14 Eylül 2017 Perşembe

Wifi şifresi gibi isimleri olan takımlara elenip Beşiktaş kaybetsin diye el ovuşturanlar asla mesut olamayacaklar


Şu skoru şuraya büyük büyük yazayım sonra yazıya geçerim Porto 1 BEŞİKTAŞ 3…
Avuçlarınızı ovuşturup “şampiyonlar ligi başka orada Türk hakemleri yok” deyip dün farklı bir Porto yenilgisi beklediğinizi biliyoruz. Bir yenilseler de dalga geçsek, yenince “millet ülke vs vs vs diye” milliyetçilik kasarız, dediğinizi biliyoruz. Yaladınız mı avucunuzu?
Oğuzhan’ı milli takıma çağrılmayışını protesto ettiğimizde Ozan’dan iyi değil gibi saçmaladığınız ve daha sonrada “ozyy 150 milyon len” diye küçüldüğünüzü yok olduğunuzu biliyoruz. Dün akşam avuçlarınızı ovuşturup maçın bitmesini beklediğinizi bildiğimiz gibi.
Kimsiniz? Ben hemen cevaplıyayım;
Wifi şifresi gibi takıma yenilip, retro diye golcülerini sansürleyenler, “öne doğru öne doğru” diye ısmarlama haber yaptıranlar. Bizim statlarda “İzmir Marşı” okunmaz diye bu ülkenin kurucusunu güncel siyasi hayatına meze edenler.  Eski hakem yosmaları, spor programı diye reyting uğruna ekranda mangal yapanlar. Beşiktaşlı görünüp, Beşiktaş’a hakemlerle kazandı dendiğinde sesini bile çıkaramayanlar.
Yanında ağzından salya akıtarak Şenol Güneş’e Şenol diye hitap edilirken dayı geçinenler. “Yahu bu Beşiktaş Avrupa’da sıfır çeker, bunlarda orta saha yok defans yok” deyip geçmişte çok büyük hakemmiş gibi ahkam kesen TV şaklabanları. Hepinizi çok iyi biliyoruz, tanıyoruz.



Birkaç bin takipçi ile ergenlik düşlerini sosyal medyada tatmin eden tipler, oramı buramı acarım, orama bunu sokarım diye kadın bedeni üzerinden saçma sapan prim kasmaya çalışan tipler. Yapmayın saçmalamayın efendi gibi alkışlayın efendi efendi alkışlayın. İzleyin gurur duymuyorsanız bile susun.
Büyüdük akıllandık ve artık neyin ne olduğunu kimin dost kimin düşman olduğunu çok iyi biliyoruz. Hani, her dediğinize inandığımız internetin olmadığı köşelerin TV’lerin hepsinin sizde olduğu dönem bitti. Artık, görüyoruz, nasıl iğrenç yalanlar söylediğinizi, nasıl tribünlere ve sahiplerinize oynadığınızı çok çok iyi biliyoruz. Dün yenilseydik, önce ağzınız kulaklarına değerek gülüp daha sonrada, yok Şenol Güneş kadro kurmasını bilmiyor, yok takım iyi değil, ligde hakemlerle kazandı gibi saçma sapan akla hayale gelmeyecek şeylerle ekranları dolduracaktınız. Ama;
Beşiktaş çok büyük, dün efsane futbol oynadık.
1. haftada  hakemleri hala 4. hafta konuşan ve gs maçında sesini bile çıkarmayan Beşiktaş’ın efsanesi diye akıllarımıza kazınan, “2 ekmek 1 süt” diye aşağılandığında sahip çıktığımız Etoo’nun büyük hocası sende izledin değil mi? Efsane oynadık, 12 gol atıp gol yemeyen takıma kendi sahasında 3 çekip birde kendi kalemize attık, bir sürüde kaçırdık. Demek ki neymiş UEFA MAFİA Beşiktaş’ı kollamıyormuş. Demek ki neymiş, şut dahi atamadan maçı bitirdiğinde hakem diye ağlamamak gerekiyormuş. Şimdi otur düşün, efsane olmak başkanını basının önünde rezil etmeye çalışıldığında sesin dahi çıkmadığının sebebini, her Beşiktaş maçından sonra 3 4 ay niye ağladığını, efsane olduğun kulübe vefanı düşün. Senden maç satmanı kötü oynamanı beklemiyoruz, bak Sergen’e Şifo’ya Ertuğrul’a tek lafımız yok. Yenildiğimiz bir sürü gol yediğimizde oldu. Alkışlayıp gönderdik, ama sen artık sus be ATOM. Allah aşkına sus… Hakemi görmedik bile maçın içinde. Kaleye şut atamayanların Beşiktaş’ı hakem üstünden vurma çabalarını anlıyoruz ve hasss…. oradan diyoruz.
Beşiktaş dün çok büyük oynadı, demek ki orta saha düştüğünde forvete adam alınıp topun ilerde kalmasını sağlayıp orta saha rahat ettirilebiliyormuş, demek ki deplasmanda üstün olduğun maçta defans almak yerine forveti çifteleyip 3. gol aramakta sevdaya dahilmiş. Demek ki Şenol Hoca işi biliyormuş, değil mi içimizde ki İrlandalılar. Ligin ilk haftalarında Hocaya sallayan sözüm ona cahiller dün sevindiğiniz kadarda düşündünüz değil mi? Hocaya ve takıma sahip çıkmanın ne kadar gerekli olduğunu.
Sonuç olarak dün Beşiktaş’ımız çok büyük oynadı, Beşiktaş gibi oynadı. Şampiyon gibi oynadı, takımdaki herkes inanarak, kenarda bekleyen herkes onları inanarak izledi. Hepsini tek tek alınlarından öpüyorum. Takım olmak arkadaş olmak ne demek Necip ile Hocanın gol esnasında sevincinden gördük. Porto taraftarı da “ sporu sevmenin” ne demek olduğunu bize anlattı. Ne diyelim Beşiktaş,
En kötü günümüz böyle güzel umutlu ve şahane olsun.
Ercan NOGAY ALPER
İletişim:
ercannogayalper@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.

About