yani rekabetçi bir voleybol takımı oluşturmak yerine açın bir voleybol şubesi- gençleri yetiştirin.
atletizm şubesinde genç atletlerimiz yetişsin. uluslararası yarışmalara katıldığında "bizim sporcumuz" diyebilelim. gurur duyalım.
reklam peşinde banka takımlarıyla rekabet etmek için amatör branşa dünyanın her yerinden sporcu getirmek, para dökmek bana da salakça geliyor.
edit: amatör branşlarda mücadele edebilmenin tek yolunun dünyadan sporcu transfer etmek olduğunu düşünenen kamilleri rahatsız etmiş kulübüm.
kardeş sen arkas, ziraat, maliye piyango, yüntaş, halkbank, vakıfbank, eczacıbaşı, seramiksan ve bilumum belediye gibi "spor kulüpleri" ile rekabet et.
ben sana engel olmayayım...
hem sen hangi takımlısın kuzum? "olayı yuyolig'e mi getirecek acaba. fenerli mi lan" diye baktım. malum amatör sporlara laf söyledin mi hemen coşuyorlar.
ama pek fenerliye benzemiyorsun. gs liye de benzemiyorsun.
yazdığın spor entrylerinin neredeyse tamamı beşiktaş aleyhinde. beşiktaş başlıklarında beşiktaş'a sallıyorsun. fb başlıklarında beşiktaş'a sallıyorsun. gs başlıklarında da beşiktaş'a sallıyorsun.
utanmıyor musun cidden?
yok lan düşündüm. ben utanıyorum. bir bukalemuna laf anlatmaya çalışıyorum ısrarla...
edit: "vakıfbank spor kulübü" dediğin şey spor kulübü filan değil. sadece bayan voleyboluna yatırım yapan bir müessese. o yatırımın sebebi de aşağıda. yarın "kapatıyorum" dese kulübü kapatır - tofaş gibi mesela. veya "ülker'in yaptığı" gibi sana devreder ve çıkar. çükü kalkınca tekrar açar. bir dönemin efsane "voleybol spor kulübü" netaş nerede biliyor musun? esiyordu lan bu adamlar voleybolda. fabrikasına giderdin her taraf kupa doluydu. aç araştır amk.
merak edip baktım vakıfbank'a. sikimde olmadığı için bugüne kadar bakmamıştım, yalan yok. en son hatırladığım vakıfbank türk telekom güneş sigorta gibi bir isimleri vardı.
11 tane de bayan voleybolcuları var. 2 tanesi vakıfbank altyapısından. bir tanesini de 13 yaşında altyapıya transfer etmişler.
bravo.
gelelim amatör - profesyonel ayrımına. gençlik ve spor müdürlüğüne göre profesyonel tek spor "futbol" ülkemizde. google diyorsan ya. orada yazıyor. ha neden bu ayrım önemli anlatayım.
yasayla amatör kabul edilen branşlara yaptığın her türlü yatırım - sponsorluk da dahil -harcamasının "tamamı" kurumların "kazancından" indirilerek vergiye dahil edilir.
neymiş? misal arkas - aldığı voleybol toplarını bile vergiden düşmekteymiş. gittiği deplasmandaki masraflarını filan. hepsini vergiden düşüyor. tamamını.
onun için saydığım o "müesseselerin" çoğu ile beşiktaş'ın zaten adil bir rekabeti yok.
adamın branşa giriş amacı farklı. "sosyal sorumluluk" diyor. harcamasını vergiden düşüyor.
adamın maliyetleri farklı.
yarın akp "beyler artık spora yaptığınız harcamalar vergiden düşmüyor haberiniz olsun" dese görürüm o sportmen arkadaşları...
ben beşiktaş'ın bu "organizasyon"lar ile rekabet edeceğim diye kore'den, amerika'dan, brezilya'dan tutup sporcu getirmesini mantıklı bulmuyorum. sana giren ne çıkan ne? beşiktaş'lı bile değilsin amk.
real madrid denen kulübün sadece futbol ve basketbolda faaliyeti var. bayern münih'in futbola ek bir hentbol, bir masa tenisi ve bir de basketbol takımı var. manchester united "fc". liverpool "fc". marseille "fc". juventus "fc". vs. vs.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.