8 Şubat 2019 Cuma

KAGAWA İTTİFAKI "birlik beraberlik diriliş"



Japonya Beşiktaş'ın neresine düşüyor.

Gereken hırs ve liderlik Atiba'da mevcuttur. 
Hemen yazının başında söyleyeyim, tam ortasına düşüyor teorik olarak. Pratikte ise önümüzdeki günlerde çözülmeye çalışılan bir maçta göreceğiz. Gelelim Beşiktaş'ın içinde olduğu naftalin kokulu günlerin devamı niteliğindeki bu süreç.

Yüreğimizin taptaze olduğu zamanlardan çürüdüğü zamanlara efsane bir geçiş yaptık, Ekrem Dağ gibi olduğumuz yerde dönüyoruz.

Bir göz gezdirelim duruma; Love kazması Alanyaspor’un elinden Lewandowski sanılarak alındığı günden itibaren burnumuz yerden kalkmadı. (bunun bir atasözü var ama yazıyı kirletmeyelim) Atanımız iyi sandık ama kendisi çamaşır makinesi çıktı. Forvet eksikliği orta saha yetersizliği defans sıkıntısı Fabri’nin gidişi Şenol Güneş’in laz inadı derken; Şampiyonlar ligi gelmeyince yüksek maaşlı oyuncuların oluşturduğu sönmüş yıldızlar topluluğu sorunlar yaşamaya başladı. İki senelik şampiyonluğun getirdiği nakit paralar kur artışına sayılınca ortada kocaman bir borç ve maaş yükü kaldı. Elde kalan son birkaç kap kaçakta satılarak yerine yenisi konmayınca durum artık sarpa sarmaya başladı.
Taraftar taraftarlığını yapıyor ama yönetim artık çay kahve içer gibi röportaj verdiği ekranlardan kaçıyordu. Kulüp yönetilmiyor sadece idare ediliyordu.
5. Sabahın şafağında kaosu en üste çıkaracak o büyük o kutlu o Ronaldo vari forvet Beşiktaş'a adım attı. Kış artık yerine kar boran fırtınaya bıraktı.

Bu futbolcu İnönü de Beşiktaş'ın bir maçında imPARAtor’un manevi oğluyken gaza gelmiş ve kendini orta saha da yere atıp maçın 3 3 bitmesini sağlamış, daha sonra gittiği bütün renkli kulüplerde formayı öpmüş o kulübe canını vermek için salvolarda bulunmuş boylu poslu tek vuruşları iyi yan top vasat olan bir kardeşimiz. Yıllarca antipati ile yaklaşılan, sorun yaratacağı kesin olan bu kardeşimizi üstün yetenekleri olan Sayın Fikret Orman  ve transfer komitesi getirip Beşiktaş’ın ortasına bıraktı. Scout ekibimiz Asya kıtasında araştırma yaptığı sırada, Trabzon alt yapısında bu 33 yaşındaki keşfedilmemiş ucuz (2.2 milyon Euro) olan kardeşimizi keşfetti. 6 nokta körler derneği kendilerine plaket vermiş fakat alamamışlar, bu ne güzel bir transfer.

Diğer 17 takımın aklından geçen ilk cümle; Ohhhh mis gibi kaos.

Bakın daha 1 sene önce Bayern’i yener miyiz diye naralar atan taraftar şimdi ise bu yağız Beşiktaşlı yakışıklı forveti sahiplenmek zorundaydı. Daha ortada para ve konumu ile ilgili sorunlar bitmemişken hem de!

Bu cümleleri yazarken bile sahiplenme cümlesinin içine “Beşiktaş ögedir gerisi yüklemdir” yazmak istedim ama kelimeler cümle kabul etmiyor. Ha bu sırada maaşı ödenmediği için “abi bizim maaşlar ne oldu” diye yönetime soru soran bütün futbolcular kadro dışı bırakıldı ve formsuz denildi.
Evet bir ikisi formsuzdu, Tolga 3 senedir kalede değildi şimdi mi anlaşıldı, ya Tolgay (bu arada bu arkadaş tam anlamıyla truva atıymış, savunduğumdan değil maksat soruyu tamamlamak, kendisi sadece gönderdiğimiz vasat altı bir boş topçu) Love niye tutmadı niye parası verilmedi, Pepe nerede, Gökhan Töre neden kiralanmadı Orkan neden geri çağrıldı, yönetim bana sahip çıkın demekten başka ne iş yapıyor, Hoca inattan başka her işi yapıyordu. Lig başladı üst üste puan kayıpları, içeride mağlubiyetler tam bir çöküş dizisi.

Devre arası yukarıda yazdıklarım yapılmaya başlandı. Burak geldi Love tolgay Pepe gitti, kiralıklar vs. Taraftar, Başkan Burak ve anticileri şeklinde mis gibi 4 e bölündü ki zaten bir birlik yoktu.
Evet bu bir netfilix dizisi değil gözümüz kulağımız her şeyimiz Beşiktaş'ımızın içler acısı haliydi (içim ağrıyor yazarken)
Derken; Japon kağıt katlama sanatında usta, güzel gülen Samet Aybaba efektli kardeşimiz kapımızı çaldı yada davet edildi.
Dünya yeniden bizi yazmaya başladı, come to Beşiktaş etkisi bir nebze de olsa canlandı.Hiçbir şeyi unutturmaz ama en azından hafifletir ve ligi 2. Bitirebiliriz.
Yeniden birlik olmalıyız.
“hiçbir şeyi unutmadan ama”
Yönetim çıkıp, gelen nakitlerin nerelere harcandığını yapılan hataları sevapları tek tek açıklamalıdır. Burak'ı seven hain Burak'ı sevmeyen Beşiktaşlıdır mantığından vazgeçilmelidir, en azından 14 hafta. Hoca genç oyuncuları sonucu ne olursa olsun takıma monte etmeli kırmızı kart sorunu olan arkadaşlarla "go home" denmelidir.
Oğuzhan sene sonuna kadar bakılıp toparlanmazsa teşekkür edilmelidir. Defans sabit kalmalı, iç sahada sonuna kadar takım desteklenmelidir. Yönetim taraftarı azarlamak yerine sorunun kendisinde olduğunu politikanın değişmesi gerektiğini anlamalıdır.
Umut Şafak vs şahıslar reklamlarını bitirdilerse vedalaşmalı, taraftara küfür eden bu abilerin Beşiktaş olmadığı sürece bakkaldan manavdan faksız oldukları anlatılmalıdır. Yalan haberlere verilen cevaplar sertleştirilmelidir.

Bu çekik gözlü kardeşimizle gelen yalancı bahar normal bahara dönüşene kadar herkes artık susmalı ve işini yapmalıdır.

Burak kardeşimiz büyük hatalar yapmış biridir, "e adam vurmadığına göre en azından kendini affettirene kadar durumu gözden geçirilmelidir"

Bayer’i yenmeye çalışırken içerde Erzurumspor’a nasıl puan veriyoruz sorulması gereken soru budur.
 
çArşı eski günlerine dönmeli Beşiktaş'a sahip çıkmalı en azından bu sosyal medyadaki ayrıştırıcı dilinden vazgeçmelidir.
Taraftarın yeri tribün takımın işi sahadır, bu en azından bir süre ayırt edilmelidir, susmak değil sadece bu yıl bitene kadar en azından sabredilmeli. 

Aday olmak isteyen hesap sormak isteyen seçimde görevini yapmalıdır.

Kaos le uğraşırken Fener kümeden çıktı
Gs Ümit Öztürk ile 8 galibiyet aldı, rakibinden teşvik ile forvet devşirdi.

İBFK 6 tane devlet bağlantılı sponsor bağladı.

Sorarım size şimdi kaos kime yarıyor.
Ha bu arada kimseyi aklamak derdinde değilim, derdim artık Beşiktaş'ı düştüğü durumdan kurtarmak üzerine sesli düşünmektir.

Saygı ve Sevgilerimle

Hopa Japon’larından
Ercan Nogay KAGAWA Alper



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.

About