Amerikalı yazar ve CNN Futbol editörlerinden James Montague bunu şu şekilde anlatıyor.
1949-1950 döneminde Beşiktaş, İstanbul ligi şampiyonluğunu kazanmıştı. Hatta o dönem, 14 maçın tamamında forma giyen Süleyman Seba 1 de gol atmıştı.
Türk-Amerikan ilişkilerinin flört ettiği bu dönemde Beşiktaş, Amerika'dan aldığı bir telgraf ile bir futbol turnesi için Amerika'ya davet ediliyordu. O döneme kadar henüz Türk takımlarından yurt dışı turnuvalara katılan da olmamıştı. Öyle ki, Beşiktaş'ın Amerika'ya turnuvaya gittiği o yıl, Türk Milli Takımı Brezilya'da ki Dünya Kupası'na maddi yetersizliklerden dolayı gidememişti.
Beşiktaş 3 haftalık bu turne de 6 farklı Amerikan takımı ile maç yaptı. Sonuçlar şu şekilde oldu;
BJK - New York Stars = 5-3
(21 Mayıs 1950, Randalls Island, NY)
(21 Mayıs 1950, Randalls Island, NY)
BJK - New England Stars = 1-1
(24 Mayıs 1950, Fall River, MA)
(24 Mayıs 1950, Fall River, MA)
BJK - Chicago Stars = 5-2
(28 Mayıs 1950, Chicago, IL
(28 Mayıs 1950, Chicago, IL
BJK - U.S. Stars (Amerikan Karması) = 5-0
(31 Mayıs 1950, St. Louis, MO)
(31 Mayıs 1950, St. Louis, MO)
BJK - Philadelphia Stars = 7-1
(6 Haziran 1950, Philadelphia, PA)
(6 Haziran 1950, Philadelphia, PA)
BJK - American League Stars = 3-1
(9 Haziran 1950, Polo Grounds, NY)
(9 Haziran 1950, Polo Grounds, NY)
31 Mayıs'ta Beşiktaş'ın 5-0 yendiği bu Amerika karması aynı yıl Amerika'yı Brezilya'da ki Dünya kupasında temsil etmiştir. Bu maçın ilk golü de yine Süleyman Seba'ya ait.
Yıllar sonra, o maçta oynayan ve sonraki yıllarda da ABD Milli Takımı kaptanı olan Walter Bahr Beşiktaş ile ilgili şöyle diyor:
“O yıllarda, Philadelphia Nationals takımında oynuyordum. St. Louis'de, Beşiktaş'la bir maç yaptık. II. Dünya Savaşı'ndan çıkmıştık ve kendimize çok güveniyorduk. Amerikalıların, dünyanın en iyi askerleri ve sporcuları olduğuna inanıyorduk. Fakat Beşiktaş, bizi 5-0 yendi. Herkes o kadar büyük hayal kırıklığına uğradı ki, adeta şok olduk. Bu sonucu asla beklemiyorduk. Futboldan ben bile soğudum.”
Amerika'yı futboldan soğutan muhtemel 11 ise şu şekildeydi;
Ethem Karpat, Yavuz Üreten, Vedii Tosuncuk, Ömer Doğan, Süleyman Seba, Şeref Görkey, Kemal Gülçelik, Faruk Sağnak, Tanaş Çaçi, Sabri Gençsoy ve Şükrü Gülesin.
Kısacası Amerika'lıların o günkü sloganı olan “Futbol buysa, biz en iyisini oynarız.” söylemi gitmiş ve yerini, bugün bile hala onarılamamış Futbolu sevmeyen bir Amerika almıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.