2 Mart 2018 Cuma

Beşiktaş'ın Feda'sı



Süleyman Seba'nın emanetidir bize, “Beşiktaş'ı üzmeyin”
Bu yüzdendir ki biz merhametli, vicdanlı, efendi Beşiktaş olduk süregelen yıllarca. Ağlamayı, gülmeyi, sokakta yürürken bir Beşiktaş bayrağı gördüğünde sırtını dikleştirmeyi, forma sırtımıza geçti mi duygulanan gözleri nasıl anlatacağız? Marşları haykırırken şampiyonluklarımızda gururumuzu, her şeye karşı cesaretimizi, çarşımızı nasıl anlatacağız?
Yağmur günlerin koruyucusuydu çizgili çubuklu formalar, oğlanlar çamura bulanmış o formalarla mahalle maçlarında pet şişeden kaleleri ile gollerini birbirleri ile yarıştırırken, bir kız çocuğunun babasının kucağında atkısıyla “gol” diye ayağa fırlamasıdır Beşiktaş. Yeri geldiğinde yaralar açıp sonra o yaraya merhem olandır Beşiktaş. Sevdanın yelkeniyle ıslık çaldığı, sahilde bir vapurda selam çaktığı dostluktur Beşiktaş. 
Top kaleye girdiğinde nasıl fırlıyorsak ayağa, nasıl ağlıyorsak sevinçten öyle gözlüyoruz her an ayrılmadan takımdan. Transferlere saygı duyup, şefkatle özlüyoruz her an. Yüreği naiftir ki Beşiktaş'ın dizi kanasa bir çocuğun elinden tutup, kaldırır şaha.
Şerefli şampiyonluklar için renklerimiz birbiri ile dans eder, şerefle şampiyonluk kadehini tokuşturur, haykırır bayrağımızın dalgalandığı gökyüzüne; “Gururlan burası Beşiktaş!”
Bir an gelir ki tanımaz kimse birbirini hüzün de sevinç de birken aç tok belli olmazken uzatır elini Beşiktaş, bazen baba ocağı bazen ana kucağı. Kim bilir ne sevdalar ne sevgilere tanık olmuştur da Arena ama bilemez yine Beşiktaş gibi aşkı. 
Elbet bir gün buluşur her Beşiktaşlı bir koltukta, bir heyecanda, bir mutlulukta, formaya geçen her terde ve atkılara silinen her gözyaşında. Biliriz ki burası Beşiktaş,
Şeref, gurur, şampiyon, efendi, çarşı hepsi bizim, hepsi Beşiktaşım.
“Kartal uçup kalbime konmuş,
Hadi hisset
Bu hislerimi,
Hadi hisset!”

yazar: Selin Tektaş 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.

About