Ekşi sözlükten alıntıdır;
son zamanlarda tüm mecralarda yavaştan dillendirilen "ligin tadı asidi alınmış kola gibi kaçtı" yorumlarıyla harekete geçirilmeye çalışılan bir oyuna kurban edilmeye çalışılan takım, takımım. ligdeki heyecansızlık lafları falan, dijitürk'ün reyting oyunları bunlar. sakın gevşenilmesin bak sakın!
aylar önce ilan edilmeye çalışılan sanal şampiyonluk olayının yönetim farkında. aman oyuncularımız da farkında olsun...
siz de sevgili renkdaşlar; ayık olun, güven duyun lütfen.
ANA SAYFA
30 Nisan 2017 Pazar
Beşiktaş'ın borcu açıklandı
Beşiktaş Divan Kurulu toplantısında Denetim Kurulu Başkanı Feyyaz Tuncel, siyah-beyazlı kulübün toplam borcunu açıkladı.
Açıklanan rakamlara göre Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün 790 milyon 623 bin 172 TL, Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş.'nin de 969 milyon 832 bin 216 TL borcunun olduğu belirtildi. Siyah-beyazlıların toplam borcu ise 1 milyar 760 milyon 455 bin 388 TL olarak açıklandı. Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün 108 milyon 981 bin 279 TL, Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş.'nin de 102 milyon 942 bin 898 TL alacağı bulunuyor. Kulübün toplam alacağı ise 211 milyon 924 bin 177 TL olarak açıklandı.
Açıklanan rakamlara göre Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün 790 milyon 623 bin 172 TL, Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş.'nin de 969 milyon 832 bin 216 TL borcunun olduğu belirtildi. Siyah-beyazlıların toplam borcu ise 1 milyar 760 milyon 455 bin 388 TL olarak açıklandı. Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün 108 milyon 981 bin 279 TL, Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş.'nin de 102 milyon 942 bin 898 TL alacağı bulunuyor. Kulübün toplam alacağı ise 211 milyon 924 bin 177 TL olarak açıklandı.
29 Nisan 2017 Cumartesi
bu yaz transfer döneminde yaşayacaklarımız spoiler :)
vincent aboubakar için porto ile görüşmeler yapılır. porto, opsiyonu koyduğu gibi 10 m. € ücret ister. bizim yönetim maksimum 2 m. € önerir ve porto masadan kalkar. aboubakar porto'ya döner, muhtemelen de ordan bir büyük takıma transfer olur.
anderson talisca için şimdiden nabız yoklayan büyük kulüpler bizim zaten veremeyeceğimiz 25 m. €'nun üstünde bir teklifle +1 kiralık opsiyonumuzu yok eder ve talisca'nın arkasından bakar kalırız. başkan "ilerde belki bi' gün gelir, pırıl pırıl bir çocuk" tarzı bir açıklama yapar.
caner erkin'in sadece 1 m. € olan opsiyonu için uzun pazarlıklar yapılır. başkan, "oyuncu zaten sakattı" tarzı bir sivri ifade kullanılır, burnundan kıl aldırmayacağını belli eder. adriano transferindeki gibi düşük bir paraya caner'i takıma katarız eninde sonunda.
tolgay arslan hakkında sürekli transfer iddiaları çıkar. şenol hoca, bir ropörtajında "zaten oynayan iki oyuncumu kaybettim birini daha asla yollamam" tarzı bir ifade kullanır. buna rağmen tolgay'ın adı dönem boyunca geçer ama bizde kalır.
ömer şişmanoğlu bir anadolu takımına bu sefer bonservisiyle gönderilir.
mustafa pektemek takıma geri döner. kulüp araması söylenir ama bulamaz. takımda kalır.
gökhan inler'e ufak ücretler de olsa teklifler gelir. hiç oynamadığı için yönetim ve hoca yollanmasına sıcak bakar. ve bence dönemin en büyük hatası yapılarak olcay'ın gönderildiği gibi bir parayla gönderilir.
gökhan töre bir sene yattığı ingiltere'den döner. takımda kalır ama form tutması uzun sürer.
oğuzhan özyakup sürekli transfer haberlerine girer. büyük takımlarla adı anılır. ancak başkanın istediği parayı kimse veremez, vermesin de zaten. bizde yapacak daha çok işi var. takımda kalır.
pedro franco ve luis rhodolfo, güney amerika'ya iki üç kuruşa satılır. atınç nukan'ın bonservisi, leipzig'den alınır.
denys boyko, felaket bir sezon geçirdiği malaga'dan döner. sezon boyu iteleyecek yer ararız. sonunda ukrayna'da bir takıma yine kiralanır. ücretsiz bile kiralanabilir hatta.
ersan gülüm sakatlığı olmamasına rağmen ilginç bir şekilde 18 kişilik kadroya bile hiçbir maç alınmadı. hiç maça çıkmadan çin'e geri dönecek gibi. neler olduğunu hiç anlayamadık ama olsun.
başkan sezon boyunca 10 numara transferi için çalışmaların devam ettiğini söyler. son günlere doğru futbolla çok iç içe olmayanların bilmediği bir güney amerikalı futbolcu kiralarız. opsiyonunu da 50 m. € gibi tuhaf rakamlar koyarız ki, asla alamayalım.
son 3 sezondur olduğu gibi hızlı stoper eksiğimize karşı yine bir hantal stoper kiralanır. dusko tosic yine tüm sene 11'de sahaya çıkar. koca dünyada, 7 transfer döneminde top yapabilen stoper bulamayan ilk takım olarak tarihe geçeriz.
forvet transferinde başkan "son sezonun gol kralı zaten elimizde, mustafa da iyi döndü, ben ikisine güveniyorum" tarzı taraftarı sinir hastası yapacak bir açıklama yapar. aramalar alttan alta devam eder, ismi olan bir santrafor tam transfer edilmek üzereyken pürüz çıkar. son gün, demba ba'nın bonservisi 2-3 milyon €'ya alınır. istiklal marşı ve kapanış.
not : bu transfer dönemi tahmini, transfer yürütücüsünün umut güner olduğu varsayılarak yazılmıştır. eğer erdal torunoğulları bu işi ele alırsa, muhtemelen harika bir kadro olur.
not 2 : bu felaket transfer dönemine rağmen yine ligi domine ederiz. çünkü şenol güneş.
28 Nisan 2017 Cuma
Fenerbahçede BEŞİKTAŞ derbisi öncesi sarı kart sınırındakiler:
Yorumsuz:
Kjaer, Skrtel, Topal, V.Şen, Stoch, Ozan, Wiel.
O yüzden hakem iyi ayarlanmış.
Kjaer, Skrtel, Topal, V.Şen, Stoch, Ozan, Wiel.
O yüzden hakem iyi ayarlanmış.
Beşiktaş 2017-2018, Şenol Güneş ve yaş ortalaması üzerine
ideal 11’inin mevcut yaş ortalaması 29.
fabri 29
adriano 32
tosiç 32
marcelo 29
g.gönül 32
atiba 34
oğuzhan 24
quaresma 33
babel 30
talisca 23
cenk/abu 25
yani her şey aynı kalsa gelecek sezon 30 olacak.
bana göre çok problemli bir durum teşkil etmiyor.
25-26 yaş ortalamalı bir takımla baskı altında kırılıp başarıyı kıl payı kaçıracağıma bu kadro ile 1 sezon daha şampiyon olup seri yaparım, maddi manevi zirveye vururum, sonra küçük dokunuşlarla durumu idare ederim. zaten sanki türkiye’de genç veya olgun-genç yaş ortalamalı bir takıma 3 sezon sabrediliyor ve bozulmadan korunulabiliyor. geçiniz efendim.
önemli olan bu kadroda rotasyon yapacak oyuncuların bulunması. örneğin gökhan inler, aras, ömer neredeyse hiç kullanılmıyor. tercih meselesi. şenol hoca’ya işini öğretecek değiliz, kendisi süper lig tarihinin en çok maça çıkmış ikinci hocası. ancak gelecek sezon gerçekten oynayacak yani güvenle kullanılabilecek rotasyon oyuncuları şart oğlu şart. 30 yaş ortalamalı bir ilk 11, bu ön kabul ile bir sorun teşkil etmez. ama tabii ki, mevcut sezonda olduğumuz gibi 14 kişi ile üç kulvarda ilerlemeye çalışacaksak çalışmaz uzun vadede bu plan. hoca kendi beğendiği, seçtiği, güvendiği yedek adamları bulup getirsin. atıyorum bonservisi elinde ekipten serdar gürler olur, serdar taşçı olur, o olur bu olur.
yaş ile ilgili bir iki ufak nokta da vereyim;
talisca en genç düzenli 11 oyuncumuz, o hariç yaş ortalamamız 1 yaş artıyor.
gökhan töre ve caner erkin’in, quaresma ve adriano yerine ilk 11’e monte edilmesi yaş ortalamamızı 1 yaş azaltıyor.
yani örneğin gelecek sezon, talisca gidip adrinao ve quaresma ilk 11’de devam ederse (veya gelecek oyuncuların mevcutlarla aynı yaşta olacağı düşünülürse) yaş ortalamamız 31 oluyor. bu noktada yaş bağlamında töre ve caner’in ilk 11’e montesi kritik. talisca’nın kalması da.
tüm bunların ötesinde ise, kadronun anlam kazanbilmesinin en önemli ön şartı şenol güneş’in sözleşmesinin uzatılması. sanırım iş mayıs ayında şampiyonluğun ilanına kaldı. hoca’ya gereken onurlandırma yapılıp bana kalırsa en az 3-4 sezonluk daha kontrat önerilmeli. hoca’nın farklı düşünceleri var ise, ki buna saygı duymak gerekir, en azından 1 sezon daha kalması sağlanarak üst üste 3 şampiyonluk rekorumuzu egale etme vizyonu kovalanmalı. zira bu yaklaşık 20 yıl sonra (97-98-99@gs) türkiye ligi’nin gördüğünü en büyük dominasyon olacak ve öncekinden farklı olarak mali güç konsolidasyonu ve rakiplerle aranın açılması konusunda bulunmaz bir fırsat sağlayacak. takip eden sezonlarda, son şampiyon ve/veya son şampiyonlar ligi katılımcısı takım zaten +150 milyon lira civarında bir avantajla sezona girecek ki, bu 4 büyükler hariç her takımın yıllık gelirinden tek başına büyük bir kalem.
fabri 29
adriano 32
tosiç 32
marcelo 29
g.gönül 32
atiba 34
oğuzhan 24
quaresma 33
babel 30
talisca 23
cenk/abu 25
yani her şey aynı kalsa gelecek sezon 30 olacak.
bana göre çok problemli bir durum teşkil etmiyor.
25-26 yaş ortalamalı bir takımla baskı altında kırılıp başarıyı kıl payı kaçıracağıma bu kadro ile 1 sezon daha şampiyon olup seri yaparım, maddi manevi zirveye vururum, sonra küçük dokunuşlarla durumu idare ederim. zaten sanki türkiye’de genç veya olgun-genç yaş ortalamalı bir takıma 3 sezon sabrediliyor ve bozulmadan korunulabiliyor. geçiniz efendim.
önemli olan bu kadroda rotasyon yapacak oyuncuların bulunması. örneğin gökhan inler, aras, ömer neredeyse hiç kullanılmıyor. tercih meselesi. şenol hoca’ya işini öğretecek değiliz, kendisi süper lig tarihinin en çok maça çıkmış ikinci hocası. ancak gelecek sezon gerçekten oynayacak yani güvenle kullanılabilecek rotasyon oyuncuları şart oğlu şart. 30 yaş ortalamalı bir ilk 11, bu ön kabul ile bir sorun teşkil etmez. ama tabii ki, mevcut sezonda olduğumuz gibi 14 kişi ile üç kulvarda ilerlemeye çalışacaksak çalışmaz uzun vadede bu plan. hoca kendi beğendiği, seçtiği, güvendiği yedek adamları bulup getirsin. atıyorum bonservisi elinde ekipten serdar gürler olur, serdar taşçı olur, o olur bu olur.
yaş ile ilgili bir iki ufak nokta da vereyim;
talisca en genç düzenli 11 oyuncumuz, o hariç yaş ortalamamız 1 yaş artıyor.
gökhan töre ve caner erkin’in, quaresma ve adriano yerine ilk 11’e monte edilmesi yaş ortalamamızı 1 yaş azaltıyor.
yani örneğin gelecek sezon, talisca gidip adrinao ve quaresma ilk 11’de devam ederse (veya gelecek oyuncuların mevcutlarla aynı yaşta olacağı düşünülürse) yaş ortalamamız 31 oluyor. bu noktada yaş bağlamında töre ve caner’in ilk 11’e montesi kritik. talisca’nın kalması da.
tüm bunların ötesinde ise, kadronun anlam kazanbilmesinin en önemli ön şartı şenol güneş’in sözleşmesinin uzatılması. sanırım iş mayıs ayında şampiyonluğun ilanına kaldı. hoca’ya gereken onurlandırma yapılıp bana kalırsa en az 3-4 sezonluk daha kontrat önerilmeli. hoca’nın farklı düşünceleri var ise, ki buna saygı duymak gerekir, en azından 1 sezon daha kalması sağlanarak üst üste 3 şampiyonluk rekorumuzu egale etme vizyonu kovalanmalı. zira bu yaklaşık 20 yıl sonra (97-98-99@gs) türkiye ligi’nin gördüğünü en büyük dominasyon olacak ve öncekinden farklı olarak mali güç konsolidasyonu ve rakiplerle aranın açılması konusunda bulunmaz bir fırsat sağlayacak. takip eden sezonlarda, son şampiyon ve/veya son şampiyonlar ligi katılımcısı takım zaten +150 milyon lira civarında bir avantajla sezona girecek ki, bu 4 büyükler hariç her takımın yıllık gelirinden tek başına büyük bir kalem.
gs-fb kötü olduğu için değil Beşiktaş açık farkla iyi olduğu için şampiyon oluyor
birçok arkadaş daha önce değindi ama geçen seneden beri yapılan ''gs-fb kötü olduğu için beşiktaş şampiyon oluyor yeaa'' muhabbetinden yıldım artık. herkes yaşı yettiğince söylesin; rakiplerinden bu derece üstün ve kaliteli kaç takım hatırlıyorsunuz lig tarihi boyunca! hayır arkadaş sadece siz kötüsünüz diye değil, biz çok iyi olduğumuz için şampiyon oluyoruz. 70-80 milyon euro harcayıp takım kuran kulüp 13 milyon euro'ya takım kuran statsız kulübe şampiyonluk kaybediyorsa ''biz kötüydük'' bahanesinin arkasına saklanmasına hakkı yok. iflas etti denilen galatasaray bile 2 sezondur bizden daha çok transfer harcaması yapıyor, daha fazla maaş ödüyor.
beşiktaş türkiye futbol tarihinin en epik şampiyonluğunu kazanıyor, hırtın teki televizyona çıkıp ''fb-gs şampiyonluğu beşiktaş'a hediye etti'' diyor. ne hediyesi lan; söke söke, eze eze türk futbol tarihinin en hakedilmiş şampiyonluğunu kazandık, bu sene de inşallah kazanacağız.
beşiktaş türkiye futbol tarihinin en epik şampiyonluğunu kazanıyor, hırtın teki televizyona çıkıp ''fb-gs şampiyonluğu beşiktaş'a hediye etti'' diyor. ne hediyesi lan; söke söke, eze eze türk futbol tarihinin en hakedilmiş şampiyonluğunu kazandık, bu sene de inşallah kazanacağız.
27 Nisan 2017 Perşembe
Lig sonunda takımlar federasyondan ne kadar hakediş alıyorlar
KATILIM PAYI VE PERFORMANS PAYI
Bu dağılıma göre her Süper Lig kulübü katılım payı olarak yaklaşık 9.150.000 $'ı kasasına koyacak. Performans payı ise galibiyet başına 670.000 $, beraberlik başına da 335.000 $olarak dağıtılacak. Yani sezonu 24 galibiyet, 6 beraberlikle şampiyon olarak tamamlayan takımın performans payı 18.000.000 $ olacak.
GEÇMİŞ ŞAMPİYONLUKLAR PAYI
Geçmiş şampiyonluklar payı olarak da her şampiyonluk için 844.000 $ olarak belirlendi. Buna göre bu pay Galatasaray için 16.880.000 $, Fenerbahçe için 16.036.000 $, Beşiktaş için10.128.000 $, Trabzonspor için 5.000.000 $ ve Bursaspor için de 844.000 $ olacak.
Geçmiş şampiyonluklar payı olarak da her şampiyonluk için 844.000 $ olarak belirlendi. Buna göre bu pay Galatasaray için 16.880.000 $, Fenerbahçe için 16.036.000 $, Beşiktaş için10.128.000 $, Trabzonspor için 5.000.000 $ ve Bursaspor için de 844.000 $ olacak.
SIRALAMA ÖDÜLÜ PAYI
Sıralama ödülü payı için havuzda toplanan miktar ise 26.700.000 $. Bu miktardan şampiyontakım 8.900.000 $, ikinci 7.120.000 $, üçüncü 5.340.000 $, dördüncü 3.560.000 $, beşinci de1.780.000 $ alacak.
Sıralama ödülü payı için havuzda toplanan miktar ise 26.700.000 $. Bu miktardan şampiyontakım 8.900.000 $, ikinci 7.120.000 $, üçüncü 5.340.000 $, dördüncü 3.560.000 $, beşinci de1.780.000 $ alacak.
TOPLAM YAYIN GELİRİ
Kısacası üç büyüklerden bir takım, 2017-18 sezonundan itibaren şampiyon olarak tamamladığı bir sezon için naklen yayın geliri olarak yaklaşık 50.000.000 $ kasasına koyacak. Geçen sezon şampiyon olan Beşiktaş'ın naklen yayın geliri 96.000.000 TL olmuştu.
Kısacası üç büyüklerden bir takım, 2017-18 sezonundan itibaren şampiyon olarak tamamladığı bir sezon için naklen yayın geliri olarak yaklaşık 50.000.000 $ kasasına koyacak. Geçen sezon şampiyon olan Beşiktaş'ın naklen yayın geliri 96.000.000 TL olmuştu.
Şenol Güneş Fikret Orman FFP Ba, Gomez, Talisca
link: https://eksisozluk.com/entry/67741025
mevcut başarısının %70'ini şenol güneş'e, kalanını da yönetime borçlu olan takım. yönetim de mevcut başarısının neredeyse tamamını uefa'ya, yani ffp 'ye borçlu.
neden?
soru şu, cebinizde az para varsa ve dışarıda yemek yemek istiyorsanız, pahalı ve kaliteli mekanlara gidemeyeceğiniz için ucuz ama kaliteli yerleri araştırmak zorunda kalırsınız. pahalı ve tırt mekanlardan uzak durursunuz. ucuz ve tırt mekanlara da gitmezsiniz.
beşiktaş'ın da hesabı bu, ucuz, bonservisi elinde, kiralık iyi futbolcuları buluyor ve parlatıyor.
eğer ffp olmasaydı, hala 3. sınıf yerli oyunculara dünyanın parasını verecektik, oyuncu satmak konusunda bonkör olmayacaktık.
tabi ki burada, emniyet sübabı olan şenol güneş. yönetimde ve taraftarda kendisine karşı yüksek bir güven var. oyunculardan yüksek verim almayı biliyor, bu ülkede savunarak değil, hücum ederek şampiyon olunacağını biliyor. medyaya karşı hep mesafeli, otoriter. kendini ve takımı asla ezdirmiyor. yönetim de sürekli arkasında duruyor. son zamanlarda, taraftarla da iyice bütünleşti. yani beşiktaş ve şenol güneş organik bağı neredeyse kusursuz derecede örtüştü.
ve bir de şu var, klişe olacak ama, gomez, sosa, demba ba geçen senelerde, bu sene talisca, hatta son zamanlarda aboubakar kariyer zirvelerine çıkıyorlar beşiktaş'la. hadi kariyer zirvesi demeyelim de, düşüş halindeki kariyerleri tavan yapıyor tekrar. takımın hem havası çok iyi, hem de hoca buna müsait. görün bakın, ben gitmez diyorum ama talisca giderse, yerine kiralık da olsa en az onun kadar yetenekli genç bir kiralık oyuncu alır beşiktaş. çünkü bizim gördüğümüzü yabancılar takımlarda, menajerlerde görüyor. bu noktada şampiyonlar ligi'nde oynamak da ayrı bir avantaj tabi ki..
başarının devamı için hiç detaylı kadro mühendisliği falan yapmamıza gerek yok. şenol hoca'yı takımda tutun ve onun dediklerini yapın, gerisi zaten gelir.
mevcut başarısının %70'ini şenol güneş'e, kalanını da yönetime borçlu olan takım. yönetim de mevcut başarısının neredeyse tamamını uefa'ya, yani ffp 'ye borçlu.
neden?
soru şu, cebinizde az para varsa ve dışarıda yemek yemek istiyorsanız, pahalı ve kaliteli mekanlara gidemeyeceğiniz için ucuz ama kaliteli yerleri araştırmak zorunda kalırsınız. pahalı ve tırt mekanlardan uzak durursunuz. ucuz ve tırt mekanlara da gitmezsiniz.
beşiktaş'ın da hesabı bu, ucuz, bonservisi elinde, kiralık iyi futbolcuları buluyor ve parlatıyor.
eğer ffp olmasaydı, hala 3. sınıf yerli oyunculara dünyanın parasını verecektik, oyuncu satmak konusunda bonkör olmayacaktık.
tabi ki burada, emniyet sübabı olan şenol güneş. yönetimde ve taraftarda kendisine karşı yüksek bir güven var. oyunculardan yüksek verim almayı biliyor, bu ülkede savunarak değil, hücum ederek şampiyon olunacağını biliyor. medyaya karşı hep mesafeli, otoriter. kendini ve takımı asla ezdirmiyor. yönetim de sürekli arkasında duruyor. son zamanlarda, taraftarla da iyice bütünleşti. yani beşiktaş ve şenol güneş organik bağı neredeyse kusursuz derecede örtüştü.
ve bir de şu var, klişe olacak ama, gomez, sosa, demba ba geçen senelerde, bu sene talisca, hatta son zamanlarda aboubakar kariyer zirvelerine çıkıyorlar beşiktaş'la. hadi kariyer zirvesi demeyelim de, düşüş halindeki kariyerleri tavan yapıyor tekrar. takımın hem havası çok iyi, hem de hoca buna müsait. görün bakın, ben gitmez diyorum ama talisca giderse, yerine kiralık da olsa en az onun kadar yetenekli genç bir kiralık oyuncu alır beşiktaş. çünkü bizim gördüğümüzü yabancılar takımlarda, menajerlerde görüyor. bu noktada şampiyonlar ligi'nde oynamak da ayrı bir avantaj tabi ki..
başarının devamı için hiç detaylı kadro mühendisliği falan yapmamıza gerek yok. şenol hoca'yı takımda tutun ve onun dediklerini yapın, gerisi zaten gelir.
Beşiktaş ve Benfica Talisca'nın geleceği konusunda harekete geçti
Manchester United'ın bonservisi Benfica'da bulunan Anderson Talisca'ya olan ilgisi gün geçtikçe artıyor.
Beşiktaş'ta Vincent Aboubakar ile Anderson Talisca’nın sezon sonunda takımdan ayrılma olasılıklarını göz önünde bulunduran yöneticiler lig bitmeden önlem almaya başladı.
Skorer'in haberine göre Talisca'nın menajerleri oyuncu için Man Utd'dan en az 20 milyon euroluk teklif beklerken, olası bir transfer karşısında ise Beşiktaş’a jest yapılması planlanıyor.
Buna göre 20 milyon euronun üzerinde bir rakama Talisca’yı satması halinde Beşiktaş’tan kiralama bedeli istemeyecek olan Benfica Kulübü, Brezilyalı yıldızın yerine kadrosundaki genç isimlerden birini yine kiralık olarak siyah-beyazlı takıma verme seçeneğini masasında tutuyor.
Haberde, Aboubakar için Beşiktaş'ın Porto Kulübü’nü 10 milyon euroluk bonservis bedelinde indirim yapması için ikna etmeye çalıştığı da ifade edildi.
Beşiktaş'ta Vincent Aboubakar ile Anderson Talisca’nın sezon sonunda takımdan ayrılma olasılıklarını göz önünde bulunduran yöneticiler lig bitmeden önlem almaya başladı.
Skorer'in haberine göre Talisca'nın menajerleri oyuncu için Man Utd'dan en az 20 milyon euroluk teklif beklerken, olası bir transfer karşısında ise Beşiktaş’a jest yapılması planlanıyor.
Buna göre 20 milyon euronun üzerinde bir rakama Talisca’yı satması halinde Beşiktaş’tan kiralama bedeli istemeyecek olan Benfica Kulübü, Brezilyalı yıldızın yerine kadrosundaki genç isimlerden birini yine kiralık olarak siyah-beyazlı takıma verme seçeneğini masasında tutuyor.
Haberde, Aboubakar için Beşiktaş'ın Porto Kulübü’nü 10 milyon euroluk bonservis bedelinde indirim yapması için ikna etmeye çalıştığı da ifade edildi.
26 Nisan 2017 Çarşamba
Mehmet Demirkol: Ben böyle bir şey görmedim
Yorumcu Mehmet Demirkol, NTV Spor'daki Spor Servisi programında, PFDK'nın Başakşehirli futbolculara verdiği cezaları sert bir dille eleştirdi. İşte Mehmet Demirkol'un açıklamaları:
"Orada gazeteciler dayak yedi. Adam görevini yapıyor. Küfür edeni çekiyor ya da yumruk adanı çekiyor. Onun görevi o. Ama unutuldu gazetecinin görevi. Muhabir arkadaşımız da kalkmış Rize'den gelmiş. Bırak! Onlar sana gelsin."
"Volkan Babacan'ı efendi çocuk bilirdik. Havaları gördün mü? Emre Belözoğlu, 'Bizim yaptığımız da örnek olsun' diyor. Böyle bir kibir var mı? Bunlar inançlı arkadaşlar olduklarını söylüyorlar. Kibirden büyük günah var mı?"
"5 kişi bir adama saldırıyorsunuz. Bunu kim yapar. Allah hepsini ıslah etsin... Ne diyeyim! 5 kişisiniz, hepiniz sporcusunuz ve bir kişiye saldırıyorsunuz. Yahu parmağınızla indirirsiniz siz."
"Volkan herhalde kolu sakatlandı diye 'Zaten oynayamaz boşuna ceza vermeyelim' dediler. PFDK kendisini lağv etmiştir. Bana ceza verse ben tanımam. Hükümsüzdür çünkü. Bir de bu görüntülerin ortaya çıkmış hali. Bir de görmesek kim bilir nasıl cezalar verecekler."
"Ben teşekkür ettim önce Göksel Gümüşdağ'a. 'Cezasını biz veririz' dedi. Ama kandırıldık. Oyunmuş demek hepsi."
"Vallahi bravo. Tebrik ediyorum. Özür dilemeye gidiyorsun birine ve sonra 'Bak ben senden özür diliyorum' diyorsun. Bu artık başka bir varlığa dönüşmüş. Şaşkınlıkla izliyorum. Ben böyle bir şey görmedim. Orada yapma bari. Çıktıktan sonra yapma. Saldırdığın dövdüğün adama mikrofon tutturuyorsun. Saldırdığın, yerdeyken tekmelediğin adama 'Bunu da herkes yapmaz ha' diyorsun."
Önümüzdeki yılın Beşiktaş'ı için kadro mühendisliği (ekşi'den)
alıntılanan kaynak: https://eksisozluk.com/entry/67711667
değerli beşiktaş'lı kardeşlerim:
lütfen oğuzhan'ı beğenmeyenle futbol konuşmayın. biz bunları hep anlattık (bkz: #66402365).
oğuzhanı ver, al kimi istersen onu fenerbahçe'den şu an puan tablosunda yer değiştirirsin.
---------------
herkes 50-60 milyon euro harcayarak yeni takım kurma heveslerine girmiş. yok öyle dünya arkadaşlar. marcelo'dan iyi stoper almış adam. ben biliyorum vallaha bak onu. bonucci.
benim makul ölçülerde kalacağına inandığım yeni sezon düşüncem aşağıdadır:
kale - fabri, utku. tolga satılabilirse büyük iş.
defans - 4 her an forma giyebilecek defans oyuncusu için şu an elimizde bence 3 tane var. marcelo, mitrovic ve tosic. diğerleri ile yollar ayrılabilir. 1 oyuncu transferi - mümkünse marcelo'ya sorup alınacak. ilk tercih olarak marcelo-transfer şeklinde dizilim.
kenar bekler - caner, gökhan, adriano, beck yeterli. beck aslında çok fazla defosu olan bir adamımız yalnız üstteki diğer 3 arkadaştan herhangi birinin yokluğunda kulübe de bile olsa kazanç. tek adamla hem sol hem sağ beki yedekleyebilmek, 18 i kurmak açısından büyük avantaj.
orta saha ikilimiz - 11 de yine atiba oğuzhan tabii. necip burada hem atiba hem de rakip takım güçlü olduğunda son anlarda oğuzhan'ı yedekleyebilir. tolgay 4 milyon bandında gözden çıkarılabilir. yerine genç (gerçekten genç 27 yaşında değil), saygılı, atiba abisinin sözünden çıkmayacak, noah'ın amcası olacak bir oyuncu gelebilir.
kanat ve forvet arkası - kanatta tek adamımız var babel. diğer kanatta oynayan oyuncumuz gidince arkadaşlara yemek sözüm var. kesinlikle en büyük para buraya verilmeli diye düşünüyorum. 1 tane 11 de oynayacak kanat. 1 tane de her iki kanatta oynayabilen hem babeli, hem de yeni gelen arkadaşı yedekleyebilecek bir kanat. alt yapıda da kanatta oynayabilen mevcut en iyi oyuncumuz kim ise yavaş yavaş kadroya alıp, abilerinden bir şeyler öğrenmesi sağlanmalı. türkiye kupası gibi organizasyonlara bu çocukla çıkılmalı. forvet arkasında talisca kalır diye umuyorum. maç kaçırma olasılığına karşı, kalitesi sosa kadar olmasa da bütçemiz dahilinde forvet arkası oynayabilecek oyuncu transferi.
forvet - cenk ve abu yeterli. abu giderse, yerine aynı tip bir forvet lazım diye düşünüyorum. ki abu ya vereceğimiz paradan azına bulamayız gibi geliyor.
ciddi bir pazarlık süreci olacaktır. istediğimiz rakamları satışlardan bulabilirsek (ffp açısından) alırız diye düşünüyorum. fakat kesinlikle maaşı konusu masaya yatırılmalı. oğuzhanı biliyorsun değil mi koçum? atiba'yı? cenk'i? babel'i tanıyon? fabri'yi? adriano hani barca'dan? bak koç biz bu adamlara sırasıyla şu kadar ücret ödüyoruz diye tane tane anlatılmalı.
gözümde yolların ayrılması gerekenler sırasıyla: q7, boyko, rhodolfo, tolga zengin, pedro, milosevic, gökhan inler, veli kavlak, mustafa pektemek, fiyatını bulursa tolgay arslan ve adriano.
bunlardan bazılarının satışı kabul edelim ki epey zor.
benim yeni sezon 4-2-3-1 im:
-------------------------fabriiii fabriii-----------------------------
gg-------------marcelo---------mitrovic/tosic/transfer-----caner
---------------ouşan---------------------------atiba-------------------
-----transfer--------------talisca/transfer------------------babel---
--------------------------------abu/cenk----------------------------------
yedekler : beck, adriano (satılmazsa), tosic (form duruma göre 11 de devam edebilir),
necip, atibayedeğigenç/transfer, kanatyedeği/transfer, forvetarkası/transfer, abu/cenk hangisi 11 değilse.
tahmini toplam satışlar: 15 milyon euro bandında.
tahmini bonservis harcamaları:
abu için 6-7 milyona anlaşma sağlanmaya çalışılmalı. değilse o bantta yine aynı tip santrafor bulabiliriz.
kanat 11 i, kanat yedeği ve forvet arkası yedeği için bence 11 imiz de oynayacak oyuncu için paraya kıyıp, diğer yedek kardeşlerimizi bonservissiz veya bir alt kalitede almak daha doğru seçim olur. kanat 11 i için lens, visca tarzı bir oyuncu bakabiliriz böylece. bütçe 6-7 milyon.
defans transferi için ise ffp balansına dikkat ederek bonservissiz veya kalan bütçe ile bir miktar bonservis verilerek halledilebilir.
not : atiba şu takımda herkes için tartışmasız en fazla saygı duyulan ve sevilen oyuncu. tabii ki ben de öyle düşünüyorum. fakat şu gerçeği de göz önünde bulundurun çemçük çemçük oğuzhan demeden önce:
4-2-3-1 in 2 si için:
atiba-oğuzhan : rahat şampiyon yapar,
topal-oğuzhan : zorlanarak şampiyon yapar,
de souza-oğuzhan: çok zorlanarak şampiyon yapar,
atiba-topal : 1.2. liğe oynar.
atiba-de souza: 1.2.3. lüğe oynar.
topal-de souza: 2.3.4. lüğe oynar.
en fazla saygı/sevgi atiba'ya. yalnız emin olun takımımızdaki en kilit isim oğuzhan. ha yaptığından daha iyi olabilir mi? elbette. ki umuyorum olacaktır.
değerli beşiktaş'lı kardeşlerim:
lütfen oğuzhan'ı beğenmeyenle futbol konuşmayın. biz bunları hep anlattık (bkz: #66402365).
oğuzhanı ver, al kimi istersen onu fenerbahçe'den şu an puan tablosunda yer değiştirirsin.
---------------
herkes 50-60 milyon euro harcayarak yeni takım kurma heveslerine girmiş. yok öyle dünya arkadaşlar. marcelo'dan iyi stoper almış adam. ben biliyorum vallaha bak onu. bonucci.
benim makul ölçülerde kalacağına inandığım yeni sezon düşüncem aşağıdadır:
kale - fabri, utku. tolga satılabilirse büyük iş.
defans - 4 her an forma giyebilecek defans oyuncusu için şu an elimizde bence 3 tane var. marcelo, mitrovic ve tosic. diğerleri ile yollar ayrılabilir. 1 oyuncu transferi - mümkünse marcelo'ya sorup alınacak. ilk tercih olarak marcelo-transfer şeklinde dizilim.
kenar bekler - caner, gökhan, adriano, beck yeterli. beck aslında çok fazla defosu olan bir adamımız yalnız üstteki diğer 3 arkadaştan herhangi birinin yokluğunda kulübe de bile olsa kazanç. tek adamla hem sol hem sağ beki yedekleyebilmek, 18 i kurmak açısından büyük avantaj.
orta saha ikilimiz - 11 de yine atiba oğuzhan tabii. necip burada hem atiba hem de rakip takım güçlü olduğunda son anlarda oğuzhan'ı yedekleyebilir. tolgay 4 milyon bandında gözden çıkarılabilir. yerine genç (gerçekten genç 27 yaşında değil), saygılı, atiba abisinin sözünden çıkmayacak, noah'ın amcası olacak bir oyuncu gelebilir.
kanat ve forvet arkası - kanatta tek adamımız var babel. diğer kanatta oynayan oyuncumuz gidince arkadaşlara yemek sözüm var. kesinlikle en büyük para buraya verilmeli diye düşünüyorum. 1 tane 11 de oynayacak kanat. 1 tane de her iki kanatta oynayabilen hem babeli, hem de yeni gelen arkadaşı yedekleyebilecek bir kanat. alt yapıda da kanatta oynayabilen mevcut en iyi oyuncumuz kim ise yavaş yavaş kadroya alıp, abilerinden bir şeyler öğrenmesi sağlanmalı. türkiye kupası gibi organizasyonlara bu çocukla çıkılmalı. forvet arkasında talisca kalır diye umuyorum. maç kaçırma olasılığına karşı, kalitesi sosa kadar olmasa da bütçemiz dahilinde forvet arkası oynayabilecek oyuncu transferi.
forvet - cenk ve abu yeterli. abu giderse, yerine aynı tip bir forvet lazım diye düşünüyorum. ki abu ya vereceğimiz paradan azına bulamayız gibi geliyor.
ciddi bir pazarlık süreci olacaktır. istediğimiz rakamları satışlardan bulabilirsek (ffp açısından) alırız diye düşünüyorum. fakat kesinlikle maaşı konusu masaya yatırılmalı. oğuzhanı biliyorsun değil mi koçum? atiba'yı? cenk'i? babel'i tanıyon? fabri'yi? adriano hani barca'dan? bak koç biz bu adamlara sırasıyla şu kadar ücret ödüyoruz diye tane tane anlatılmalı.
gözümde yolların ayrılması gerekenler sırasıyla: q7, boyko, rhodolfo, tolga zengin, pedro, milosevic, gökhan inler, veli kavlak, mustafa pektemek, fiyatını bulursa tolgay arslan ve adriano.
bunlardan bazılarının satışı kabul edelim ki epey zor.
benim yeni sezon 4-2-3-1 im:
-------------------------fabriiii fabriii-----------------------------
gg-------------marcelo---------mitrovic/tosic/transfer-----caner
---------------ouşan---------------------------atiba-------------------
-----transfer--------------talisca/transfer------------------babel---
--------------------------------abu/cenk----------------------------------
yedekler : beck, adriano (satılmazsa), tosic (form duruma göre 11 de devam edebilir),
necip, atibayedeğigenç/transfer, kanatyedeği/transfer, forvetarkası/transfer, abu/cenk hangisi 11 değilse.
tahmini toplam satışlar: 15 milyon euro bandında.
tahmini bonservis harcamaları:
abu için 6-7 milyona anlaşma sağlanmaya çalışılmalı. değilse o bantta yine aynı tip santrafor bulabiliriz.
kanat 11 i, kanat yedeği ve forvet arkası yedeği için bence 11 imiz de oynayacak oyuncu için paraya kıyıp, diğer yedek kardeşlerimizi bonservissiz veya bir alt kalitede almak daha doğru seçim olur. kanat 11 i için lens, visca tarzı bir oyuncu bakabiliriz böylece. bütçe 6-7 milyon.
defans transferi için ise ffp balansına dikkat ederek bonservissiz veya kalan bütçe ile bir miktar bonservis verilerek halledilebilir.
not : atiba şu takımda herkes için tartışmasız en fazla saygı duyulan ve sevilen oyuncu. tabii ki ben de öyle düşünüyorum. fakat şu gerçeği de göz önünde bulundurun çemçük çemçük oğuzhan demeden önce:
4-2-3-1 in 2 si için:
atiba-oğuzhan : rahat şampiyon yapar,
topal-oğuzhan : zorlanarak şampiyon yapar,
de souza-oğuzhan: çok zorlanarak şampiyon yapar,
atiba-topal : 1.2. liğe oynar.
atiba-de souza: 1.2.3. lüğe oynar.
topal-de souza: 2.3.4. lüğe oynar.
en fazla saygı/sevgi atiba'ya. yalnız emin olun takımımızdaki en kilit isim oğuzhan. ha yaptığından daha iyi olabilir mi? elbette. ki umuyorum olacaktır.
Beşiktaş nasıl şampiyon olur kim ikinci olur
Süper Lig’de son 6 haftaya 64 puanla lider giren Beşiktaş'ı, 7 puan gerisindeMedipol Başakşehir takip ediyor.Fenerbahçe 53 puanla 3. sırada yer alırken, Galatasaray ise 49 puanla 4. sırada bulunuyor. Rakipleriyle farkı her geçen gün biraz daha aşan Kartal, şampiyonluk yolunda emin adımlarla yürüyor.
KARTAL ZİRVEDE TEK BAŞINA
Geride kalan 28 haftada 19 galibiyet, 7 beraberlik ve 2 mağlubiyet sonucu elde ettiği 64 puanla liderlik koltuğunda oturan Beşiktaş, önümüzdeki 2 hafta kader maçlarına çıkacak. İlk olarak 29. haftada en yakın takipçisi Medipol Başakşehir ile deplasmanda karşılaşacak olan Kara Kartal, bir sonraki hafta ise ezeli rakibiFenerbahçe’yi ağırlayacak.
Siyah-beyazlılar, bu iki karşılaşmadan en az kayıpla çıkarak sezon sonu kupaya uzanma adına büyük bir adım atmak istiyor. Bunun yanında siyah-beyazlılar Medipol Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarından 6 puan çıkarır, Başakşehir’de önümüzdeki iki haftayı puansız kapatırsa fark 13’e çıkacak ve Beşiktaş şampiyonluğunu ilan etmiş olacak.
Beşiktaş, son 6 haftada sırasıyla şu takımlarla karşılaşacak:
Medipol Başakşehir (D)
Fenerbahçe
Bursaspor (D)
Kasımpaşa
Gaziantepspor
Osmanlıspor (D)
BAŞAKŞEHİR ZORA SOKTU
Beşiktaş'ın 7 puan gerisinde 57 puanla takibini sürdüren Medipol Başakşehir, son haftalarda gösterdiği inişli çıkışlı performansla şampiyonluk yarışından uzaklaşmış gibi görünüyor. Önümüzdeki hafta lider Beşiktaş’ı ağırlayacak olan turuncu-lacivertliler, rakibini yenerek puan farkını azaltmanın peşinde. Olası bir puan kaybında ise Başakşehir cephesi için umutlar iyice tükenecek.
Medipol Başakşehir son 6 haftada sırasıyla şu takımlarla karşılaşacak:
Beşiktaş
Antalyaspor (D)
Gençlerbirliği
Trabzonspor (D)
Adanaspor
Kayserispor (D)
FENERBAHÇE'DE HEDEF 2.'LİK
Galatasaray’ı deplasmanda 1-0 mağlup ederek galibiyet serisini 3 maça çıkaran Kanarya’da moraller yüksek. 29. hafta maçında evinde Çaykur Rizespor ile karşılaşacak olan sarı-lacivertliler, rakibini mağlup ederek bir sonraki hafta Beşiktaş deplasmanına avantajlı gitmek istiyor. Bu sezon oldukça eleştirilmesine rağmen ikinci sıradaki Başakşehir’in 4 puan gerisinde bulunan Advocaat’ın takımı, son haftalardaki yükselişini sürdürüp ikincilik koltuğuna oturmak istiyor.
Fenerbahçe son 6 haftada sırasıyla şu takımlarla karşılaşacak:
Çaykur Rizespor
Beşiktaş (D)
Antalyaspor
Gençlerbirliği (D)
Trabzonspor
Adanaspor (D)
GALATASARAY AVRUPA'NIN PEŞİNDE
Türk Telekom Arena’da ezeli rakibi Fenerbahçe’ye 1-0 mağlup olarak 3. sıradan uzaklaşan ve taraftarıyla arasını açan Galatasaray'ı bekleyen bir başka tehlike ise Avrupa Kupaları’na gidememek. 5. sıradaki Trabzonspor ile arasında sadece 2 puan bulunan Aslan, yaşayacağı herhangi bir puan kaybında yerini bordo-mavililere kaptırabilir ve kötü geçirdiği sezonda Avrupa’ya da gidemeyebilir.
Galatasaray son 6 haftada sırasıyla şu takımlarla karşılaşacak:
Bursaspor (D)
Kasımpaşa
Gaziantepspor (D)
Osmanlıspor
Aytemiz Alanyaspor (D)
Konyaspor
25 Nisan 2017 Salı
Beşiktaş'ın 1959 öncesi 2 şampiyonluğu tff ve uefa onayları
bakın arkadaşlar beşiktaş'ta böyle aldı şampiyonlukları falan savlarınız gerçekten komik öncelikle belirteyim. ikincisi beşiktaş şampiyonluk falan dilenmedi kimseden. uefa tarafından, resmen tff nin salaklığı yüzünden görmezden geldiği şampiyonlukları verildi. bunun sebebi de fenerbahçe falan değil, tff nin aymazlığıdır.
şimdi gelelim beşiktaş'ın hakkı olan ama yıllarca verilmeyen 2 şampiyonluğuna. aslında verilmeyen haklı tesciline demek gerekiyor. bakın yıldızına demiyorum çünkü bu olay yıldız sistemi milenyumun başında peydahlanmadan önceden beri rahmetli cenk koray tarafından peşinden koşulan bir konuydu.. yani yıldız hesabına yapılmadı bu başvuru. ancak o yıllarda tff'nin sizi şampiyon saymıyoruz ama şampiyonmuş gibi yıldız takabilirsiniz mevzusunun üzerine hakkının teslim edilmesidir.
olay şundan ibaret. 1955-56 yıllarında şampiyon kulüpler kupası, yani bildiğimiz adıyla şampiyonlar ligi başlıyor. avrupa liglerinin şampiyonluğu turnuvaya başvuruyor veya davet ediliyor. türkiye futbol federasyonu
türk takımlarının da katılması için başvurusunu yapıyor, uefa en üst lig şampiyonunuzu gönderin diyor, futbol federasyonu da galatasaray'ın ismini veriyor.
uefa'nın şampiyonlar ligi sayfasında bu sayede 1956 yılında galatasaray'ın ön elemeden kupaya katıldığını görüyoruz. fakat ortada bir sorun var. o da galatasaray'ın sadece istanbul profesyonel birinci ligi şampiyonu olması..
o dönem türkiye'de futbol federasyonu 3 lig düzenliyor;
-istanbul profesyonel ligi
-ankara profesyonel ligi
-izmir profestonel ligi
istanbul prof. liginin şampiyonu galatasaray
ankara prof. liginin şampiyonu hacettepe
izmir prof. liginin şampiyonu izmirspor oluyor.
ortaya çıkan durum şu; istanbul liginde oynanan 18 maç ve istanbul ligi birinciliği ve aynı sezon atatürk kupası adıyla düzenlenen turnuvada grup 4. olan galatasaray, diğer iki ligdeki takımlarla maç yapmadan ulusal düzeyde şampiyon sayılarak avrupaya gönderiliyor. tabi bu duruma izmir ve ankara ligindeki şampiyon takımlar itiraz ediyor. zaten bu yılların şampiyonluk hesabına katılmamasının nedeni bu. ülke genelindeki şampiyon yerine, yerel şampiyonlar çıkması. aslında bir sezonda 3 şampiyon çıkmış oluyor..
şimdi gelelim tartışmalı iki yıla.. yani beşiktaş'ın şampiyon olup yıllarca sayılmayan 57-58 şampiyonluklarına..
federasyon bakıyor bu böyle olmayacak. avrupada ülkeyi temsil edecek takımı belirlemek için federasyon kupası adı altında türkiye şampiyonunu belirlemek için turnuva düzenliyor. bu arada beşiktaş, fenerbahçe, galatasaray, beykoz, vefa, adelet gibi takımlar istanbul birinci profesyonel ligini oynamaya devam ediyor. yani bir sezon önce galatasaray'ın şampiyon olduğu sezondan farklı bir durum yok ortada. keza izmir ve ankara ligleri de oynanıyor..
beşiktaş bu ligi 5. bitiriyor, fenerbahçe 1 ve galatasaray 2.sırada.. bu arada ulusal şampiyonu belirlemek için federasyon kupası maçları da oynanıyor. istanbul, izmir ve ankara liglerinde bulunan takımlar, kendi liglerinin takımlarıyla eleme usulü maçlar oynuyorlar. federasyon kupasında beykoz, istanbulspor ve beyoğluspor'u eleyen beşiktaş, 6 takımın bulunduğu federasyon kupası final grubuna kalıyor. istanbul, ankara ve izmir liglerinden 2 şer takımın katıldığı ligde, çift maç ve deplasmanlı oynanan grubu birinci tamamlayarak, şampiyon kulüpler kupasına katılmaya hak kazanıyor. yani ülke şampiyonu oluyor.
peki galatasaray'ın şampiyon olduğu bir önceki sezondan farkı ne? o da şu; galatasaray diğer liglerdeki takımlarla veya onların bulundukları organizasyonda 1 maç bile oynamamıştı. federasyon kupası adı altındaki organizasyonda ise, o sezonda düzenlenen mevcut 3 ligdeki bütün takımlar bu organizasyonda maç yapıyor. şimdiki türkiye kupasına benzetebiliriz. ancak tff beşiktaş'ın adını uefa'ya geç bildirince beşiktaş avrupa şampiyon kulüpler kupasında oynama hakkını kaybediyor. bu nedenle şampiyonlar ligi kayıtlarında 1957 de türkiye'den takımın katılmadığını görüyoruz..
57-58 sezonunda milli lig aynen devam ediyor. galatasaray 1. bitiriyor. türkiye şampiyonunu belirleyecek federasyon kupasında ise değişikliğe gidiliyor. ankara ve izmirden bütün takımlar, istanbuldan ise hem birinci ligdeki, hem de ikinci ligteki takımlar katılıyor. 3 maç elemeden sonra 4 er takımlı kırmızı ve beyaz gruplar oluşuyor. kırmızı grubu istanbulspor, ankara demirspor ve beykozspor'un önünde beşiktaş, beyaz grubu vefa, fenerbahçe ve ankara güneşspor'un önünde galatasaray birinci bitiriyor. deplasmanlı oynanan final maçlarında ise, iki maçı da 1-0 lık skorlarla kazanan beşiktaş şampiyon olup, şampiyon kulüpler kupasında temsil hakkını kazanıyor.
gelelim türkiye liglerinin ve şampiyonlukların kabul edilmeye başlandığı 1959 yılına. istanbul profesyonel ligi ankara ligi ve izmir ligi yine oynanıyor. geçen iki senenin şampiyonunu belirleyen "federasyon kupası" organizasyonu üst lige çıkacakları belirlemek için yapılıyor yani artık şampiyonluğa etkisi yok. 10 takımlık istanbul ligini ilk 8 takım arasında bitirenler, 8 takımlık ankara profesyonel ligini ve izmir profesyonel ligini ilk 4'te bitirenler milli lig adı altındaki organizasyonla iki gruba ayrılıyor. bu iki grubu lider bitiren fenerbahçe ve galatasaray aynı bir önceki federasyon kupası adı altında olduğu gibi çift maçlı deplasmanlı final oynuyor ve fenerbahçe türkiye liglerinin tescilli ilk şampiyonu oluyor..
pek şimdi beşiktaş neden haklı?
türkiye süper liginin başlangıcı kabul edilen 1959 sezonunda şampiyonun belirlenmesi amacıyla yapılan turnuva veya resmi adıyla milli lig, 57-58 sezonlarında oynanan federasyon kupası turnuvasının devamıdır. türkiye şampiyonunun belirlenmesi amacıyla yapılan bu turnuvada(milli lig), federasyon kupasının kapsamadığı hiçbir alan yoktur. 59 yılının geçen iki sezondan tek farklı takımların bağlı bulundukları liglerdeki sıralamalara göre yeni grupların oluşturulması, ilk turlarda oynana tek maçlı eleminasyonun çift maçlı deplasmanlı lige dönüştürülmesi ve sonra da final maçının oynanması olmuştur.. ki bu sistemin 58 federasyon kupasından tek farkı turnuvada oynayacak takımların, yerel liglerinde bulunduğu konumlardan seçilmesidir. federasyon kupasında sınırlama olmadan 3 ligdeki bütün takımlar turnuvaya katıldığı için takımlar aleyhine bir hak mahrumiyetinden söz etmek imkansızdır..
57- fk --> ilk 3 turda her takım kendi yerel ligindeki eşleştiği takımla tek maçlı eleme usulü oynamış 3 tur sonunda istanbul ankara ve izmir liglerinden rakiplerini geride bırakan en başarılı 2 takım toplamda 6 takım olmak üzere grup oluşturmuş, çift maçlı grup maçlarında en çok puanı alan takım şampiyon olmuştur..
58- fk --> her üç ligdeki takımlar kendi liglerindeki takımlarla tek maç eleme usulü oynayıp 2 tur sonunda istanbul'dan 8, ankara'dan ve izmir'den 4 er takım olmak üzere iki grup oluşturmuş, çift maç deplasmanlı usülde grubunu lider tamamlayan iki grup birincisi rövanşlı çift maç final yapıp şampiyon belli olmuştur..
59-mil.lig --> istanbul ligini ilk 8 de bitiren, ankara ve izmir liglerini ilk 4 te bitiren 12 takım 6 lı iki gruba ayrılmış, çift maçlı grup müsabakaları sonucunda grup birincileri çift maç deplasmanlı final oynayarak şampiyon belli olmuştur..
görüleceği gibi 56 da dahil edilerek ligin evriminin olduğu süreç şudur...
56 --> yerel ligler var, ulusal şampiyonu belli edecek turnuva yok.
57 --> yerel ligler etkisiz, fed. kupası final grubu maçları şampiyonu belirliyor.
58 --> yerel ligler etkisiz, fed. kupası çift grup birincileri final maçı oynuyor.
59 --> yerel ligler final gruplarını belirliyor, çift grup birincileri final maçı oynuyor..
60 --> tek lig, 1. şampiyon oluyor.
58-59 sezonunda düzenlenen milli lig ornanizasyonu tff tarafından, eski 1.ligin, şimdiki süper ligin muadili olarak görülmüştür. ancak bu sezonda uygulanan bu çift grup - final maçlı sistem 58 yılında da uygulanmıştır. üstelik şu anki ligin başlangıcı kabul edilen bu ligde, deneme sezonu olduğundan küme düşme olmamış, grubunu galatasaray'la aynı puanla ve aynı averajla bitiren vefa, daha çok gol atmasına rağmen, attığı gol / yediği gol averajından dolayı final maçı şansını kaybetmiştir.
dolayısıyla 59 sezonunda oynana milli lig adlı organizasyon, federasyon kupasının evrilmiş halidir ve şu an oynan süper lig adı altındaki turnuvayla ne kuralları, ne de yapısı itibariyle benzerlik yoktur. türkiye liginin eğer bir tescil tarihi veya başlama tarihi olacaksa, bu 59-60 yılı olmalıdır. ancak federasyon kupasının kapsamını ve oynayan takımların sayısını azaltarak 59 yılını hesaplamaya dahil eden gerizekalılar yüzünden, sadece 59 yılının şampiyonun sayılması, ve neredeyse aynı statüyü 2 yıl boyunca oynatıp, kupa galipleri kupasına gönderen ülke şampiyonunu belirleyen turnuva ve şampiyonu beşiktaş yıllarca yok sayılmıştır.
şunu diyenler olabilir ve haklıdırlar da. bugünkü statüde oynanan ligin şampiyonu ile 57-58 federasyon kupası şampiyonu denk midir sorusunun cevabı bence de hayırdır. şüphesiz ki, türkiye kupası statüsünde oynanan ve mecburiyetten (avrupaya takım göndermek) düzenlenmiş bir turnuva bugünün iki devreli lig sisteminin yerini tabiki tutmuyor. ancak anlatmak istediğim tam da bu. eğer 59 yılının turnuva galibini şampiyon sayarsanız, 57 ve 58 i de saymak zorundasınızdır. bunu takım bağımsız söylüyorum. zamanında 59-60 sezonu olarak başlaması gereken 1.lig veya süper lig her ne derseniz diyin, 59 da başlatılarak bu hataları ortaya çıkarmıştır..
şunu diyenler ise haksızdır; federasyon kupası kazanmak şampiyonluk değildir. 59 yılı milli küme turnuvası şampiyonluk sayılacaksa yanlış önermedir. zira adına kupa dediğimiz organizasyon ulusal lig şampiyonunu belirlemek için düzenlenmiştir. amacı "şampiyon" kulüpler kupasına gönderilecek takımın belirlenmesidir. keza bugün şampiyonlar ligi organizasyonun ilk şampiyonu kimdir dendiğinde real madrid ismi görülecektir. ancak bahsedilen şampiyon kulüpler kupasıdır ve şu anki gruplu turlu statüden o dönemde oynanan kupa farklıdır. mantık olarak milli ligde tek maçlı eleminasyon olmaması, federasyon kupasında ise ilk 3 turda uygulanması iki organizasyonu farklı yapmamaktadır.
bu açıdan 57-58-59 sezonu bir paket, 59-60 sezonu ayrı bir dönemdir. 59-60 sezonu yerel liglerin kalktığı bunun yerine bütün takımların tek bir ligde olduğu, oynanacak maçlar sonunda birinci takımın şampiyon sayıldığı, final maçının olmadığı iki devreli lig sistemidir. ancak her nedense başlangıç olarak bu sezon seçilmemiştir?
bu nedenle beşiktaş'ı şampiyonluk avcısı veya esqiler niye sayılmıyoaeear yeaae dan farklı duruma koyan olay budur. şunu da belirtmek isterim ki tff ve bağlı kurumları bu hususta sıçıp bir de sıvamışlardır. şampiyonluk olarak tescillememiş ancak şampiyonmuş gibi yıldız takabilirsiniz demişlerdir. uefa ise beşiktaş'ın iki şampiyonluğunu şampiyon kulüpler kupasına kabul belgesi deliliyle adeta zorla tescil ettirmiştir. yani tff nin lutfu değil uefa'nın sopasıdır bu şampiyonluklar. o nedenle tff resmi sitesi ligi 59 dan başlatabilir sorun değil. gerçek altyazılara yazılan notlardan büyüktür. 56 yıl oynanan ligin 58 şampiyonu olmaz. teoride 1959 yılında başlasa da, ligin başlangıç tarihi uefa tarafından 1957 olarak tescillenmiştir..
58 sezonluk futbol liginde 60 şampiyon olmasını anlayamayan renkliler için gelsin
88 yıllık italyan futbol liginde 112 şampiyon olması.
şerefsiz italya
ahlaksız italya
63 yıllık hollanda profesyonel liginde 125 şampiyon olması.
mal hollanda
tff'nin şampiyonluklar skalası:
http://www.tff.org/default.aspx?pageID=379
türkiye futbol federasyonu 1923 yılında kuruldu. kurulduktan sonra da turnuvalar düzenlemeye başladı.
türkiye futbol şampiyonası tff'nin ülke çapında düzenlediği ilk turnuva idi. 1924'ten 1993'e kadar, arada yapılmadığı yıllar olsa da şampiyonlar çıkardı. fakat bu turnuva amatör bir turnuva idi. 1951'de türkiye'de futbolun profesyonelleşmesinden sonra hiçbir profesyonel takım bu turnuvaya katılmadı. futbol profesyonel olmadığı için bu turnuvanın şampiyonlukları sayılmıyor. eğer sayılsaydı fenerbahçe'nin 3, beşiktaş'ın 2 şampiyonluğu daha olması gerekirdi. bunun yanında gençlerbirliği, ankaragücü, göztepe, istanbulspor da bu kupanın profesyonellik öncesi şampiyonlarından.
milli küme ise 1936 - 1950 yılları arasında istanbul, ankara ve izmir takımları arasında düzenlenen deplasmanlı amatör lig. diğer şehirlerin takımları yoktu ve bu da amatör takımların katıldığı bir ligdi. burada da fenerbahçe 6, beşiktaş 3, galatasaray ise 1 kere şampiyon oldu. amatör olduğu için bu kupanın şampiyonları da olaya dahil olmadı.
1951 yılında türkiye, futbolda profesyonelleşme kararı aldı ve ülkedeki bazı takımlar profesyonelliğe geçti. bunun ardından istanbul, ankara ve izmir'de profesyonel ligler kuruldu. her lig kendi şampiyonunu çıkarıyordu. daha sonra federasyon uefa'ya şampiyon kulüpler kupası'na katılmak istediğini bildirdi. uefa onayı geldikten sonra, şampiyon kulüpler kupası'na katılacak takımı belirlemek için 3 profesyonel ligden takımların katıldığı bir turnuva düzenlendi. iki kere düzenlenen bu turnuvanın her ikisini de beşiktaş kazandı. işte beşiktaş'ın şampiyonluk sayısının 2 fazla olmasının nedeni de bu iki turnuva. türkiye çapında ilk kez profesyonel takımların katıldığı bu iki turnuvayı kazanıp, türkiye'nin şampiyonu olarak ülkeyi şampiyon kulüpler kupası'nda temsil ettiği için beşiktaş'ın bu şampiyonlukları kabul edildi. bu 2 sezonun ardından ulusal lig kuruldu. fakat fenerbahçe'nin şampiyon olduğu ulusal ligin ilk sezonunun, beşiktaş'ın şampiyon olduğu önceki 2 sezondan neredeyse hiçbir farkı yoktu. şehir takımları yine kendi aralarında oynuyor, ardından da şampiyon olan tek takım, yani fenerbahçe, belirleniyordu. bu sezon sonunda liglerindeki sıralamalara göre her şehirden değişik sayıda takım alınarak, yeni bir lig kuruldu. bizim bildiğimiz anlamda ilk sezon da, şu an kabul ettiğimiz tarihte değil, ondan 1 sezon sonra başladı.
fenerbahçe ile aynı şartlarda şampiyon olmuş beşiktaş, şampiyonluklarının sayılmasını istedi. tff ise şampiyonlukların sayılmayacağını, ama isterse şampiyon olmuş gibi yıldız takabileceğini söyledi. bunun ardından uefa'ya başvuran beşiktaş, şampiyonlukların tescilini aldı.
hikaye bundan ibaret. fenerbahçeliler, amatör de olsa, önceki şampiyonlukların da sayılması gerektiğini savunuyorlar. galatasaraylılar ise olaydan çok haberdar değiller, çünkü onların bu süreçte pek şampiyonlukları yok.
şerefsiz italya
ahlaksız italya
63 yıllık hollanda profesyonel liginde 125 şampiyon olması.
mal hollanda
tff'nin şampiyonluklar skalası:
http://www.tff.org/default.aspx?pageID=379
türkiye futbol federasyonu 1923 yılında kuruldu. kurulduktan sonra da turnuvalar düzenlemeye başladı.
türkiye futbol şampiyonası tff'nin ülke çapında düzenlediği ilk turnuva idi. 1924'ten 1993'e kadar, arada yapılmadığı yıllar olsa da şampiyonlar çıkardı. fakat bu turnuva amatör bir turnuva idi. 1951'de türkiye'de futbolun profesyonelleşmesinden sonra hiçbir profesyonel takım bu turnuvaya katılmadı. futbol profesyonel olmadığı için bu turnuvanın şampiyonlukları sayılmıyor. eğer sayılsaydı fenerbahçe'nin 3, beşiktaş'ın 2 şampiyonluğu daha olması gerekirdi. bunun yanında gençlerbirliği, ankaragücü, göztepe, istanbulspor da bu kupanın profesyonellik öncesi şampiyonlarından.
milli küme ise 1936 - 1950 yılları arasında istanbul, ankara ve izmir takımları arasında düzenlenen deplasmanlı amatör lig. diğer şehirlerin takımları yoktu ve bu da amatör takımların katıldığı bir ligdi. burada da fenerbahçe 6, beşiktaş 3, galatasaray ise 1 kere şampiyon oldu. amatör olduğu için bu kupanın şampiyonları da olaya dahil olmadı.
1951 yılında türkiye, futbolda profesyonelleşme kararı aldı ve ülkedeki bazı takımlar profesyonelliğe geçti. bunun ardından istanbul, ankara ve izmir'de profesyonel ligler kuruldu. her lig kendi şampiyonunu çıkarıyordu. daha sonra federasyon uefa'ya şampiyon kulüpler kupası'na katılmak istediğini bildirdi. uefa onayı geldikten sonra, şampiyon kulüpler kupası'na katılacak takımı belirlemek için 3 profesyonel ligden takımların katıldığı bir turnuva düzenlendi. iki kere düzenlenen bu turnuvanın her ikisini de beşiktaş kazandı. işte beşiktaş'ın şampiyonluk sayısının 2 fazla olmasının nedeni de bu iki turnuva. türkiye çapında ilk kez profesyonel takımların katıldığı bu iki turnuvayı kazanıp, türkiye'nin şampiyonu olarak ülkeyi şampiyon kulüpler kupası'nda temsil ettiği için beşiktaş'ın bu şampiyonlukları kabul edildi. bu 2 sezonun ardından ulusal lig kuruldu. fakat fenerbahçe'nin şampiyon olduğu ulusal ligin ilk sezonunun, beşiktaş'ın şampiyon olduğu önceki 2 sezondan neredeyse hiçbir farkı yoktu. şehir takımları yine kendi aralarında oynuyor, ardından da şampiyon olan tek takım, yani fenerbahçe, belirleniyordu. bu sezon sonunda liglerindeki sıralamalara göre her şehirden değişik sayıda takım alınarak, yeni bir lig kuruldu. bizim bildiğimiz anlamda ilk sezon da, şu an kabul ettiğimiz tarihte değil, ondan 1 sezon sonra başladı.
fenerbahçe ile aynı şartlarda şampiyon olmuş beşiktaş, şampiyonluklarının sayılmasını istedi. tff ise şampiyonlukların sayılmayacağını, ama isterse şampiyon olmuş gibi yıldız takabileceğini söyledi. bunun ardından uefa'ya başvuran beşiktaş, şampiyonlukların tescilini aldı.
hikaye bundan ibaret. fenerbahçeliler, amatör de olsa, önceki şampiyonlukların da sayılması gerektiğini savunuyorlar. galatasaraylılar ise olaydan çok haberdar değiller, çünkü onların bu süreçte pek şampiyonlukları yok.
alıntılar:
Rakamlarla Dünkü Beşiktaş
1- Vincent Aboubakar, Afrika Uluslar Kupası'ndan döndükten sonra Beşiktaş formasıyla çıktığı 10 maçta sekiz gol attı.
2- Tolgay Arslan (44/49) ve Atiba Hutchinson (48/49) ilk yarıda %94'lük pas isabeti yakaladı ve sadece altı pas hatası yaptı
3-Atiba Hutchinson, Beşiktaş kariyerinde ilk defa bir resmi maçta 70. dakikadan önce oyundan alındı.
4-Anderson Talisca bu sezon Beşiktaş formasıyla sahaya çıktığı 29. resmi maçta 20. gol katkısını yaptı (14 gol ve altı asist).
5-Tolgay Arslan bu sezon Ricardo Quaresma'dan sonra (Alanya ve Konyaspor'a) bir lig maçında iki asist yapan ikinci Beşiktaşlı oldu.
6-Dusko Tosic Süper Lig kariyerinde Beşiktaş formasıyla rakip kalelere ilk golünü attı; Tosic'in kendi kalesine üç golü bulunuyor.
7-Süper Lig'de 1994-95 sezonundan bu yana son altı haftaya yedi puan farkla lider girip şampiyon olamayan takım yok.
8-Beşiktaş, ligde sekiz maçtır kaybetmiyor (6G 2B). Bu, ligde halen devam eden en uzun yenilmezlik serisi.
9-Beşiktaş, evinde de en uzun süredir kaybetmeyen takım (21G 3B)
muazzam bir şampiyonluk geliyor, bugünlerde yarınlarda bizimdir
yazının kaynağı: https://eksisozluk.com/entry/67699606
beşiktaş'ın; 1966 ve 1967 yıllarında 2 sene üst üste; 1990, 1991, 1992 senelerinde de üç sene üst üste şampiyonluğu bulunuyor. bu sene şampiyon olursak 2016 ve 2017 olmak üzere devam etme ihtimali bulunan bir şampiyonluk serisine daha giriyoruz. 58 yıllık lig tarihinde üçüncü şampiyonluk serimiz.
en erken şampiyonluk ilanı, bitime üç hafta kala 2014 senesi fenerbahçe şampiyonluğu. beşiktaş eğer önündeki iki maçı kazanırsa çok yüksek ihtimalle bitime 4 hafta kala şampiyonluğu ilan edecek. olmazsa rekora ortak olacak.
önümüzdeki maçı kazanırsak en yakın rakibimizle puan farkımız 10 olacak. ve büyük ihtimalle bu fark daha da açılacak. lig tarihindeki en ezici şampiyonluk 87-88 sezonunda galatasaray'ın 12 puan farklı şampiyonluğu. bu rekoru egale etmemiz çok yüksek ihtimal.
beşiktaş önündeki iki maçı da kazanırsa; galatasaray ve fenerbahçe şampiyonluk şansını matematiksel olarak bile son 4 haftaya taşıyamayacak. 58 yıllık lig tarihinde ilk kez, iki takım da 30. haftayı hiçbir matematiksel iddiası olmadan bitirecek.
cenk tosun şuanda lideri olduğu gol krallığını devam ettirirse, iki sene üst üste gol kralı çıkarmış olacağız. üstelik farklı oyuncularla*. 58 yıllık lig tarihinde beşiktaş'tan gol kralı çıkan dördüncü yerli oyuncu olacak aynı zamanda. güven önüt, feyyaz uçar ve ilhan mansız'ndan sonra.
ricardo quaresma şuanda lideri olduğu asist krallığını devam ettirirse, iki sene üst üste asist kralıçıkarmış olacağız. yine farklı oyuncularla*.
fenerbahçe ve galatasaray takımlarından, puan tablosunda yukarıda olanı esas alırsak; zirveden en uzak oldukları sene şampiyonla aralarında 10 puan fark vardı. bu sene henüz 28. haftadafenerbahçe'yle 11, galatasaray'la 15 puan farkı var. daha da açılması muhtemeldir. tiranlığın yıkılışını simgeliyor. galatasaray ve fenerbahçe'ye karşı ortak olarak gerçekleştirilmiş en ezici şampiyonluk olacak bu yani.
beşiktaş'ın sadece üç şampiyonluğu yerli hocalarla. eşref bilgiç, mustafa denizli ve şenol güneş. şenol güneş, aynı zamanda beşiktaş'ı üst üste şampiyon yapan ilk yerli teknik direktör olacak.
beşiktaş, şampiyonluğa kadar liderliği kaptırmazsa; son 3 yılda 69 hafta lider kalmış olacak. bu 3 senede galatasaray 12, fenerbahçe 6 hafta lider kaldı. 1979-1981'deki trabzonspordominasyonundan beri en ezici 3 yıllık periyot bu olmuş olacak. ilginçtir bu 3 yıllık süreçte de kalede şenol güneş vardı.
klasik beşiktaşlı abartması demesinler diye tane tane anlattım. ligde en erken şampiyonluk, en büyük farkla şampiyonluk, şampiyon olan takımlara atılan en yüksek fark, en ezici periyot rekorlarına oynuyoruz.
hani beşiktaş'a "galatasaray ve fenerbahçe kötüyken şampiyon oluyorsunuz" diyorlar ya, o yanlış. normalde şampiyonluk yarışı aşağıda devam ediyor zaten. beşiktaş ligin üzerinde sadece. bunun süreklisi almanya'da bayern münich, italya'da juventus'tur.
sonuç olarak şampiyonluk gelsin de, nasıl gelirse gelsin. ama ilklerin takımı beşiktaş'a tüm bu becerileri tarihe altın harflerle yazmak da ayrı bir yakışır.
bugünler de yarınlar da bizimdir. kutlu olsun.
24 Nisan 2017 Pazartesi
Güncel Puan durumu
Spor Toto Süper Lig Puan Durumu
O | G | B | M | A | Y | AV | P | ||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | Galatasaray | 3 | 3 | 0 | 0 | 10 | 1 | +9 | 9 | ||
2 | Kasımpaşa | 3 | 3 | 0 | 0 | 8 | 3 | +5 | 9 | ||
3 | Konyaspor | 4 | 2 | 2 | 0 | 8 | 6 | +2 | 8 | ||
4 | Y. Malatyaspor | 4 | 2 | 1 | 1 | 4 | 2 | +2 | 7 | ||
5 | Başakşehir | 3 | 2 | 0 | 1 | 6 | 3 | +3 | 6 | ||
6 | Beşiktaş | 3 | 2 | 0 | 1 | 7 | 5 | +2 | 6 | ||
7 | Kayserispor | 3 | 1 | 2 | 0 | 2 | 0 | +2 | 5 | ||
8 | Ankaragücü | 3 | 1 | 1 | 1 | 5 | 5 | 0 | 4 | ||
9 | Trabzonspor | 3 | 1 | 1 | 1 | 5 | 5 | 0 | 4 | ||
10 | Antalyaspor | 3 | 1 | 1 | 1 | 6 | 7 | -1 | 4 | ||
11 | Fenerbahçe | 3 | 1 | 0 | 2 | 2 | 3 | -1 | 3 | ||
12 | Göztepe | 3 | 1 | 0 | 2 | 2 | 4 | -2 | 3 | ||
13 | Sivasspor | 3 | 1 | 0 | 2 | 2 | 6 | -4 | 3 | ||
14 | Rizespor | 3 | 0 | 2 | 1 | 3 | 4 | -1 | 2 | ||
15 | Bursaspor | 3 | 0 | 2 | 1 | 2 | 3 | -1 | 2 | ||
16 | Akhisarspor | 3 | 0 | 1 | 2 | 3 | 6 | -3 | 1 | ||
17 | Erzurumspor | 3 | 0 | 1 | 2 | 3 | 6 | -3 | 1 | ||
18 | Alanyaspor | 3 | 0 | 0 | 3 | 0 | 9 | -9 | 0 |
Beşiktaş Futbolcuları yaş dağılımı
kaleciler:
1. fabricio agosto ramirez – 29 yaşında
2. tolga zengin – 33 yaşında
defans hattı:
3. andreas beck – 29 yaşında
4. gökhan gönül – 32 yaşında
5. adriano correia – 32 yaşında
6. caner erkin – 28 yaşında (kiralık)
7. marcelo guedes – 29 yaşında
8. luiz rhodolfo – 31 yasinda
9. matej mitrovic – 23 yaşında
10. dusko tosic – 32 yasinda
merkez orta sahalar:
11. atiba hutchinson – 34 yasinda
12. oguzhan ozyakup – 24 yasinda
13. tolgay ali arslan – 26 yasinda
14. necip uysal – 26 yasinda
15. gokhan ınler – 32 yasinda
16. veli kavlak – 28 yasinda
ofansif orta saha ve kanatlar:
17. ricardo quaresma – 33 yasinda
18. ryan babel – 30 yasinda
19. anderson talisca – 22 yasinda
20. aras ozbilir – 27 yasinda
forvetler:
21. cenk tosun – 25 yasinda
22. vincent aboubakar – 25 yasinda
23. omer sismanoglu – 27 yasinda
1. fabricio agosto ramirez – 29 yaşında
2. tolga zengin – 33 yaşında
defans hattı:
3. andreas beck – 29 yaşında
4. gökhan gönül – 32 yaşında
5. adriano correia – 32 yaşında
6. caner erkin – 28 yaşında (kiralık)
7. marcelo guedes – 29 yaşında
8. luiz rhodolfo – 31 yasinda
9. matej mitrovic – 23 yaşında
10. dusko tosic – 32 yasinda
merkez orta sahalar:
11. atiba hutchinson – 34 yasinda
12. oguzhan ozyakup – 24 yasinda
13. tolgay ali arslan – 26 yasinda
14. necip uysal – 26 yasinda
15. gokhan ınler – 32 yasinda
16. veli kavlak – 28 yasinda
ofansif orta saha ve kanatlar:
17. ricardo quaresma – 33 yasinda
18. ryan babel – 30 yasinda
19. anderson talisca – 22 yasinda
20. aras ozbilir – 27 yasinda
forvetler:
21. cenk tosun – 25 yasinda
22. vincent aboubakar – 25 yasinda
23. omer sismanoglu – 27 yasinda
Beşiktaş Dolar kuruna takıldı
UEFA’nın, 2016/2017 sezonu hedeflerini kısmen yerine getirdiği için, Beşiktaş hakkında transfer ve futbolcu sayısındaki sınırlama uygulamasının süreceği bildirmesi kafaları karıştırmış, siyah-beyazlıların nerede eksik kaldığı konuşulur olmuştu. Ancak bunun sadece yüzde 2’lik bir sapmadan kaynaklandığı, bunun da kur farkından oluştuğu ifade edildi.
UEFA ile yapılan anlaşmaya göre, Beşiktaş geçen sezon içerisinde gelirinin yüzde 60’ını personel harcaması için kullanabilecekti. Ancak dövizle ödemelerin fazla olması ve ülkedeki dalgalı kur nedeniyle bu harcama yüzde 62’ye çıktı. Siyah-beyazlılar zaten bu yılki bilançoda kara geçtiğini açıklamıştı.
Kulübün mali işlerden sorumlu yöneticisi Berk Hacıgüzeller, UEFA’nın bu açıklamasıyla olumsuz bir durum olmadığını belirterek, “Zaten yüzde 62 değil de yüzde 60 olsaydı bile aynı anlaşma devam edecekti. Sadece bazı kısıtlamalar kalacaktı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan geçtiğimiz sezon elde edilen bonservis bedelinin tamamını kullanmayarak bir miktar artıran Beşiktaş Yönetimi, bu paranın yeni transferlerde kullanma talebinde bulundu. Ancak UEFA, bu paranın borçların azaltılması için kullanılması gerektiğini dile getirerek olumsuz yanıt verdi.
(Milliyet)
UEFA ile yapılan anlaşmaya göre, Beşiktaş geçen sezon içerisinde gelirinin yüzde 60’ını personel harcaması için kullanabilecekti. Ancak dövizle ödemelerin fazla olması ve ülkedeki dalgalı kur nedeniyle bu harcama yüzde 62’ye çıktı. Siyah-beyazlılar zaten bu yılki bilançoda kara geçtiğini açıklamıştı.
Kulübün mali işlerden sorumlu yöneticisi Berk Hacıgüzeller, UEFA’nın bu açıklamasıyla olumsuz bir durum olmadığını belirterek, “Zaten yüzde 62 değil de yüzde 60 olsaydı bile aynı anlaşma devam edecekti. Sadece bazı kısıtlamalar kalacaktı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan geçtiğimiz sezon elde edilen bonservis bedelinin tamamını kullanmayarak bir miktar artıran Beşiktaş Yönetimi, bu paranın yeni transferlerde kullanma talebinde bulundu. Ancak UEFA, bu paranın borçların azaltılması için kullanılması gerektiğini dile getirerek olumsuz yanıt verdi.
(Milliyet)
23 Nisan 2017 Pazar
Gevşemek yok takım 12 ayda 2 nci şampiyonluğa koşuyor Beşiktaş Amborgosu başlamıştır safları sıklaştırın
Ekşisözlükten..
https://eksisozluk.com/entry/67652720
taraftarı hâlâ neler olduğunun farkında değildir. bir gevşeme seziyorum avrupa ligi'nden elendiğimizden beri. bunun gazına gelen medya da saldırmaya başladı. gözümüzü kırptığımız anda eski beşiktaş'a döneriz. herkes mevkisini korusun.
her yönden taraftarı takip edip nabzını tutmak benim işim. şu iki günde; şenol güneş'e sallayanlar,ricardo quaresma'nın derhal çin'e gönderilmesini isteyenler, oğuzhan özyakup 'un üçe beşe bakılmadan satılmasını isteyenler, cenk tosun'un ikinci lig topçusu olduğunu söyleyenler, beşiktaş arması taşıyan matej mitrovic ve dusko tosic'e ana avrat dümdüz gidenler, vincent aboubakar'ı vatan haini ilan edenler, fikret orman'ın tanınmamış transferler yapmasından bıkıp "demirören bile daha iyiydi" diyenlere kadar ne yorumlar gördüm. hakeza vodafone arena kombine transferibaşlığına girerseniz, neredeyse tüm tribünün kombinesini cüzi fiyatlara devrettiğini görüyosunuz. herkes takımdan umudunu kesmiş gibi. ligde üçüncülüğümüz garantiyken inönü stadı'nı dolduran taraftar sanki başkalarıymış gibi bir görüntü var.
arkadaşlar, siz geçmişi ne kadar çabuk unutuyorsunuz ? beşiktaş'ın son şampiyonluğundan önceki şampiyonluk periyodu, 20 yılda 2 şampiyonluktur. yani 20 yılda 2 defa şampiyon olan takım 12 ayda ikinci şampiyonluğuna koşuyor ve yapılan eleştirileri inanılır gibi bulmuyorum. üçüncülüğe abone olduğumuz dönemleri, yıldızlara rağmen baharı görmeden şampiyonun 24 puan arkasına düştüğümüz zamanları ne çabuk unuttunuz. 4 derbiyi de gol atamadan kaybettiğimiz dönemleri ne çabuk unuttunuz. 15 yıl şampiyonluk beklediğimiz günleri ne çabuk unuttunuz.
şenol güneş de, bu takımın her bir futbolcusu da beşiktaş tarihinde yıllarca hatırlanacaktır. osmanlı denince akla ilk olarak nasıl yükselme dönemi padişahları geliyorsa, artık beşiktaş tarihinde de akla ilk olarak bu oyuncular gelecektir. ister sevin ister sevmeyin, beşiktaş'ın küllerinden doğuşu bu adamlarla oldu. ve bir maçla da hiçbirinin silinmesine izin veremeyiz.
beşiktaş, pazartesi günü kazanırsa ligin bitimine 6 hafta kala en yakın rakibiyle puan farkını 7'ye çıkaracak. şenol güneş, beşiktaş'ın tarihinde sadece 2 kere olan üst üste şampiyonluk becerisini gerçekleştirmiş olacak. ricardo quaresma ligin en çok isabetli orta açan oyuncusu, asist krallığında ikinci. tüm ataklarımızın başında oğuzhan özyakupvar. takımın beyni konumunda. cenk tosun ligin gol kralı. hırvatistan milli takımı'nın kalitesini burada tartışmıycam kimseyle. daha deneyimi 2-3 yılla kısıtlı olmasına rağmen, bu milli takımda as oynayan matej mitrovic'in topçu olmadığına siz mi karar vereceksiniz ? seni ligde de avrupa'da da buraya kadar getiren tandemin üyelerinden biridusko tosic değil miydi ? benfica mucizesindevincent aboubakar topu köşeye vurduğunda hayatınızın en büyük mutluluklarından birini yaşamadınız mı siz de benim gibi ? batmakta olan, kayyuma doğru giden kulübü alıp stadını yenileyen ve şampiyon yapan kadroyu kuran fikret ormandeğil miydi ? ezeli rakipleri çeyrek milyar dolar zarar ederken, takıma kâr ettirip aynı zamanda şampiyon çıkarabilen bu başkan değil miydi ?
beşiktaş, bir zamanlar fransa'da olimpik lyon'un yaptığı gibi ucu bucağı görünmeyen bir şampiyonluk serisine doğru gidiyor. çünkü rakiplerinin yönetimleri rezil durumda. 20 yılda 2 şampiyonluk yaşayan bir takım için sizce de bu rüya gibi değil mi ? bir penaltı atılamadı diye gerçekleşen bu mızmızlanmanın sebebi nedir ?
galatasaray ve fenerbahçe tarafından senelerce ezilen beşiktaş, artık bu takımların kendisiyle şampiyonluk yarışına girmesine bile izin vermemekte. takım son 3 senede 63 hafta lider kalacak kadar bu ligin üzerinde ve buna rağmen camia kar ediyor. gıcır gıcır, her gün işleyen bir stadı var. en azından avrupa'dan elenene kadar her maç %80'i doldu bu stadın. ve beşiktaş'ın bu başarısı hiçbir oyuncuya bağlı değil. kim gelirse gelsin, takım kimyasıyla ligi sürklase etmeye devam ediyoruz. geçen seneki gol kralımız ve asist kralımız bizi bıraktıp gitti. beşiktaş bu sene daha güçlü. beşiktaş kaybetmedi, onlar kaybetti. hakem faciası olmasa takım şampiyonlar ligi tarihinde ilk kez gruptan çıkacaktı ve hatta lider çıkma ihtimali vardı. avrupa ligi'nde 2 tur atladı ve çeyrek finalgördü. çeyrek finalde kupanın en büyük adayıyla karşılaştı. ve eminim ki eğer bir penaltı fazla atabilseydik, bu kupayı kesinlikle almıştık. bizi zorlayabilecek hiçbir takım yoktu.
velhasıl, bu ateş yandı artık dostlar. 2 sene önce son haftalarda şampiyonluğu kaybettik. geçen sene bu haftalarda kıyasıya şampiyonluk yarışına devam ediyoduk. az farkla şampiyon olduk. bu sene çok daha rahatız. ben eminim seneye daha da iyi olacak. avrupa'da da, ligde de. yeter ki biz takımdan yüz çevirmeyelim.
bugün; 7 puan farkla lider olan, son ve müstakbel şampiyon, * avrupa ligi'ni finalde kaybeden beşiktaş'a destek vermezsek tarih bizi affetmez. bir gün uyanırız yine rodrigo tabata'yla,lamine diatta'yla, gordon schildenfeld'le karşılaşırız.
"tarih bir kere yazıldı" diye kıs kıs gülen rakiplere dersi ancak takıma sahip çıkarak ve bu yükselişin bir parçası olarak verebiliriz. beşiktaş'ın yükselişinin son noktası olacak olan şampiyonlar ligi şampiyonluğunu hayattayken görmek istiyorum ben. benim gibi düşünenler takıma dört elle sarılsın ve sahip çıksın. zira başka beşiktaş yok.
taraftarı hâlâ neler olduğunun farkında değildir. bir gevşeme seziyorum avrupa ligi'nden elendiğimizden beri. bunun gazına gelen medya da saldırmaya başladı. gözümüzü kırptığımız anda eski beşiktaş'a döneriz. herkes mevkisini korusun.
her yönden taraftarı takip edip nabzını tutmak benim işim. şu iki günde; şenol güneş'e sallayanlar,ricardo quaresma'nın derhal çin'e gönderilmesini isteyenler, oğuzhan özyakup 'un üçe beşe bakılmadan satılmasını isteyenler, cenk tosun'un ikinci lig topçusu olduğunu söyleyenler, beşiktaş arması taşıyan matej mitrovic ve dusko tosic'e ana avrat dümdüz gidenler, vincent aboubakar'ı vatan haini ilan edenler, fikret orman'ın tanınmamış transferler yapmasından bıkıp "demirören bile daha iyiydi" diyenlere kadar ne yorumlar gördüm. hakeza vodafone arena kombine transferibaşlığına girerseniz, neredeyse tüm tribünün kombinesini cüzi fiyatlara devrettiğini görüyosunuz. herkes takımdan umudunu kesmiş gibi. ligde üçüncülüğümüz garantiyken inönü stadı'nı dolduran taraftar sanki başkalarıymış gibi bir görüntü var.
arkadaşlar, siz geçmişi ne kadar çabuk unutuyorsunuz ? beşiktaş'ın son şampiyonluğundan önceki şampiyonluk periyodu, 20 yılda 2 şampiyonluktur. yani 20 yılda 2 defa şampiyon olan takım 12 ayda ikinci şampiyonluğuna koşuyor ve yapılan eleştirileri inanılır gibi bulmuyorum. üçüncülüğe abone olduğumuz dönemleri, yıldızlara rağmen baharı görmeden şampiyonun 24 puan arkasına düştüğümüz zamanları ne çabuk unuttunuz. 4 derbiyi de gol atamadan kaybettiğimiz dönemleri ne çabuk unuttunuz. 15 yıl şampiyonluk beklediğimiz günleri ne çabuk unuttunuz.
şenol güneş de, bu takımın her bir futbolcusu da beşiktaş tarihinde yıllarca hatırlanacaktır. osmanlı denince akla ilk olarak nasıl yükselme dönemi padişahları geliyorsa, artık beşiktaş tarihinde de akla ilk olarak bu oyuncular gelecektir. ister sevin ister sevmeyin, beşiktaş'ın küllerinden doğuşu bu adamlarla oldu. ve bir maçla da hiçbirinin silinmesine izin veremeyiz.
beşiktaş, pazartesi günü kazanırsa ligin bitimine 6 hafta kala en yakın rakibiyle puan farkını 7'ye çıkaracak. şenol güneş, beşiktaş'ın tarihinde sadece 2 kere olan üst üste şampiyonluk becerisini gerçekleştirmiş olacak. ricardo quaresma ligin en çok isabetli orta açan oyuncusu, asist krallığında ikinci. tüm ataklarımızın başında oğuzhan özyakupvar. takımın beyni konumunda. cenk tosun ligin gol kralı. hırvatistan milli takımı'nın kalitesini burada tartışmıycam kimseyle. daha deneyimi 2-3 yılla kısıtlı olmasına rağmen, bu milli takımda as oynayan matej mitrovic'in topçu olmadığına siz mi karar vereceksiniz ? seni ligde de avrupa'da da buraya kadar getiren tandemin üyelerinden biridusko tosic değil miydi ? benfica mucizesindevincent aboubakar topu köşeye vurduğunda hayatınızın en büyük mutluluklarından birini yaşamadınız mı siz de benim gibi ? batmakta olan, kayyuma doğru giden kulübü alıp stadını yenileyen ve şampiyon yapan kadroyu kuran fikret ormandeğil miydi ? ezeli rakipleri çeyrek milyar dolar zarar ederken, takıma kâr ettirip aynı zamanda şampiyon çıkarabilen bu başkan değil miydi ?
beşiktaş, bir zamanlar fransa'da olimpik lyon'un yaptığı gibi ucu bucağı görünmeyen bir şampiyonluk serisine doğru gidiyor. çünkü rakiplerinin yönetimleri rezil durumda. 20 yılda 2 şampiyonluk yaşayan bir takım için sizce de bu rüya gibi değil mi ? bir penaltı atılamadı diye gerçekleşen bu mızmızlanmanın sebebi nedir ?
galatasaray ve fenerbahçe tarafından senelerce ezilen beşiktaş, artık bu takımların kendisiyle şampiyonluk yarışına girmesine bile izin vermemekte. takım son 3 senede 63 hafta lider kalacak kadar bu ligin üzerinde ve buna rağmen camia kar ediyor. gıcır gıcır, her gün işleyen bir stadı var. en azından avrupa'dan elenene kadar her maç %80'i doldu bu stadın. ve beşiktaş'ın bu başarısı hiçbir oyuncuya bağlı değil. kim gelirse gelsin, takım kimyasıyla ligi sürklase etmeye devam ediyoruz. geçen seneki gol kralımız ve asist kralımız bizi bıraktıp gitti. beşiktaş bu sene daha güçlü. beşiktaş kaybetmedi, onlar kaybetti. hakem faciası olmasa takım şampiyonlar ligi tarihinde ilk kez gruptan çıkacaktı ve hatta lider çıkma ihtimali vardı. avrupa ligi'nde 2 tur atladı ve çeyrek finalgördü. çeyrek finalde kupanın en büyük adayıyla karşılaştı. ve eminim ki eğer bir penaltı fazla atabilseydik, bu kupayı kesinlikle almıştık. bizi zorlayabilecek hiçbir takım yoktu.
velhasıl, bu ateş yandı artık dostlar. 2 sene önce son haftalarda şampiyonluğu kaybettik. geçen sene bu haftalarda kıyasıya şampiyonluk yarışına devam ediyoduk. az farkla şampiyon olduk. bu sene çok daha rahatız. ben eminim seneye daha da iyi olacak. avrupa'da da, ligde de. yeter ki biz takımdan yüz çevirmeyelim.
bugün; 7 puan farkla lider olan, son ve müstakbel şampiyon, * avrupa ligi'ni finalde kaybeden beşiktaş'a destek vermezsek tarih bizi affetmez. bir gün uyanırız yine rodrigo tabata'yla,lamine diatta'yla, gordon schildenfeld'le karşılaşırız.
"tarih bir kere yazıldı" diye kıs kıs gülen rakiplere dersi ancak takıma sahip çıkarak ve bu yükselişin bir parçası olarak verebiliriz. beşiktaş'ın yükselişinin son noktası olacak olan şampiyonlar ligi şampiyonluğunu hayattayken görmek istiyorum ben. benim gibi düşünenler takıma dört elle sarılsın ve sahip çıksın. zira başka beşiktaş yok.
Beşiktaşımızın Uefa ile yaptığı FFP anlaşması nasıldı
Beşiktaş Kulübü tarafından UEFA ile uzlaşma ile ilgili KAP’a yapılan açıklama şu şekilde:
“UEFA Kulüp Finansal Kontrol Komitesi tarafından Şirketimiz hakkında yürütülen UEFA Mali Fair Play Kriterleri; başabaş hesap durumu soruşturma süreci sona ermiş olup, Şirketimiz ile UEFA Mali Kontrol Komitesi arasında yapılandırma anlaşması imzalanmıştır.
Yapılan anlaşmanın detayları şu şekildedir:
* Yapılandırma anlaşması, 2015/16, 2016/17, 2017/18 ve 2018/19 sezonlarını kapsamaktadır.
* Şirketimiz, 2018/19 izleme periyodunda (2015/16, 2016/17, 2017/18 ve 2018/19 sezonları) UEFA başabaş hesap kriterlerine uymayı taahhüt etmektedir.
* Şirketimiz, 2015/16 sezonu için azami 20 milyon avro, 2016/17 sezonu için azami 10 milyon avro başabaş hesap açığı vermeyi taahhüt etmektedir.
* Şirketimiz 2015/16 ve 2016/17 sezonlarında personel giderleri/toplam gelirler oranında ve futbolcu haklarına ait amortisman giderlerinde getirilen sınırlandırmalara uymayı taahhüt etmektedir.
* Şirketimiz, 25 kişilik UEFA A listesine 2015/16 sezonunda 22 oyuncu, 2016/17 sezonunda 23 oyuncu dahil edebilecektir. Önümüzdeki sezonlarda bu anlaşmada yer alan operasyonel ve mali kriterlere uyum gösterilmesi durumunda, 2017/18 sezonundan itibaren bu sınırlandırma sona erecektir.
*Şirketimiz, bu anlaşma süresince, UEFA A Listesine dahil edilebilecek yeni oyuncu transferlerinde belirli bir sınırlandırmayı kabul etmektedir. Bu sınırlama, sezon bazında net transfer gelirlerinin (transfer gelirleri-transfer harcamaları) pozitif olması şartını içermektedir. Bu sınırlama, önümüzdeki sezonlarda bu anlaşmada yer alan operasyonel ve mali kriterlere uyum gösterilmesi durumunda 2017/18 sezonunda kaldırılacaktır. Halihazırda UEFA 2014/15 A listesinde yer alan oyuncular ile, sözleşmesi bitmiş ve serbest oyuncular ile imzalanacak sözleşmeler bu sınırlama kapsamında değildir.
* Şirketimiz toplam 5.5 milyon Avro tutarındaki UEFA Katılım gelirlerine tedbir konulmasını kabul etmekte olup, bu tutarın 1.5 milyon avroluk kısmı 2015/16, 2016/17 ve 2017/18 sezonlarında 3 eşit taksit halinde UEFA’ya ödenecektir. Kalan 4 milyon avro üzerindeki tedbir şarta bağlı olup, önümüzdeki sezonlarda bu anlaşmada yer alan operasyonel ve mali kriterlere uyum gösterilmesi durumunda UEFA tarafından kaldırılacaktır.”
Metin Albayrak "Beşiktaş'ın FFP ye karşı planları hazır"
Beşiktaş için UEFA'nın FFP (Finansal Fair Play) kısıtlamaları önümüzdeki sezonda da devam edecek. Beşiktaş Basın Sözcüsü Metin Albayrak, UEFA'nın açıklamasının normal olduğunu söyledi.Beşiktaş için UEFA'nın FFP (Finansal Fair Play) kısıtlamaları önümüzdeki sezonda da devam edecek.
UEFA'nın FFP kısıtlamalarının devam edeceğini açıklaması sürpriz değil, aksine beklenen bir gelişme. UEFA ile FFP anlaşması 3 yıl olan Siyah Beyazlılar, en çok merak edilen transfer çalışmalarından kulüp işleyişine kadar tüm ekonomik konularda planlarını yapmış durumda. Ancak planlara rağmen Beşiktaş'ı yine zorlu bir yol bekliyor.
İşte Beşiktaş'ın FFP'ye göre önümüzdeki transfer dönemi için planları ve yaşaması kuvvetle muhtemel zorlukları:
UEFA DENETİMİNDEN KURTULMAK İÇİN ÜST ÜSTE ŞAMPİYONLUKLAR ŞART
Beşiktaş'ın FFP kısıtlamalarının devam edeceğinin açıklanması, genel borçların yanında futbol takımının da artan masraflarının karşılanması ve transfer yapılabilmesi için mutlaka şampiyon olunması gerektiği anlamını taşıyor.
UEFA her yıl bütçeyi sıfırlıyor ve olası yeni bütçeyi takımın bir sezon önceki futbolcu maaşları ve genel giderlerine göre tahmini hesaplıyor ve sonunda FFP'nin devam edip etmeyeceğine karar veriyor. Bu sezon Şampiyonlar Liginden 35 milyon Euro'ya varan gelirler elde eden Beşiktaş, reklam, sponsor anlaşmaları ve diğer satışlarla da bütçeyi tutturmayı, hatta kara geçmeyi başardı. Ancak önümüzdeki sezonlarda da aynı, hatta artan oranlarda kazanç sağlayamaz ise FFP kurallarına bir kaç yıl daha maruz kalacak gibi görünüyor ve bu durumda Beşiktaş artan tüm sponsorluk gelirlerine rağmen borçları ödemek ve futbol takımını Şampiyonlar Ligi'ne sürekli sokmak için üst üste şampiyonluklar kazanmak zorunda.
TRANSFER DÖNEMİNDE YİNE AYNI YOL İZLENECEK: 'ÖNCE KİRALIK'
Futbol A takımına yıllık 62 milyon Euro civarında ödeme yapan Siyah Beyazlılar, 1.2 milyar lirayı aşan genel borçla da uğraştığından sonraki sezonları çok büyük sıkıntılara sokmamak için sıkı bir transfer politikası izlemeye devam edecek.
3 sezondur UEFA'nın FFP kriterleri ile uğraşan ve doğru bir transfer planlaması ile bu kriterleri lehine çevirmeyi başaran Siyah Beyazlılar beklentilerin aksine yaz transfer döneminde yine çok zorlu geçecek pazarlıkların içine girecek.
Her ne kadar başkan Fikret Orman, "UEFA kısıtlamaları kalksa bile sanki varmış gibi devam edip aynı transfer politikasını sürdüreceğiz'' demiş olsa da, Şampiyonlar Ligi'nden gelen para ile biraz limitlerin üzerine çıkarak alınma ihtimali olan pahalı bir kaç oyuncudan vazgeçilerek yine kiralama yöntemi ile transfer yapılması ağırlık kazanacak. Özellikle devre arasında bedelsiz olarak takıma kazandırılan ancak henüz forma şansı bulamayan Ersan Gülüm ve Demba Ba Çin kulüplerinden bedelsiz alınmaya uğraşılacak ve böylelikle santrafor ve stoper sorunu giderilmeye çalışılacak. Kiralıktan dönecek oyuncular ve kadroya giremeyen oyuncular için gelecek tüm teklifler hemen değerlendirmeye alınarak ve kamp çalışmaları başlamadan kasaya nakit girdisi sağlanacak. Üstelik kulüp bu oyunculara ödenecek maaşlardan da kurtulmuş olacak.
ABOUBAKAR VE TALISCA ÇOK UĞRAŞTIRACAK
FFP'nin devam etmesi başta Aboubakar olmak üzere Talisca'nın bile Beşiktaş'ta kalma ihtimalini giderek zayıflatacak ve yerlerine yine kiralık oyuncular getirilmeye çalışılacak.
Porto'dan 1 yıl kiralanan ve satın alma opsiyonu 10 milyon Euro olan Kamerunlu golcü, bu şartlar altında yine kiralanarak önümüzdeki sezonda da takımda tutulamaya çalışılacak. Aboubakar'ın kesinlikle Porto'ya dönmek istememesi Beşiktaş'ın yeniden kiralamada en büyük avantajı gibi duruyor, ancak futbolcuyu 10 milyonun üstünde pazarlamaya çalışan Porto'nun, Siyah Beyazlılara bir hayli zorluk çıkarması da bekleniyor. Çünkü Afrika Kupasından bu yana Avrupa'dan bir çok kulübün gözetiminde olan Aboubakar'ın değeri ilk yarıya oranla bir hayli artmış durumda.
Siyah Beyazlı yönetim, taraftarın adeta taptığı Talisca için de bir hayli uğraşacağa benziyor. Attığı goller ve frikikler ile sadece Beşiktaş'ın değil Dünya futbolunun da yükselen yıldızlarından biri olan Talisca'nın bir yıl daha kiralık olarak oynayacak olması biraz rahatlık göstergesi olsa da Benfica'nın oyuncuyu 40 milyon Euro'nun üzerinde rakamlara satma hakkı bulunuyor. Benfica'nın yaz transfer döneminde 40 milyonu aşan rakamları bulması Talisca'nın Beşiktaş'tan ayrılması demek olacak.40 milyonun üzerinde yapılacak satışlar anlaşma gereği Beşiktaş'ın kasasına gireceği için Talisca için yapılacak pazarlıkların içinde Beşiktaş ta olacak. Satın alma opsiyonu için gerekli olan 25 milyon Euro bonservis bedelini ödeme durumu bulunmayan Beşiktaş'ın,bu yüzden Benfica'ya gelmesi muhtemel tekliflerden dolayı da sıkıntıya girme ihtimali bir hayli yüksek.
AVRUPA VE ÇİN'E AÇILIM YAPILACAK
Beşiktaş'ın FFP kriterlerini aşmak için en önemli gelir kaynaklarından birini de ürün satışları oluşturuyor.
Son kampanya ile sadece 4 günde 1 milyon lira ciro yapan Kartal Yuvalarının gelirlerinin artırılması için Avrupa ve Çin açılımı devreye sokulacak. Başta Almanya olmak üzere Türklerin yoğun yaşadığı Avusturya, Hollanda, Belçika, Fransa gibi ülkelerde Kartal Yuvası açmayı planlayan yönetim Çin pazarına da açılarak burada da ürün satmayı planlıyor.
Bunun için Çin de yapılacak turnuvalara katılma arayışında olan Beşiktaş yönetimi Çin'den oyuncu transferini de gündemine alarak bu alanda büyük bir pazar yaratmayı hedeflerinin arasına ciddi ciddi koymuş durumda.
METİN ALBAYRAK: ''FFP ANLAŞMAMIZ ZATEN 3 YILLIKTI''
Beşiktaş Basın Sözcüsü Metin Albayrak, UEFA'nın açıklamasının normal olduğunu söyleyerek FFP konusunu DHA'ya değerlendirdi ve ''Kamuoyundan yanlış anlama olmasın. Bizim UEFA ile yaptığımız FFP anlaşması 3 yıllıktı ve önümüzdeki sezon sona erecek. Burada bir sürpriz yok. Biz zaten her türlü senaryoyu hazırlamış durumdayız. Sadece taraftarımız transferde çok büyük paralar ödenerek alınacak isim beklentisi içine girmesin. Yine çok çetin pazarlıklar ile en iyisini almaya uğraşacağız.
Bu sezon iyi gittik ve kara dahi geçtik. İnşallah şampiyon olursak tüm gelirlerimiz daha da artacak ve önümüzdeki sezon FFP'nin son sezonu olacak. Ama ondan sonra da bizim kendi FFP'miz devreye girecek. Çünkü futbol takımımızı bir ekonomik düzene soktuk ama ödememiz gereken dağ yükü borç var.Bunu azaltmamız hatta bitirmemiz lazım. Bu yüzden UEFA'nın FFP'si bitse bile kendi FFP'miz hep devrede olacak ve camiamızla el birliği yapıp tüm bu borçları da temizleyeceğiz inşallah'' diye konuştu.
Kaynak: sporx sporx.com
22 Nisan 2017 Cumartesi
indirmek izlemek saklamak isteyenler için BJK LYON full maç
Beşiktaş vs. Lyon - [HD 720p Full Match]
https://t.co/a8hsbT8t1T
Kaynak: https://twitter.com/Herr0glu/status/855760971029196801
https://t.co/a8hsbT8t1T
Kaynak: https://twitter.com/Herr0glu/status/855760971029196801
Beşiktaş JK ''Uefa FFP ile ilgili bir sıkıntı yok 1 yılımız daha var''
kaynak: bjk.com.tr
Kulübümüz, finansal fair play kriterleri çerçevesinde UEFA ile 3 yıllık anlaşma yapmıştır ve bu anlaşmada geriye 1 yıllık süreç kalmıştır.
Bazı basın yayın organlarında zaman zaman FFP Kriterlerinin bu yaz sona ereceği haberleri üzerine, Başkanımız Fikret Orman en son geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir basın toplantısında konuya açıklık getirip, 'UEFA ile yaptığımız anlaşmanın 2 yılının geride kaldığını ve önümüzdeki sene de devam edeceğini' net bir şekilde ifade etmiştir.
Kulübümüz, UEFA ile yapılan anlaşmada ilk 2 yıllık süreçte fesih ve ceza getirebilecek tüm hedefleri tutturmuş ve verdiği sözleri tutmuştur.
UEFA'nın yazılı metninde geçen 'kısmi uygunluk' ifadesi sadece kalan süre ile alakalı olup, kulübümüzün zaten bilindiği gibi 1 yılı daha kaldığının ifadesidir. UEFA'nın kulübümüze herhangi bir yeni kısıtlaması bulunmamaktadır.
Kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.
Beşiktaş Avrupa'dan kasasını doldurdu
Beşiktaş'ın UEFA Avrupa Ligi'ne veda etmesiyle Türk takımlarının bu sezonki Avrupa macerası da sona erdi. Avrupa kupalarında Türkiye'yi temsil eden Beşiktaş, Fenerbahçe, Osmanlıspor, Medipol Başakşehir ve Atiker Konyaspor bu sezon oynadıkları maçlardan hatırı sayılır kazanç sağladı.
Türk takımlarına 35 milyon euro
2016-2017 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi ile Avrupa Ligi'ne katılan ve gruplarda mücadele eden Türk takımları, sportif hedeflerinin gerisinde kalmasına rağmen yayın gelirleri ve UEFA tarafından bu yıl oluşturulan havuz gelirlerinin bir kısmı hariç Avrupa arenasında toplam 35 milyon 936 bin euro gelir elde etti.
Beşiktaş'a 20 milyon 550 bin euro
Şampiyonlar Ligi gruplarına direkt katılan Beşiktaş, Avrupa'daki gelirde diğer Türk takımlarını açık ara geride bıraktı. Siyah-beyazlı takım, Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılım payı ile grup maçlarında aldığı 1 galibiyet ve 4 beraberlikle toplam 16 milyon 200 bin euroluk gelir etti.
Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde grubunu üçüncü sırada tamamlayarak son 32 turundan katıldığı UEFA Avrupa Ligi'nde de kasasını doldurmaya devam etti. Çeyrek finale kalan siyah-beyazlılar, aldığı galibiyetlerden ve organizasyonun söz konusu havuzundan elde ettiği gelirle 4 milyon 350 bin euro kazandı. Böylece Beşiktaş'ın bu sezon Avrupa arenasından elde ettiği toplam gelir 20 milyon 550 bin euroya ulaştı.
Kartal Yuvasından Dev Gelir
Kartal Yuvası Mağazaları'nın Lyon karşılaşmasına yönelik başlattığı kampanyada Beşiktaş, maç günü 1 milyon TL'den fazla gelir elde etti.
UEFA Avrupa Ligi Çeyrek Final rövanş maçında karşılaşacakları Lyon maçı öncesinde Kartal Yuvası Mağazaları'nın başlattığı yüzde 20'lik indirim etkisini gösterdi. Pazartesinden Perşembe gününe kadar süren kampanyada 155 TL olan formalar 124 TL'ye indi ve siyah-beyazlı taraftarlar, sezon formalarının yanı sıra tüm ürünlere de büyük ilgi gösterdi.
Bu kampanyaya büyük ilgi gösteren siyah-beyazlı taraftarlar, kampanyayı kaçırmayarak Kartal Yuvası Mağazaları'nda kulübe olan sevgisini Beşiktaş'ın lisanslı ürünlerini alarak gösterdi. Bu kampanyada Lyon maçının olduğu gün tüm mağazalarda siyah-beyazlıların 1 milyon TL'den fazla gelir elde ettiği öğrenildi.
(Sabah)
21 Nisan 2017 Cuma
Uefa'dan kötü haber
Kaynak uefa Uefa
UEFA'dan yapılan açıklamada, UEFA Kulüp Finansal Kontrol Kurulu, Beşiktaş ve Trabzonspor'un 2016/2017 sezonu hedeflerini kısmen yerine getirdiği için, iki kulüp hakkında transfer ve futbolcu sayısındaki sınırlama uygulamasının süreceği bildirildi.
İtalyan ekibi Inter'e de iki Türk takımı ile aynı sınırlamaların uygulanacağı ifade edildi.
Açıklamada, Fenerbahçe'nin 2016-2017'de finansal hedeflerini tutturduğu ve anlaşma hükümleri gereğince sarı-lacivertli kulübün, 2019-2020 sezonu sonuna kadar izlenmeye devam edileceği belirtildi.
Fransa'nın Monaco ile İtalya'nın Roma takımlarının da 2016-2017'de finansal hedeflerine ulaştığı ve gelecek sezon da kontrol altında olacakları kaydedildi.
UEFA'dan yapılan açıklamada, UEFA Kulüp Finansal Kontrol Kurulu, Beşiktaş ve Trabzonspor'un 2016/2017 sezonu hedeflerini kısmen yerine getirdiği için, iki kulüp hakkında transfer ve futbolcu sayısındaki sınırlama uygulamasının süreceği bildirildi.
İtalyan ekibi Inter'e de iki Türk takımı ile aynı sınırlamaların uygulanacağı ifade edildi.
Açıklamada, Fenerbahçe'nin 2016-2017'de finansal hedeflerini tutturduğu ve anlaşma hükümleri gereğince sarı-lacivertli kulübün, 2019-2020 sezonu sonuna kadar izlenmeye devam edileceği belirtildi.
Fransa'nın Monaco ile İtalya'nın Roma takımlarının da 2016-2017'de finansal hedeflerine ulaştığı ve gelecek sezon da kontrol altında olacakları kaydedildi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)