26 Şubat 2018 Pazartesi

hayat kısa medel uçuyor

Hayat kısa Medel uçuyor!
Hafta içi Münih’ten 5 (yazı ile beş) yemişiz. Pepe’yi ve Talisca’yı sarı kartla oynamasınlar diye yok etmişler, Oğuzhan kardeşimiz lazım olduğu anda mide rahatsızlığı ile kadrodan çıkmış. Havada eskilerin tabiri ile “buz kesiyor”. Ulan kaderimizi Bergen mi yazdı bu nasıl maç günü!
Düğüne hazırlanır gibi hazırlandık tabii ki de maça. Lazrail Şenol Güneş’in bir planı var ama ne. Orta saha forvet defans tam bir muamma.
Maçtan önce herkes bir kadro çıkartıyor. Metin Ali Feyyaz oynasın diyen mi, kardeşim Negredo 10 numara oynasın diyen. Aslında Fikret Orman iyi gol atar diyene kadar!
İnsanların maça bu kadar konsantre olması güzel. Herkes totemini yapıyor. İçen, namaz kılan, şarkı söyleyen, kadro eksik ama herkes emin 11-11 bitirirsek parçalarız bunları.
Maçla birlikte tribünlerde başlıyor,  daha 3lü bitmeden tak ofsayttan golü yiyoruz. Herkeste bir panik. Sakin kalan bir kişi var, Şenol Hoca.  Satranç tahtası ile oynamaya başlıyor, Tosiç sola, Medel stopere, Babel forvete, Adriona sol açık. Açamıyoruz kilidi. İstanbul’un fethi gibi savunma var karşımızda. Gemileri karadan yürütmek mecburi. Ayağının dışı canımızın içi geçiyor dümene, sağlı sollu geliyoruz. Tak penaltımız çalınmıyor, neymiş kramponların rengi aynıymış. E olsun bakalım! Bunu da duyduk ya neyse! Sabır.
Nabızlar 130 140!
Şenol Hoca orta sahadaki baskıyı artırıp topu sürekli kanatları indiriyor. Arada es geçilen fauller vs de var tabi. Yok olmuyor ilk yarı.
İkinci yarı, Münih’te bizi yakan Vida, çat vidalıyor topu kalecinin sağına. Modern futboldan haberi olmayan 4 stoper 2 ön libero ile oynayan Aykut Kocaman, utanmasa geri çeke çeke takım otobüsüne kadar götürecek takımı. Neyse bize ne!
Fabri abimizdeki özgüven evlere şenlik yine! Balmumcumdaki topa Dolmabahçe’den koşarak almaya çalışması sonucu, Şili’nin peygamberi bizi ipten alıyor. Kendisi şairlere taş çıkartıp, hayat kısa Medel uçuyor mottosunu avucumuza bırakıyor.
Takımda herkes koşuyor, herkes elinden ne geliyorsa veriyor, ayağının dışı canımızın içi o topa öylemi vurulur deyip, topu ağlarla buluşturuyor. 3 gün önce yenilen biz değilmişiz gibi her şey geride kalmış Müthiş konsantre takım. Şenol Hoca hiç oturmuyor. Yedek kulübesi ayakta. Bir ara taca giden top için herkes yerinden fırladı. Şerefsizim göz yaşlarımı zor tuttum.
Koşup Şenol Hoca’ya öptürüyor alnından.
Akıyor bu akşam Maşallah kendisi.
Fenerli futbolcular üstünlüğümüzü kabul ettiklerini vücut dilleri ile belli ediyorlar. Yoklar sahada. Top sürekli Beşiktaş’ta.
Caner oyuna alınıp Negredo forvete geçince iyice yaslanıyor Fener. Bir ara Orta Asya savanalarında görülmüş diye duydum Mehmet Topal ama doğrumu bilmiyorum.
3. golü eve gelip izledim, o top oradan nasıl geçti Cameni’de görmemiş diye duydum. Maçın en iyisi Q7. Tolgay Modriç gibi, Medel’ 2.21cm e kafa atıyor.
Düğün gibi hazırlandığımız maç tam da istediğimiz gibi.
Satrancı Şenol Güneş yani futbol kazanıyor. 2.yarı tribünlerde müthiş. Kendi çapımda, totem yapıp, 2. yarının başlangıcında arkadaşımla yer değiştirdim. Totem tutunca, yanımda hiç tanımadığım biri ile maç sonunda sarıldık. Abi Allah totemini eksik etmesin dedi.
Neyse tadı damağımızda kaldı, Perşembe gelse de yine düğüne gitsek.
Herkesin eline koluna boğazına ayağına sağlık. Böyle oynadığın sürece Şampiyon sensin.
Teşekkürler, Şenol Güneş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.

About