Faiktribunu.com'dan alıntıdır.
Fenerbahçe 2013 CAS temyizinde tape orjinallerinin içeriğine itiraz etmedi.
(Dipnot 1)
Fenerbahçe’nin itirazı; tape tercümelerinin hatalı olduğu ve UEFA’nın işine gelen tapeleri seçtiği şeklindeydi.
Fenerbahçe tarafından, Panel’e sunulan tercüme uzman raporunda “fahiş hatalar olduğu için sıfırdan tercüme yapılması gerektiği” üzerinde duruldu.
Panel buna cevap olarak “orijinallerin TFF kurumlarında ve mahkemede delil olarak alındığı, belli yerlerdeki tercüme hatalarının tüm tapeleri geçersiz saymaya gerek bırakmayacağı, karara etki eden tapelerin kredibilitesinin tek tek değerlendirileceği ve Fenerbahçe’nin de kendi savunması için işine gelen tapeleri seçtiği” görüşünü savundu.
CAS’ın yerel mahkeme kararları ve bunların kendi kararlarına etkisi ile ilgili tavrı net.
(Dipnot 2)
Panel bu konuda iki noktanın altını çiziyor.
a) Metalist Kharkiv’i Ukrayna mahkemeleri aklamasına rağmen ben ceza verdim.
b) Mahkemelerin ceza vermeleri için “şüpheye yer bırakmayacak ispat” gerekirken, ben tatminkar bir ikna olma ile karar verebilirim.
CAS 2013 yılında 3256 no’lu kararında Fenerbahçe’nin şike yaptığına karar verdi.
(Dipnot 3)
“Panel 2010/2011 sezonunda 4 maç ile ilgili görevlileri aracılığı ile şike girişiminde bulunmaktan Fenerbahçe’yi suçlu buldu. Panel dosyanın içeriğinin Fenerbahçe’ye disiplin cezası verilmesini gerektirdiği sonucuna vardı.”
.
2) Trabzonspor – CAS Başvurusu
Trabzonspor şikenin CAS’da sabit görülmesine ve UEFA tarafından kendi organizasyonlarıyla ilgili yaptırımlar uygulanmasına rağmen; TFF tarafından şampiyonluk tescili yapılmaması, gereken cezanın verilmemesi ve zararının tazmin edilmemesi üzerine öncelikle UEFA’ya TFF ve Fenerbahçe ile ilgili şikayette bulundu.
UEFA Kontrol, Etik ve Disiplin Kurulu o dönemde yerel liglere müdahale yetkisi olmadığı temelinde başvuruyu reddetti.
Ardından UEFA Temyiz Kurulu’na giden TS buradan da aynı cevabı alınca 17.12.2015 tarihinde UEFA’yı da dosyaya ekleyerek CAS’a başvuru yaptı.
18 Kasım 2016 tarihinde duruşma görüldü. Kararın yakın zamanda açıklanması bekleniyor.
Trabzonspor ne bekliyor?
19 Kasım 2016 tarihindeki Yunus Emre Sel’in Fotomaç haberine göre:
Trabzonspor cephesi TFF, UEFA ve Fenerbahçe aleyhine açtıkları davada özet olarak şu taleplerde bulunmuştu:
-2010-11 sezonunun şampiyonluk kupasının kendilerine verilmesi
-Fenerbahçe takımının küme düşürülmesi
-O dönemdeki maddi kayıpların giderilmesi
-Trabzonspor’un haklı mücadelesinin tescillenmesi
Bu nasıl gerçekleşebilir?
CAS UEFA’nın “yetkim yoktu” savunmasını dikkate almayarak “cezayı uygulat” diyebilir.
CAS UEFA’yı aradan çıkararak TFF’ye “cezayı uygula” diyebilir.
İki kurumla ilgili de görevsizlik kararı verebilir bu durumda Trabzonspor FIFA’ya gider.
.
3) Gelişmeler Ne Gösteriyor?
Dün ortada dolaşan; “UEFA bir görüş açıklayacak” konusu, UEFA’nın; CAS’ın davayı, “işi ona yıkarak” sonuçlandıracağına inandığını düşündürttü.
UEFA büyük ihtimalle, 10 Mart’ta açıklanacağı düşünülen CAS kararı öncesi, iş bana gelirse “şunu şunu yaparım, karar açıklanmadan meseleyi halledin” diye bir uyarı atışı yapacak.
Biz de o gün zaten CAS kararının ne yönde olacağını anlamış olacağız.
.
4) Beşiktaş Meselenin Neresinde?
Beşiktaş CAS davasında taraf değil. Kararın bizi etkileyeceği inancı iki argümana dayanıyor.
UEFA’nın verdiği kararı TFF uygulamazsa tüm Türk takımlarına Avrupa yasağı geleceği için Beşiktaş etkilenecek.
UEFA şike cezalandırmalarının yapılmadığı, dolayısıyla görevin kendisine düştüğü konusunda bir CAS kararı verildiğinde; tüm defterleri tekrar açacak ve diğer adı geçen kulüpleri de işin içine katarak cezalar verecek.
A seçeneğinin etkisi direkt ve bariz.
B ile ilgili yorum yapmadan evvel bir noktanın altını çizmem gerek. Ben hukukçu ya da gazeteci değilim. Eğitimli, okuduğunu anlayan, yabancı kaynaklara ulaşımı olan bir insanın yapacağı çıkarımları yapıyorum.
Beşiktaş’ın; taraf olmadığı bir temyizin sonucunda, kupa gibi ayrı statüde yaşanmış bir olay ile ilgili, en önemlisi de savunması alınmadan ve sürece hiçbir şekilde dahil edilmeden “bu arada hazır bu işe girişmişken” şeklinde ceza alma ihtimalini çok zayıf görüyorum.
Trabzonspor’u CAS’ta temsil eden avukatın Şenol Güneş’in damadı olması; yani oluşabilecek sonuçlara hakim olması ve kulübümüze en azından bir bilgi akışı sağlayabilecek yakınlıkta olması sebebiyle, kulübümüzde herhangi bir telaş yaşanmaması da, beni biraz daha rahatlatıyor.
.
5) Kamuoyunda çeşitli kaynakların “konu Beşiktaş’ı da içeriyor” deme sebebi ne?
Beşiktaş ile ilgili aldıkları duyumları aktarmak görevi olan Beşiktaş muhabirlerini tenzih ederek söylüyorum; çünkü işlerine öyle geliyor.
Fenerbahçe Beşiktaş’ı da yanına çekerek mücadele cephesini büyütmek istiyor.
Dün akşam gördüğümüz; Galatasaray muhabir eskilerinin niyeti ise bence daha basit.
“Beşiktaş, Fenerbahçe ve Başakşehir küme düşecek yani bizim şampiyonluk şansımız var, derbide tribüne gelin yalvarırım” çabasındalar.
Arada bizim taraftar ve oyuncuların konsantrasyonunu bozabilirlerse o da bonus.
.
6) Yanılıyor Olabilir Miyim?
Kesinlikle. Konunun uzmanı değilim, üstelik süreçle ilgili açık kaynaklarda olan bilgi sınırlı. Ama haklı olduğuma inanıyorum.
Peki, elimizdeki kaynaklar neden sınırlı.
Çünkü, özelde Fenerbahçe muhabiri/gazetecisi arkadaşlar, genelde tüm spor basını amigoluk yapmaktan işini yapmıyor.
Kimse; Fedarasyon Başkanı’yla, Trabzonspor’un Türk ve yabancı avukatlarıyla, Fenerbahçe kulübü hukuk kurulları ile ya da UEFA yetkilileriyle bir röportaj yapıp; “karar ile ilgili ne beklendiği ve Türk futboluna olası etkilerinin ne olacağı” sorusunu sormadı.
Beşiktaş’ımızın yöneticileri ile görüşülüp “devam eden süreç ile ilgili bizi ilgilendiren konular var mı” diye sorulmadı.
Ortalık dedikodulara, duyumculara ve benim gibi meraklılara kaldı.
.
7) İlişkiler/İpuçları
-Trabzonspor politik erk ile ilişkileri iyi olan bir kulüp.
-Fenerbahçe Başkanı’nın politik erk ile ilişkileri çok kötü.
-Yıldırım Demirören’in, en azından iddialara göre, UEFA’da görev almak gibi bir hevesi var.
-Rıdvan Dilmen, federasyon başkanlığına aday oldu.
-Fenerbahçe muhabirleri TFF kurularında fetöcülerin oluğuna dair imalarda bulunan haber/yorumlar yaptı.
.
8) Çıkarımlar
-Trabzonspor politik erkten onay almadan bu sürece başlamamıştır.
-Aziz Yıldırım’ın gitmesi; politik erk tarafından, istenilen huzurlu ve sorunsuz futbol ortamına ulaşmak için gerekli görülüyor.
-Fenerbahçe tarafı; kararın aleyhlerinde çıkacağına inandıkları için, karar geldiğinde uygulanmaması adına; TFF’yi terörist ilan etme tehdidini ve cezayı uygulamayıp Türk futbolunu içine kapayacak bir Federasyon Başkanını seçtirme yollarını deniyor.
-Yargıtay kararının açıklanmasının gecikmesi, Aziz Yıldırım’ın verdiği sözü tutmayıp; “üzerindeki tehditten kurtulduğunda Başkanlığa devam edeceği endişesi” taşındığını işaret ediyor olabilir.
-UEFA’da görev alma hevesi olan bir kişi, aynı zamanda UEFA kararlarını uygulamayan kişi olamaz.
-CAS özünde bir ceza mahkemesi değil, spor anlaşmazlıkları çözümleme makamıdır.
.
9) Sonuç
Tamamen yukarıda da sizinle paylaştığım bilgilere, biraz da gerçek hayatın işleyişine dayanarak yaptığım akıl yürütme beni şu sonuca ulaştırıyor:
CAS, kararını el altından UEFA ve TFF’ye bildirdi.
Olayın, Türk futbolunu tamamen alt üst etmeden sonuçlandırılması için hükümet, TFF, UEFA, Trabzonspor, CAS ve Fenerbahçe arasında bir trafik yaşanıyor.
Mevzu Trabzonspor’un şampiyonluk tescili, belli bir oranda (büyük ihtimalle TFF kasasından çıkacak) şekilde zarar tazmini ve olaya karışankişilerin ömür boyu futboldan uzaklaştırılmasına bağlanacak.
Aziz Yıldırım’ın istifa etmesi; etmezse ceza ile uzaklaştırılması, aksi halde küme düşme opsiyonunun masada olduğu çıtlatıldı.
TFF’de görevli ve şike sürecinde ceza verilmeme kararı verilen kurullarda yer almış kişiler, ilgili kulüplerin davaya konu olmuş yöneticileri, hatta bizim Serdar Adalı ve Tayfur Havutçu da genel bir temizlik yaratılıyor hissi için torbaya katılabilir.
Bunlara ek olarak; Yıldırım Demirören’in sonradan UEFA’da bir göreve gelmek üzere, Başkanlığı bırakması ve tüm bu kargaşayı temizlemek için politik desteği güçlü birinin Başkanlık görevine gelmesi de sürpriz olmaz. Bu kişinin Rıdvan Dilmen olacağını düşünmüyorum.
Bu şekilde, yerelde istenilen; futbolun gerginlik kaynağı olmaktan çıkma meselesi, Trabzonspor’un hakkının verilmesi ve yayıncının yatırım yaptığı ligin değer kaybetmemesi sorunsalı bir arada halledilmiş olacak. UEFA da adaleti sağladığı ve Türk futbolundaki gereken hamleyi yaptığı için görevini yapmış olacak.
Ya da en azından; benim tüm okuduklarım, gördüklerim ve akıl yürütmelerim ile çıkması en olası sonuç olarak gördüğüm, bu.
Tüm bu sonuçların hiç biri olmazsa ve ben her konuda yanılıyorsam bile, bu sonuçlara vardığım mantık zincirinin nasıl işlediğini ve nelere dayandığını detaylıca aktarmaya çalıştım.
Keşke basında görevli arkadaşlar bu işlere ön ayak olsaydı da; tahminler, ipuçları ve çıkarımlar üzerinden değil, somut bilgilere dayanan haberler üzerinden, bilgilenseydik.
.
Dipnot 1: 294. In respect of Fenerbahçe’s allegation that the wiretaps relied on by UEFA provide incorrect or flawed information, the Panel observes that the Translation Revision Report provided by Fenerbahçe concludes that “we are of the opinion that the original translation is of a very bad quality from a linguistic perspective, contains numerous accuracy [sic] and grammar errors, and reflects a very poor knowledge of English on the part of the translator(s), warranting translation from scratch since many parts of the translation are beyond correction”.
The Panel acknowledges the conclusion in the Translation Revision Report regarding the quality of the translations; nevertheless the Panel finds that if no specific objections to the translations are made, the translations of the wiretaps shall be considered accurate. However, if specific objections are made by the Appellant, the Panel will take such objections into account in its analysis.
The Panel will therefore critically assess the content of the wiretaps in respect of the individual matches, however, the Panel wishes to clarify already beforehand that the finding that the content of a wiretap has been incorrectly translated, does not mean that all the wiretaps should be neglected as evidence; each wiretap will be assessed on its credibility. In this respect, the Panel deems it important that the original Turkish wiretaps were taken into account as evidence by the TFF Ethics Committee, the TFF PFDC, the TFF Board of Appeals and the 16th High Criminal Court in Istanbul.
Regarding the alleged cherry-picking of the UEFA Disciplinary Inspector of the excerpts of the wiretaps, the Panel observes that Fenerbahçe also cherry-picked certain excerpts of the wiretaps in order to prove that they were flawed. CAS 2013/A/3256, Sayfa 70
Dipnot 2: 543. In this sense, the Panel makes reference to a recent CAS Award in a matter pertaining to match-fixing allegations against the Ukrainian club FC Metalist. In this case a Ukrainian criminal court acquitted FC Metalist. Nevertheless, the CAS panel came to a conviction. In explaining these different outcomes, the CAS panel, when assessing the underlying facts, inter alia, determined that the panel is not guided by the standard of proof beyond any reasonable doubt in the present case, but has to be convinced to its comfortable satisfaction (CAS 2010/A/2267, §746)CAS2013/A/3256, Sayfa 125
Dipnot 3: 546. Consequently, the Panel finds that Fenerbahçe is guilty of attempting to fix, through its officials, four matches in the Turkish Süper Lig in the 2010/2011 season. The Panel concludes that the merits of the case warrant disciplinary sanctions to be imposed on Fenerbahçe. CAS2013/A/3256, Sayfa 125
.
Cem Fante
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.