Yıl 2015: Beşiktaş Biliç gibi iyi bir adamı göndermiş, üstelik bu birilerinin yaptıklarına nazaran, plaket verilerek ve karşılıklı anlaşılarak son derece medeni ve Beşiktaşa yakışan bir şekilde olmuştur. Keza Biliç giderken “Beşiktaş artık iyi bir taraftar kazandı “ demiştir. Biliç salyasız küfürsüz teknik adamlığın ne demek olduğunu kulis yapmadan hakem odası basmadan Tv’lerde şow yapmadan kısaca aminaye tabirle “yalamadan” göstermiştir. Üstelik Beşiktaş bu süreçte İngiltere de maç yapmadığı takım hemen hemen kalmazken ezilmemiş uluslararası basın tarafından övülmüştür. Bu süreçte puanla yarış içinde tutulan, gelenden gidenden 4 5 ler yiyen takımlar şampiyon olmuştur yapılmıştır. Sonuç olarak Biliç başarısız kabul edilip gönderilmiştir.
2015 temmuz: Efendiği ile terimleri bilmem neleri çime gömmüş adam, Türk futbolunun en büyük başarısını yaşatmış adam Güneş gibi adam, takımın başına… kimle serdar azizle ozan tufanla, belkide kaleci Harunla…stad yok 3. Sene sürekli deplasman konya ankara başakşehir zulumpiyat, rakip renklilerin biri, rakip medya, rakip derin devletin futbol ayağı. Yayın ihalesinin son senesi. 79 tam puan çalınmış belkide fazladan 5 6 puan. Yıllar sonra şampiyon Beşiktaş. Statsız, tertemiz.
Asıl sorun işte burda başlar. Efendi bir başkan efendi bir teknik direktör ve fair play ödülleri alan futbolcular basketbolcular hentbolcular vs vs vs. Beşiktaş yürümeye başlar. Lağım kaynamaya başlar. Henüz lig başlamadan futbolcu satışları ile net kara geçen Beşiktaş biten stadı ile artık lige ambargo koymaya başlamıştır. Üstelik birilerinin bilmem ne inşaat şirketleriyle koftiden fiyatlarla sponsorluk anlaşmaları yaparken dünyanın en büyükleri Beşiktaş’la çalışmak için sıraya girmişken bizdeki lağım kaynamaya başlar.
Takımda Süreyya Abi dahil hemen hemen herkese Teklifler varken, Dünya bizi tanımaya başlamışken ve tanıyorken… Barcelona gibi top oynarken basket ve hentbolda işler yoluna girmişken, kısaca diriliş başlamışken…
Lağım şu şekilde başlayacaktır,
Sezon başlamadan;
-takım dağılıyor
- stat yapılırken borçta artmış
- başkan taraftarı kandıyor.
-şenol güneş bırakıyor
-Oğuzhan mutsuz, töre gider gomez şöyle sosa böyle.
Sezon başında;
- Geçen seneki takım yok
- Beşiktaş dökülüyor.
- Orta saha yol geçen hanı
- Defans alarm veriyor.
- Şampiyonlar liginde en fazla 1 puan
Beşiktaş yenmeye başladıkça;
- Beşiktaş hakem korumasında
- Medya Beşiktaş’ı sempatik gösteriyor.
- Beşiktaş’ın golleri ofsayt
- Beşiktaş sürekli penaltı kullanıyor.
- Napoli kötü, Benfica şanssız, kiev soğuk.
Beşiktaş yenmeye devam edince,
- Bu Beşiktaş tökezler,
- Takımda kavga var
- Tribünler boş,
- Bloblablabaasdadaadadas…
Şöyle yazayım, hepiniz ahmaksınız.
Beşiktaş şahlanmasına devam ederken Baş Akşehir ile çekişmesi yayın ihalesinin fiyatını düşüreceğini düşünenler başlar “sallamaya”.
Sözde Beşiktaşlıların bulunduğu boktan, berbat seviyesiz spor programlarında Şenol Güneş başta olmak üzere, bütün takıma Başkana Yöneticilere, sallamalar, iftiralar.
Fotoşopla rakip takım oyuncunun ayağına kan ekleyenler, Beşiktaş yarıştan düşer diyenler. Namağlup Avrupa’da ve ligde devam eden takım durukken bilmem hangi takımın hangi futbolcusunu övenler, hepinizin farkındayız. Beşiktaş menfaatlerin hatta ailenin üstündedir bizim için. Adınız renginiz değişse de derdiniz tek biziz. Beşiktaş düşmanları futbolun katilleri olarak hepinizi biliyoruz. Stat 33 bin kişiden aşağıya oyamazken boş tribünlerle koreografi yapanları övmeniz, beş maçta 3 4 gol atanları överken içerde dışarda faketmeden gelene gidene 2 3 atan takıma küfür etmeniz acizliğinizi gösteriyor.
Korkuyorsunuz, Beşiktaş şahlanmaya devam ederse, gazeteleriniz satmayacak, seviyesiz konudan uzak spor programlarınız tutmayacaktır. Çünkü; Beşiktaş seyircisi renklilere benzemez, kimi okuyacağını kii destekleyeceğini bilir.
Sahte kabadayılıklar gösterip, basına sansür nidalarınız, konu kendine gelince sıkışıp ağlamanız, aymazlığını gösterir.
Biz, sağcımız solcumuz, Kemalistimiz vatanseverimiz, erkeğimiz kadınımız, lgbt’lerimiz. Konu Beşiktaş ise biriz. Siyahız beyazız. Biz kenetlendiğimiz zaman sırf çekemediğiniz için sizi eleştiren Beşiktaşlıların patronlarını arayıp işten attırmaya çalışmak tam anlamıyla şerefsizliğiniz göstermektedir.
Konuyu biliyoruz, 2004 senesi bir daha yaşanmayacak, ihaleniz paranız boktan futbolunuz spor anlayışınız kavgalarınız, lağım çukuru kalemleriniz siz hepiniz biz sadece Beşiktaşız.
Bundan sonra her sene…
Not: Ali Cansunlar, M. Demirkollar, Ali Eceler, Güntekin Onaylar dururken, hatta Rıdvan Dilmenler dururken, yalandan Metinleri Sahte dayıları dinlemek izlemek düşmana su vermek demektir.
En başta en sonda söylendiği gibi,
Medya, futbolun genelevidir.
Ercan Nogay Alper
İletişim: ercannogayalper@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.