5 yıl arka arkaya büyük yüzdelerle zarar açıklayan kulüpler için yaptırımlar getirdi. tabi türk takımları birer birer takıldılar bu denetime ve ffp çerçevesinde bazı yaptırımlar içeren anlaşmalar imzaladılar uefa ile. örneğin biz beşiktaş olarak, bonservis veya kiralama getirisi kadar futbolcu bonservisi kiralanması ve imza ücreti ödeme taahhütü verdik yanında da her yıl için anlaşmada belirtilen maksimum tutar kadar açık vereceğimizi. gs maaş bütçesi ile ilgili anlaşma yaptı, fb de yine sattığın kadar ödeyebilirsin tadında bir anlaşma. bu anlaşmalar ffp çerçevesindeki yaptırımlar. her kulübe de facto olarak uygulanmıyor, bizim kulüplerimiz gibi kırmızı alarm veren bütçeler için bu yaptırımlar. psg'nin ise böyle bir anlaşması yok, dolayısı ile yıl sonu mali tablosunda büyük bir açık vermezse ffp çerçevesinde bir yaptırıma da maruz kalmayacak. sanırım, zaten ortada olan bir gerçeği yeterince açık anlattım.
ha platini faktörü, diğer ülkelerin lobi faaliyetleri, endüstriyel futbol ve uçuklatan paralar, tam anlamıyla bu başlığın konusu değil. bizim takımlarımız da eğer yeterli sponsor veya başka gelir kalemleri bulursa, ve bunların gerçekliğini ispat edebilirse, ffp yaptırım anlaşmaları sonrası dilerlerse 1 milyar euroya futbolcu alabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.