3 Mart 2019 Pazar

Artık haysiyet meselesi



Türk Dil Kurumu, güncel Türkçe sözlüğünde haysiyet kelimesinin karşılığını, “değer, saygınlık ve itibar” olarak veriyor. Lafı dolandırmadan şunu söyleyelim, şu dakikadan sonra Beşiktaş’ın başında kalmakta ısrar eden hocanın da onu orada tutan yönetimin de haysiyeti sorgulanır. Beşiktaş Kayseri deplasmanına liderden 11, ikinciden 5 puan geride ve sezon sonuna dair umutları pamuk ipliğine bağlı şekilde çıkmışken, kaybedilen iki puanın muhasebesi acilen yapılmalı ve çıkan faturayı ilgili beyefendiler ödemeli. Kayserispor’un en değerli iki oyuncusu kim diye sorsanız, hiç kuşkusuz bize göre cevap Cherry ve Mensah olur ki, zaten gol ve asist rakamlarına baktığınızda bu gerçek ayan beyan ortaya çıkıyor. Cherry maç öncesi annesinin rahatsızlığı nedeniyle memleketine gitmiş, Mensah da 30.dakikada sakatlanıp oyundan çıkmış. Uzun lafın kısası Kayserispor, gerçek gücünden oldukça uzaklaşmış. Bu rakibe karşı ilk yarıyı 1-0 önde kapatıp üç puanı cebine koyuyorsun ama ikinci devrede tıpkı geçen hafta olduğu gibi cebindeki puanları çaldırıyorsun. Fenerbahçe’den 12 dakikada 3 gol yiyen Beşiktaş, Kayserispor’dan da 5 dakikada 2 gol yiyerek önemli bir başarıya(!) imza attı. İşin bu yönü takımda mental bir kırılganlığın olduğunu gösteriyor. Öte yandan Atiba, Dorukhan örneklerinde gördüğümüz üzere fiziksel bakımdan da yükü kaldıramayan oyuncuların olduğu bir gerçek. Tabi böylesi bir tabloda haftalarca yüzüne bakılmayan hatta maç sonu demeçlerinde gömülen Roco, Oğuzhan gibi oyuncuları kurtarıcı olarak sahaya sürmek de enteresan. “Onlara gelene kadar ilk 11 çıkan Caner ve Quaresma’ya bak” derseniz sonuna kadar haklısınız. Maç sonu istatistiklerine göre Beşiktaş’ta pas yüzdesi en düşük iki isim Caner ve Quaresma oldular. Bunun yanında toplam 18 orta yapan bu ikilinin, isabetli ortası sadece iki tane. Böylesi kayıpları tolere edebilmek, hele ki orta sahanızın yükünü çeken oyuncular fiziksel erozyon yaşarken hiç kolay değil. Nitekim karşılaşma da kolay olmadı. Yarın (Pazar) Başakşehir ve Galatasaray maçlarını kazandığı takdirde sırasıyla Beşiktaş’ın 13 ve 7 puan önüne geçiyorlar. Kulüp binası ve tesislerde lüks ofislerinde oturan zatlar, eğer bu tablodan gocunmuyorlarsa, haysiyetlerinin sorgulanması da normaldir.
Peki, ne yapılmalı? İvedilikle yapılması gereken hoca ile vedalaşılmasıdır. Şayet Guti’nin denenmesi düşünülüyorsa, kalan haftalar kendisiyle ilgili karar verebilmek açısından oldukça değerli olacak. Hiç olmazsa kalan haftalarda gelecek sezona yönelik hamleler enikonu düşünülüp, tartılabilir. Maç öncesi basında Guti’nin Şenol Güneş’ten bağımsız olarak bir rapor hazırladığı bilgisi yer aldı ki, ben o raporda yazanların geniş kısmına katılıyorum. Örneğin devamlı surette vurgu yaptığımız Güven’in sol kanattaki yetersizliği, Karius’un maçları en güzel yerden izlemesi(!) gibi konular Kayserispor karşısında da canımızı yaktı. Elbette o raporda yer alan bütün sorunları çözüme kavuşturmak maddi açıdan büyük bir külfet getirebilir ancak haber doğruysa kulübede doğruları/yanlışları gören bir futbol adamının yer aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Açıkçası Fikret Orman ile Şenol Güneş’in Karadeniz inatları devam eder de takımdaki bu “saldım çayıra” havası son bulmazsa, “bari Şampiyonlar Ligi’ni kovalayalım” dediğimiz sezonu Avrupa biletinden mahrum kalarak bitirebiliriz. Kalan 10 haftada Konyaspor, Rizespor, Ankaragücü, Başakşehir, Galatasaray, Trabzonspor gibi rakiplerle oynayacağımızı hesaba kattığımızda durumun tam da şu an önleyici müdahale gerektirdiği açık şekilde görülüyor.

Cem Top

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.

About