Süper Lig’de dönen dolaplar izleyenleri sersemletirken, rekabetin aslında masa başında yürüdüğüne şahit olan taraftarlar da tribünlerden elini eteğini çekmeye başladılar. Böylesi bir atmosferde sahasında Aytemiz Alanyaspor karşısına çıkan Beşiktaş, skor ve puan anlamında yeşil zeminden istediğini alarak ayrıldı ama camiadaki düşünsel parçalanmanın ayyuka çıkışı karşısında bu 3 puan aspirin olmaktan bile uzak. Taraftar küfür kıyamet önüne gelene giydirip kendi futbolcusunu yuhalarken, teknik heyet son iki sezona mal olan hatalarını -sanki inadına- yapmaya devam ediyor. Yönetim deseniz, hallerini kongrede gördük. Ne konuştukları cümlelerden haberleri var ne de tekaüt hakem operasyonlarından. Hayal satmaya devam. Hal böyleyken, Türk futbolunun müesses nizamını oluşturanlar Beşiktaş’ı silindir gibi ezip geçmesin de ne yapsın? Asisti bizzat biz yapıyoruz.
Maça çıkan Beşiktaş 11’inde, sağ kanat komple soru işareti idi. Fiziksel durumu bu sezonun hiçbir anında vasatı aşamamış Adriano’yu sağ bek başlatıp, önüne de Quaresma’yı koymak olsa olsa zar atmaktı. Bu maç özelinde Şenol Güneş’in attığı zar düşeş gelmiş olabilir ama bu iki oyuncunun da önümüzdeki sezonun kadrosunda olmamaları gerektiği çok açık. Eh, Şenol Güneş de lig bitince soluğu milli takımda alacağına göre barbuttan bahsetmenin pek manası yok gibi. Geçtiğimiz hafta, “Quaresma takımda sevilmiyor” yazdık diye bozulanlar olmuş. Sağlamasını isteyen bu hafta attığı golden sonra, takımın reaksiyonuna bakabilir. Pek çok taraftar tarafından Beşiktaş’ın başına yakıştırılan ama hem futbolculuğunda hem de teknik direktörlüğünde “Çalışmayı sevmiyorum” demeçleri veren Sergen Yalçın, kadrosunu top yapacak şekilde oluşturmuş ve savunmayı da adam markajı üzerine kurmuştu. Burak Yılmaz – Tzavellas, Adem Ljajic – Welinton eşleşmeleri bizim süper solağın istediği neticeyi pek vermedi. Bilinen karakteristik özelliklerine paralel şekilde Alanyaspor, ne zaman hücum iştahı kabarsa Beşikaş’ı sıkıntıya sokan bir görüntüdeydi. Bu noktada performans anlamında zirve yapan Domagoj Vida’nın hakkını vermemiz lazım. Hani biraz top dağıtma becerisi olsa, La Liga veya Premier Lig’in yolunu çoktan tutmuş olurdu. Alanyaspor hücumcularını da deyim yerindeyse tek başına durdurdu. Savunma önündeki Atiba ve Dorukhan’ın su kaynatmış olmaları asla tesadüf değil. Konuk takımın kanat forvetleri çizgilere basacak şekilde açılınca, ön liberolar sürekli olarak bek ile stoper arasına yardım götürmeye koşturdular. Tabi bu meyanda hücuma destek için kat etmeleri gereken mesafe de açıldı. Şenol Güneş öncelikle Ljajic ve Kagawa’yı birlikte oynatarak takımın topa hâkimiyetini arttırmayı, bir başka şekilde rakibe top vermemeyi denedi ancak atletik Alanyaspor takımı karşısında bu deneme başarısız oldu. Elbette bu meseleyi geniş perspektifte ele aldığınızda Şenol Güneş’i de eleştirmek zorundasınız. Devre arası takıma katılan Shinji Kagawa’nın Beşiktaş’ta aldığı süre, toplam 5 maç etmiyor. (424 dakika) 30 yaşındaki Japon futbolcuyu yaşlı oyuncu kategorisine sokamayız. Buna rağmen kariyerinde 216 kez Borussia Dortmund, 57 defa Manchester United forması giymiş böylesi bir yıldızın neden Beşiktaş takımında ilk 11’e giremediği ise mantık çerçevesinde açıklanmaya muhtaç. Dünya üzerinde Necip Uysal’ın forma rekabetinde Kagawa’nın önünde görüleceği tek yer herhalde bizim ligimizdir. Hani sene başında şampiyon yapılacak takımın isteğine göre fikstürü ayarlanan, görevini ifa eden hakemin emekliliğe yelken açtığı, gazı kaçmış ligimiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.