bu hakem mhk nın truvası baronlar hangi skoru istiyorsa o skoru rahatlıkla tayin eder, olimpiyat stadındaki o rezil maçı, kadıköydeki Emenike rezaletini kör taklitlerini unutmadık...
Takımımız, Fırat Aydınus'un yönettiği son 6 maçını kazanamadı.
0-3 Galatasaray (2013)
1-0 Fenerbahçe (2015)
1-1 Gençlerbirliği (2015)
1-1 Fenerbahçe (2017)
1-2 Konyaspor (2017)
2-2 Trabzonspor (2017)
Beşiktaş taraftarı bir an olsun susmamalı Fırat üzerinde özel bir baskı kurulmalı bu hakem çok tehlikeli maçı adil yönetmesi için eyyam yapmaması için özellikle maçtaki arkadaşlara büyük görev düşüyor ayarında ama çok büyük tepki olmalı kimin sahasında maç yönettiğini anlasın ve haddini bilsin.
Beşiktaşlı futbolcular tahriklere kapılmamalı hakemin art niyetine uyup kontrolü hakeme bırakmamalılar eksik bırakmak isteyecektir stoperlere sarı kart vermek Atiba Tolgay gibi isimleri sindirmek isteyecektir uyanık olmalı oyuncularımız kart yok hakemin ve rakibin psikolojik oyunlarına gelmek yok..
bu maçı kazanacağız ve şampiyonluk yürüyüşümüz daha yüksek seviyede ve istekle sürecek
1.
..
ANA SAYFA
30 Kasım 2017 Perşembe
Pep Guardiola nereye koşuyor
manchester city ile harikalar yaratıyor pep hocam. keline kurban.
premier lig tarihinin, ilk 13 maç sonundaki en iyi başlangıcını yaptırdı city'e. 12 galibiyet, 1 beraberlik. 37 puan. bunun yanında 42 gol atıp 8 gol yediler. maç başına 3 golden fazla.
11 maçtır, tüm organizasyonlarda deplasmanda kazanıyorlar. kendi rekorlarını kırdılar.
18 maçtır tüm organizasyonlarda kazanıyorlar ve 26 maçtır da yenilmiyorlar.
sterling ve sane'yi adam etti. sterling gol atabiliyor bildiğin. 11 golü var. önceleri 1 sezonda attığı golü 17 maçta attı bu sezon. de bruyne'den maestro çıkarttı adam. otamendi ve john stones daha iyi stoperlere evrildiler. fabian delph'ten sol bek çıkarttı. diğer oyuncularda da ufak tefek olumlu değişiklikler yaptı.
tüm bunları yaparken de, nefis bir futbol oynatıyor. sıkıcı, sonuç odaklı, keyifsiz bir futbol oynatmıyor. stada maçı izlemeye giden, evine maçları izlemek için lig paketi alan insanlara, paralarının karşılığını veriyor adam. her takımda da böyleydi zaten.
estetiğin, güzel olanın herkes tarafından övgü almaması çok acıklı. manu ile city'i puan tablosunda yer değiştirin, mourinho oynattığı leş futbola rağmen övgülere boğulacaktı bir sürü kişi tarafından. guardiola olunca, zaten kazansa da kaybetse de oynattığı oyunu izlemekten keyif alanlar övgüde bulunuyor. amacım mourinho'ya bok atmak değil bu arada. guardiola deyince akla mourinho geliyor. örnek vermek istedim sadece.
umarım ligde'de, şampiyonlar ligi'nde de şampiyon olur
....
premier lig tarihinin, ilk 13 maç sonundaki en iyi başlangıcını yaptırdı city'e. 12 galibiyet, 1 beraberlik. 37 puan. bunun yanında 42 gol atıp 8 gol yediler. maç başına 3 golden fazla.
11 maçtır, tüm organizasyonlarda deplasmanda kazanıyorlar. kendi rekorlarını kırdılar.
18 maçtır tüm organizasyonlarda kazanıyorlar ve 26 maçtır da yenilmiyorlar.
sterling ve sane'yi adam etti. sterling gol atabiliyor bildiğin. 11 golü var. önceleri 1 sezonda attığı golü 17 maçta attı bu sezon. de bruyne'den maestro çıkarttı adam. otamendi ve john stones daha iyi stoperlere evrildiler. fabian delph'ten sol bek çıkarttı. diğer oyuncularda da ufak tefek olumlu değişiklikler yaptı.
tüm bunları yaparken de, nefis bir futbol oynatıyor. sıkıcı, sonuç odaklı, keyifsiz bir futbol oynatmıyor. stada maçı izlemeye giden, evine maçları izlemek için lig paketi alan insanlara, paralarının karşılığını veriyor adam. her takımda da böyleydi zaten.
estetiğin, güzel olanın herkes tarafından övgü almaması çok acıklı. manu ile city'i puan tablosunda yer değiştirin, mourinho oynattığı leş futbola rağmen övgülere boğulacaktı bir sürü kişi tarafından. guardiola olunca, zaten kazansa da kaybetse de oynattığı oyunu izlemekten keyif alanlar övgüde bulunuyor. amacım mourinho'ya bok atmak değil bu arada. guardiola deyince akla mourinho geliyor. örnek vermek istedim sadece.
umarım ligde'de, şampiyonlar ligi'nde de şampiyon olur
....
Beşiktaşlıların en büyük problemi ne?
“tarihlerinin en iyi döneminde kendilerini büyük bir kedere atmak üzereler, hiç anlayamıyorum. soruyorum nedir yanlış olan ? diyor işte quaresma çok yaşlandı. sana ne ? emeklilik maaşını mı vereceksin sana ne? işte oğuzhan oynamıyor . oynar. geçen sezon oynuyodu işte, yine oynar. bu talisca’dan birşey olmaz. nasıl olmaz dün kraldı işte atıyordu , yine atar. kampanya yapılıyordu dün bonservisi için yirmibeş milyon toplamaya çalışıyordun ne çabuk fikrin değişti ? bu kafadan çıkmak lazım ama çıkamıyorlar. beşiktaş’ın şu anda en büyük problemi bu kafa. M.Demirkol
...”
...”
29 Kasım 2017 Çarşamba
Beşiktaşın 10 numara ihtiyacı
tek ihtiyacı kaliteli bir 10 numara olan takımım. 2015-16 sezonunda sosa'nın yaptıklarını yapacak bir 10 numara getirip taktik değiştirirsek olacak bu iş. geçen yıl uzunca bir süre taliscasız oynayıp şampiyonluk yarışı içinde kalmıştık. şuan ise ligin 12 haftasında talisca ile oynayıp 22 puan aldık. bu şekilde devam edersek 34 hafta sonunda maksimum 65 puan eder. şampiyonluk için ligin ikinci yarısında geçen yıllarda gösterdiğimiz performans da yetmeyecek; bu ilk 12 haftanın da telafisini sağlayacak ekstra puanlar almamız gerekecek. ligin ikinci yarısında bütün takımların daha da güçleneceğini düşünürsek işimiz daha da zor olacak. bu yüzden bize takımı şakır şakır oynatacak, attığı ara paslarla rakip savunmayı şaşırtacak, takımı ceza sahası içinde bol pozisyona sokacak bir 10 numara şart oğlu şart.
edit: kısacası bize asist yapacak adam lazım lan asist. geçen yıl sadece 2 asist yapan, ceza sahası önünde frikik almak için kendini yere atan, uzaktan attığı 1-2 şutla gol arayan talisca ile olmaz bu iş. 10 numaranın birincil görevi asist yapmak. bizimkinde o görev sıfır ama işte golcü diye bekliyoruz. forvetler gol atsın diye beklerken asisti kim yapacak anasını satayım, atiba mı?!
edit: kısacası bize asist yapacak adam lazım lan asist. geçen yıl sadece 2 asist yapan, ceza sahası önünde frikik almak için kendini yere atan, uzaktan attığı 1-2 şutla gol arayan talisca ile olmaz bu iş. 10 numaranın birincil görevi asist yapmak. bizimkinde o görev sıfır ama işte golcü diye bekliyoruz. forvetler gol atsın diye beklerken asisti kim yapacak anasını satayım, atiba mı?!
Vodafone Arena'da Galatasaray ı devirecek taktiği açıklıyoruz
Beşiktaşımıza bu derece önemli bir maçta taktik filan vermek önermek manasız Beşiktaş ne yapacağını iyi bilir daha önce çok yaptı yine yapar... hatırlayalım..
Beşiktaşımıza güvenimiz tamdır her zaman olduğu gibi.
..
Beşiktaşımıza güvenimiz tamdır her zaman olduğu gibi.
..
Terim Tff den 13 milyon tl istiyor Mahkemelik oldular
Habertürk gazetesinden Atilla Türker’in haberine göre; Fatih Terim ile TFF Mahkemelik oldu. Alaöatı krizinin ardından göreve son verilen Türkiye eski Futbol Direktörü, tazminatı için avukatları aracılığıyla TFF’ye iki kez ihtar çekmesine rağmen hiçbir sonuç alamayınca olayı yargıya taşımaya karar verdi.
Futbol Federasyonu’nun, sözleşmesindeki 6. maddeye aykırı davrandığını mahkemeye bildiren tecrübeli hoca, 3.5 milyon Euro’luk tazminatının faizi ve avukatlık masraflarıyla birlikte ödenmesini talep etti. 15 Kasım 2019’te 5+2 yıllık imza atan Terim, kendisinin tek taraflı fesh etmesi halinde 1 mikyon 450 bin Euro , federasyonun göndermesi halinde ise 3.5 milyon Euro tazminat ödemesi konusunda TFF Başkanı Yıldırım Demirören’le uzlaşmıştı. Federasyonun 26 Temmuz 2017’de görevine son vermesine karşın tazminatını ödemeye yanaşmaması üzerine iki kez ihtar çeken Terim, yine umduğunu bulamayınca yasal yollardan hakkını aramak için dava açtı.
3.67’den sabitlendi
Yapılan sözleşmede Euro kurunun 3 bin 67 kuruştan sabitlendiği öğrenildi. Şu anda Euro, 4 lira 65 kurul seviyelerinde bulunuyor. Terim, sabit kur üzerinden faiz ve avukatlık masraflarını hariç yaklaşık 13 milyon TL (12 milyon 845 bin) istiyor. Dava sürecinin 1.5 yılı bulabileceği öğrenildi.
Baskın ipleri kopardı
22 Ağustos 2014’te ‘4 maçlığına’ geçici olarak Miiki Takım’ın başına geçen Fatih Terim, Galatasaray’dan olaylı şekilde ayrılınca, 15 Kasım 2013’te 5+2 yıllık imza atmış, Başkan Yıldırım Demirören tecrübeli hocanın görevini ‘Türkiye Futbol Direktörü’ olarak açıklamıştı. EURO 2016’da yaşanan soğuk savaşın ardından koltuğu sallanan Terim, Alaçatı’da damatlarıyla mekan basması üzerine görevinden ayrılmıştı.
Futbol Federasyonu’na tebligat yapıldı
AY-yıldızlı ekibin eski hocasının mahkemeye başvurmasının ardından mahkemeye tebligatı Futbol Federasyonu’na da iletildi. Terim’İn peş peşe ihtar çektiği dönemde toplanan federasyon yönetim kurulunda bazı üyeler ‘Parayı ödeyelim’ demii, bazıları ise karşı çıkmıştı. Son kararı veren Demirören ise ödenmemesi yönünde görüş belirtmişti. TFF Başkan Vekili Servet Yardımcı önceki gün televizyonda katıldığı programda ‘Yargı sürecini bekliyoruz. Bu konu daha çok konuşulur’ demişti..
..
..
28 Kasım 2017 Salı
Beşiktaşlı bir taraftar şampiyonluk için gerekli taktik teknik doneleri açıkladı
"kapalı savunmayı aşacak taktiğimiz yok" lafını bu ara çok okuyorum.
ya arkadaşlar ne taktiği?? neyden bahsediyorsunuz siz burası premier lig mi lan? taktik ne ararla anadolu takımlarında.
adamlar birbirinden kazma ve yeteneksiz 6-7 oyuncuyu kapatıyorlar. sıfır taktik disiplin. hepsi ayrı mal. bu takımlara karşı ne karşı taktiğinden bahsediyorsun?? duyan da sanacak ki malatya spor muazzam bi savunma disiplini ile mourinho gibi otobüs çekiyor. lan yok öyle bir şey.
türkiyede 4 tane gole dönük ofansif oyuncuyu sahaya çıkar, hücum oyna, darmadağın etmeyeceğin tek bi anadolu takımı yok. iplik gibi dizersin hepsini. samet aybaba olcay, mustafa pektemek, ozi, veliyle full hücum oynayıp içinden geçiyordu anadolu takımlarının.
gs ne taktiği üretiyor?? fenerbahçe 26 gol atmış ne taktiği üretiyor. kapalı savunmayı aşacak muazzam taktikleri mi var fenerin gsnin?? gsnin ne oynadığını daha kendileri bile bilmiyor.
sen ne yapıyordun? babel, ozi, talisca(formda olanı) , cenk, abou, quaresma ile hücum ediyordun. biri atmasa biri yazıyordu.
bu sene naptın?? tolgayı önliberoya gömdün. önüne de gittin atiba koydun. taliscada mental sorunlar olmasına rağmen kesmedin. ee ortasahan felç. 2 dmc ve bir tane formsuzluktan ölecek second striker ile maçlara çıkıyorsun. (bkz: #72346864) bak malatya maçı öncesi ne yazmışım?? 200 dakikada 1 gol anca atar bu ortasahalı takım demişim. 180 dakika oynandı sıfır gol attık. kaldı 20 dakika.
negredo lensi hiç sokmadın mevzuya. babel, cenk, quaresman kaldı elinde. q7 zaten golcü değil. babel ile cenk seni çekirge gibi sıçrattı. ama nereye kadar? adam başı 40 ar gol atmaları lazım bütün sene ikisinin bu mantıkta.
yok taktikmiş yok bilmem ne türkiye ligini bu kadar abartmayın beyler bayanlar. türkiyede sahaya gol atma becerisi olan 4 oyuncu koy, anadolunun içinden geçersin ve geçiyorsun.
tekrar tekrar söylüyorum, bunu son malatya maçından önce de söyledim yazdım buraya. atiba-tolgaydan birini direkt kes. oziyi 8 numaraya tekrar koy. taliscayı kadrodan tamamen kes. negredoyu takıma kazandır. (orkan ve lensi de yavaştan rotasyona sok)
bu takım kalan 21 maçtan 17 sini kazanmazsa gel beni bul. eleştiriyi zamanında yapmayınca böyle şirezeniz kayıyor sonra iş işten geçince. "herkesi satalım seneye yeniden genç oyuncularla yeni takım kuralım" diyen bile var amk, sapıtmayın delirmeyin manyamayın.
kaynak:
https://eksisozluk.com/entry/72423052
kaynak:
ya arkadaşlar ne taktiği?? neyden bahsediyorsunuz siz burası premier lig mi lan? taktik ne ararla anadolu takımlarında.
adamlar birbirinden kazma ve yeteneksiz 6-7 oyuncuyu kapatıyorlar. sıfır taktik disiplin. hepsi ayrı mal. bu takımlara karşı ne karşı taktiğinden bahsediyorsun?? duyan da sanacak ki malatya spor muazzam bi savunma disiplini ile mourinho gibi otobüs çekiyor. lan yok öyle bir şey.
türkiyede 4 tane gole dönük ofansif oyuncuyu sahaya çıkar, hücum oyna, darmadağın etmeyeceğin tek bi anadolu takımı yok. iplik gibi dizersin hepsini. samet aybaba olcay, mustafa pektemek, ozi, veliyle full hücum oynayıp içinden geçiyordu anadolu takımlarının.
gs ne taktiği üretiyor?? fenerbahçe 26 gol atmış ne taktiği üretiyor. kapalı savunmayı aşacak muazzam taktikleri mi var fenerin gsnin?? gsnin ne oynadığını daha kendileri bile bilmiyor.
sen ne yapıyordun? babel, ozi, talisca(formda olanı) , cenk, abou, quaresma ile hücum ediyordun. biri atmasa biri yazıyordu.
bu sene naptın?? tolgayı önliberoya gömdün. önüne de gittin atiba koydun. taliscada mental sorunlar olmasına rağmen kesmedin. ee ortasahan felç. 2 dmc ve bir tane formsuzluktan ölecek second striker ile maçlara çıkıyorsun. (bkz: #72346864) bak malatya maçı öncesi ne yazmışım?? 200 dakikada 1 gol anca atar bu ortasahalı takım demişim. 180 dakika oynandı sıfır gol attık. kaldı 20 dakika.
negredo lensi hiç sokmadın mevzuya. babel, cenk, quaresman kaldı elinde. q7 zaten golcü değil. babel ile cenk seni çekirge gibi sıçrattı. ama nereye kadar? adam başı 40 ar gol atmaları lazım bütün sene ikisinin bu mantıkta.
yok taktikmiş yok bilmem ne türkiye ligini bu kadar abartmayın beyler bayanlar. türkiyede sahaya gol atma becerisi olan 4 oyuncu koy, anadolunun içinden geçersin ve geçiyorsun.
tekrar tekrar söylüyorum, bunu son malatya maçından önce de söyledim yazdım buraya. atiba-tolgaydan birini direkt kes. oziyi 8 numaraya tekrar koy. taliscayı kadrodan tamamen kes. negredoyu takıma kazandır. (orkan ve lensi de yavaştan rotasyona sok)
bu takım kalan 21 maçtan 17 sini kazanmazsa gel beni bul. eleştiriyi zamanında yapmayınca böyle şirezeniz kayıyor sonra iş işten geçince. "herkesi satalım seneye yeniden genç oyuncularla yeni takım kuralım" diyen bile var amk, sapıtmayın delirmeyin manyamayın.
kaynak:
https://eksisozluk.com/entry/72423052
kaynak:
Beşiktaş'ın gücü şampiyonluğa yeter, inanalım bu takım yapar
kaynak:
https://eksisozluk.com/entry/72435800
sezonun kırılma maçından önce bir soluklanalım ve durumumuza bakalım.
ligde durumumuz pek iç açıcı değil. her zaman olduğu gibi puan durumuna bakmadan söylüyorum bunu. fikstür dezavantajının etkilerinin bittiği haftalarda şüphesiz herkes daha iyi olmamızı bekliyordu. gençlerbirliği deplasmanındaki mağlubiyet, yeni malatya deplasmanındaki beraberlik ve iç sahadaki trabzonspor beraberliği kazanılması gereken maçlardı. ama iç sahadaki akhisar maçı kesinlikle kazanılması gereken bir maçtı. beklenen performansın çok altındayız.
13 haftada yediğimiz gol sayısı, 2015-16 sezonundan iki eksik, 2016-17 sezonundan iki fazla. savunmada averaj bir performans, hatta zor fikstürü göz önüne alırsak iyi bir performanstan bahsedebiliriz. pepe'nin muhteşem formu ve dusko tosic - gary medel ikilisinin hiç de fena performanslar sergilememesi geçen yıldan fark yarattı.
13 haftada attığımız gol sayısıysa, 2015-16 sezonundan 11, 2016-17 sezonundan 5 gol eksik. şampiyon olduğumuz son iki senede 13. haftayı 29 puanla geçerken, bu sene 23 puanla geçiyoruz. buradan sorunun kaynağına istatistiki açıdan da ulaşıyoruz.
beşiktaş'a anadolu takımları lig var olduğundan beri kapanıyor. yeni bir şey değil. zaten şampiyonluğu getiren şey, bu kilitleri açabilecek anahtarlardaki çeşitliliktir. 2015-16 sezonu şampiyonluğunun daha domine bir şampiyonluk olma nedeni müthiş varyasyonlarla, paslaşmalarla açılan kilitlerdi.
bu sene beşiktaş'ın elinde tek anahtar var. "orta açalım, belki vuran olur". bu anahtar 13 haftada çok nadir tuttu. beşiktaş'ın elindeki tek anahtar bu olmamalı. acilen yeni anahtarlar bulmalıyız.
bunun en basit yöntemi, hücum oyuncularını taç çizgilerinden uzaklaştırıp orta alanda pas yapacak hale getirmek. bunun aksi bir çözüm ne yazık ki mümkün değil. bunun içinse pasör bir 10 numara lazım. peki pasör bir 10 numaranız var mı ? hayır, 10 numara pozisyonunda oynayan en zayıf pasörlerden biri anderson talisca. tüm hücumlarda orta alandaki üzücü boşluğun nedeni bu. ve ne yazık ki takımda yedeği olmayan tek mevki. kimi koysak emanet duruyor. bu açıdan geçici çözümlerle devre arasına girmemiz ve iyi bir devre arası transfer dönemi geçirmemiz gerekiyor.
buna göre beşiktaş'ı 2015-16 sezonuna çevirmemiz için bize kapanan takımlara karşı çıkmamız gereken 11 aşağı yukarı şu şekilde. beşiktaş'la oynadığı maçlara hücumu hiç düşünmeden gelen takımlara karşı bir emniyet sibobu bulundurmamıza gerek yok. defans hattı yediği gol sayısıyla da rüştünü ispat etti.
bize 90 dakika kapanmayan takımlara karşı çıkmamız gereken 11'se bana göre bu şekilde. sahada gezen ve "bir şut gelse de vursam" diyen bir anderson talisca yerine alvaro negredo'yu tercih ederim. iki kadroda da gary medel'i tercih ettim. bana göre tek bir hatası vardı, o da kritik bir maçta yaptırdığı penaltıydı. bu yüzden kötü gözüktü. müdahelelerini çok beğeniyorum.
bu kadrolarla minimum kayıpla devre arasına girdikten sonra bence yine bir oyuncumuzu feda etmemiz gerekiyor. beşiktaş'a daha uzun yıllar hizmet edebilecek cenk tosun'un yaptığı vitrin ona bir daha karşısına ve karşımıza gelmeyecek fırsatlar yaratabilir. yaz döneminde 12,5 m. € teklif alan cenk'e şampiyonlar ligi'nde yaptıkları yardımıyla 20 m. €'luk bir teklif sürpriz olmayacaktır. bana göre bu teklif reddedilmez. çünkü zorundayız.
takıma devre arasında domagoj vida bedavaya dahil olacak. bunun yanında cenk'ten gelen parayla bir top class santrfor ve bir 10 numara alma şansımız doğacak. bu iki mevkiye 10'ar milyon € ayırdığımız takdirde sürprize açık olmayacak isimler almamız söz konusu olabilir. ayrıca takımın zaten iyi olan savunması daha iyi olacağı gibi hücumuna da güç katılmış olacak.
bana göre devre arasından sonra bize kapanan takımlara karşı çıkmamız gereken kadro şu şekilde. ofansif orta saha ikilisi, yeni gelen 10 numaranın formuna göre yedeğe çekilebilir. gelen yeni top class santrforla birlikte çok daha acımasız bir beşiktaş'ı izleyebiliriz.
ve bize açık oynayan takımlara karşı oynamamız gereken kadro şu şekilde. gelen santrforun durumuna göre alvaro negredo kesilip yerine bu oyuncu yerleştirilebilir. yine skoru korumamız gereken şampiyonlar ligi üst tur maçlarında atiba'nın yanına medel de gelebilir.
bana göre ligin en iyi savunma hattına sahip olan beşiktaş, hücumda da gayet iyi oyunculara sahip. ama onları oynatacak formasyonda hatalar yapıyoruz. ve bu kadrolar çok daha acımasız bir beşiktaş yaratıp bu durumdan galibiyet serileri çıkarabilir, zoru kolaylaştırabilir.
zafer bizim olacak. bu takım her şeyi yapmaya muktedir. ...
https://eksisozluk.com/entry/72435800
sezonun kırılma maçından önce bir soluklanalım ve durumumuza bakalım.
ligde durumumuz pek iç açıcı değil. her zaman olduğu gibi puan durumuna bakmadan söylüyorum bunu. fikstür dezavantajının etkilerinin bittiği haftalarda şüphesiz herkes daha iyi olmamızı bekliyordu. gençlerbirliği deplasmanındaki mağlubiyet, yeni malatya deplasmanındaki beraberlik ve iç sahadaki trabzonspor beraberliği kazanılması gereken maçlardı. ama iç sahadaki akhisar maçı kesinlikle kazanılması gereken bir maçtı. beklenen performansın çok altındayız.
13 haftada yediğimiz gol sayısı, 2015-16 sezonundan iki eksik, 2016-17 sezonundan iki fazla. savunmada averaj bir performans, hatta zor fikstürü göz önüne alırsak iyi bir performanstan bahsedebiliriz. pepe'nin muhteşem formu ve dusko tosic - gary medel ikilisinin hiç de fena performanslar sergilememesi geçen yıldan fark yarattı.
13 haftada attığımız gol sayısıysa, 2015-16 sezonundan 11, 2016-17 sezonundan 5 gol eksik. şampiyon olduğumuz son iki senede 13. haftayı 29 puanla geçerken, bu sene 23 puanla geçiyoruz. buradan sorunun kaynağına istatistiki açıdan da ulaşıyoruz.
beşiktaş'a anadolu takımları lig var olduğundan beri kapanıyor. yeni bir şey değil. zaten şampiyonluğu getiren şey, bu kilitleri açabilecek anahtarlardaki çeşitliliktir. 2015-16 sezonu şampiyonluğunun daha domine bir şampiyonluk olma nedeni müthiş varyasyonlarla, paslaşmalarla açılan kilitlerdi.
bu sene beşiktaş'ın elinde tek anahtar var. "orta açalım, belki vuran olur". bu anahtar 13 haftada çok nadir tuttu. beşiktaş'ın elindeki tek anahtar bu olmamalı. acilen yeni anahtarlar bulmalıyız.
bunun en basit yöntemi, hücum oyuncularını taç çizgilerinden uzaklaştırıp orta alanda pas yapacak hale getirmek. bunun aksi bir çözüm ne yazık ki mümkün değil. bunun içinse pasör bir 10 numara lazım. peki pasör bir 10 numaranız var mı ? hayır, 10 numara pozisyonunda oynayan en zayıf pasörlerden biri anderson talisca. tüm hücumlarda orta alandaki üzücü boşluğun nedeni bu. ve ne yazık ki takımda yedeği olmayan tek mevki. kimi koysak emanet duruyor. bu açıdan geçici çözümlerle devre arasına girmemiz ve iyi bir devre arası transfer dönemi geçirmemiz gerekiyor.
buna göre beşiktaş'ı 2015-16 sezonuna çevirmemiz için bize kapanan takımlara karşı çıkmamız gereken 11 aşağı yukarı şu şekilde. beşiktaş'la oynadığı maçlara hücumu hiç düşünmeden gelen takımlara karşı bir emniyet sibobu bulundurmamıza gerek yok. defans hattı yediği gol sayısıyla da rüştünü ispat etti.
bize 90 dakika kapanmayan takımlara karşı çıkmamız gereken 11'se bana göre bu şekilde. sahada gezen ve "bir şut gelse de vursam" diyen bir anderson talisca yerine alvaro negredo'yu tercih ederim. iki kadroda da gary medel'i tercih ettim. bana göre tek bir hatası vardı, o da kritik bir maçta yaptırdığı penaltıydı. bu yüzden kötü gözüktü. müdahelelerini çok beğeniyorum.
bu kadrolarla minimum kayıpla devre arasına girdikten sonra bence yine bir oyuncumuzu feda etmemiz gerekiyor. beşiktaş'a daha uzun yıllar hizmet edebilecek cenk tosun'un yaptığı vitrin ona bir daha karşısına ve karşımıza gelmeyecek fırsatlar yaratabilir. yaz döneminde 12,5 m. € teklif alan cenk'e şampiyonlar ligi'nde yaptıkları yardımıyla 20 m. €'luk bir teklif sürpriz olmayacaktır. bana göre bu teklif reddedilmez. çünkü zorundayız.
takıma devre arasında domagoj vida bedavaya dahil olacak. bunun yanında cenk'ten gelen parayla bir top class santrfor ve bir 10 numara alma şansımız doğacak. bu iki mevkiye 10'ar milyon € ayırdığımız takdirde sürprize açık olmayacak isimler almamız söz konusu olabilir. ayrıca takımın zaten iyi olan savunması daha iyi olacağı gibi hücumuna da güç katılmış olacak.
bana göre devre arasından sonra bize kapanan takımlara karşı çıkmamız gereken kadro şu şekilde. ofansif orta saha ikilisi, yeni gelen 10 numaranın formuna göre yedeğe çekilebilir. gelen yeni top class santrforla birlikte çok daha acımasız bir beşiktaş'ı izleyebiliriz.
ve bize açık oynayan takımlara karşı oynamamız gereken kadro şu şekilde. gelen santrforun durumuna göre alvaro negredo kesilip yerine bu oyuncu yerleştirilebilir. yine skoru korumamız gereken şampiyonlar ligi üst tur maçlarında atiba'nın yanına medel de gelebilir.
bana göre ligin en iyi savunma hattına sahip olan beşiktaş, hücumda da gayet iyi oyunculara sahip. ama onları oynatacak formasyonda hatalar yapıyoruz. ve bu kadrolar çok daha acımasız bir beşiktaş yaratıp bu durumdan galibiyet serileri çıkarabilir, zoru kolaylaştırabilir.
zafer bizim olacak. bu takım her şeyi yapmaya muktedir. ...
27 Kasım 2017 Pazartesi
2016-2017 formalarında dev indirim al aldır
2016-2017 sezonu formalarında dev indirim kulübe destek için bu fırsatı kaçırmayalım kartalyuvasi.com.tr ve mağazalardan alalım alınması için teşvik edelim
...
...
Yerli Beşiktaş ile Avrupalı Beşiktaş arasındaki fark
zayif futbol bilgim ile gordugumu yazayim. yerli besiktas ile avrupali besiktas arasinda bir ucurum var. bunu herkes goruyor.
bu ucurum kilit bir oyuncudan kaynaklaniyor. atiba.
besiktas iki farkli ortasaha ile oynayabilir. talisca-tolgay(oguzhan)-atiba ya da talisca-tolgay-oguzhan.
bu iki ortasaha kurgusu gece ile gunduz kadar farkli ve bir tercih barindiriyor. takimin kontrollu ama akici bir futbol oynadigi avrupa maclarinda atiba ne kadar gerekli ise, kapali defanslara karsi ortasahayi hizli gecip gobekten ve kanatlardan cok varyasyonlu hucum futbolu oynayamaniz gereken lig maclarinda atiba o derece yetersiz. gobekten hucum varyasyonlari gelismeyince isimiz kenardan gelen toplara kaliyor. talisca atil kaliyor. pas futbolu oynanamiyor. 30 tane anlamsiz orta yapiliyor vb.
o nedenle avrupa maclarinda atiba kahraman iken, ligde esamesi okunmuyor.
35 yasindaki atiba'yi duzenli oynatmazsaniz bu sefer de form tutamaz ve randiman alamazsiniz. onbirde tutmak zorundasiniz.
gordugum kadari ile senol gunes bir tercih yapti ve atiba ile avrupa'da basari geldi. avrupa'da fazla sansimiz olmasaydi (misal psg ve bayern'li gruba dusulse idi) ligde bambaska bir onbir ile bambaska futbol oynanacakti.
ikinci devre vida'nin gelisi ile daha hucumcu bir ortasahaya donus yapilacak ve besiktas ligi de domine edecektir.
simdi subat'a kadar avrupa maci yok. gunes'in galatasaray macindan sonra atiba'yi nadasa birakacagini ve yeni bir ortasaha ile goze hos gelen futbol + skor alacagini dusunuyorum.
esas sorun su ki eger puan farki acilirsa toparlamak zor olabilir. eger lider ile puan farki makul tutulabilirse sorunlar ortadan kalkar. besiktas onumuzdeki hafta yenemese bile kaybetmemeli. biraz riskli ve kazalara acik bir durum.
besiktas'in esas hedefi her sene avrupa'da 20 puan civari puan toplamak olmali. bunu iki sezondur basariyor. iki yil daha basarabilirse avrupa'da ilk on takim arasina girebilir. sampiyonluk dogrudan sampiyonlar ligi katilimi demek. bu nedenle onemli.
eger o olmuyorsa ilk iki +onumuzdeki yil sampiyonlar ligi cok onemli. ....
https://eksisozluk.com/entry/72414516
bu ucurum kilit bir oyuncudan kaynaklaniyor. atiba.
besiktas iki farkli ortasaha ile oynayabilir. talisca-tolgay(oguzhan)-atiba ya da talisca-tolgay-oguzhan.
bu iki ortasaha kurgusu gece ile gunduz kadar farkli ve bir tercih barindiriyor. takimin kontrollu ama akici bir futbol oynadigi avrupa maclarinda atiba ne kadar gerekli ise, kapali defanslara karsi ortasahayi hizli gecip gobekten ve kanatlardan cok varyasyonlu hucum futbolu oynayamaniz gereken lig maclarinda atiba o derece yetersiz. gobekten hucum varyasyonlari gelismeyince isimiz kenardan gelen toplara kaliyor. talisca atil kaliyor. pas futbolu oynanamiyor. 30 tane anlamsiz orta yapiliyor vb.
o nedenle avrupa maclarinda atiba kahraman iken, ligde esamesi okunmuyor.
35 yasindaki atiba'yi duzenli oynatmazsaniz bu sefer de form tutamaz ve randiman alamazsiniz. onbirde tutmak zorundasiniz.
gordugum kadari ile senol gunes bir tercih yapti ve atiba ile avrupa'da basari geldi. avrupa'da fazla sansimiz olmasaydi (misal psg ve bayern'li gruba dusulse idi) ligde bambaska bir onbir ile bambaska futbol oynanacakti.
ikinci devre vida'nin gelisi ile daha hucumcu bir ortasahaya donus yapilacak ve besiktas ligi de domine edecektir.
simdi subat'a kadar avrupa maci yok. gunes'in galatasaray macindan sonra atiba'yi nadasa birakacagini ve yeni bir ortasaha ile goze hos gelen futbol + skor alacagini dusunuyorum.
esas sorun su ki eger puan farki acilirsa toparlamak zor olabilir. eger lider ile puan farki makul tutulabilirse sorunlar ortadan kalkar. besiktas onumuzdeki hafta yenemese bile kaybetmemeli. biraz riskli ve kazalara acik bir durum.
besiktas'in esas hedefi her sene avrupa'da 20 puan civari puan toplamak olmali. bunu iki sezondur basariyor. iki yil daha basarabilirse avrupa'da ilk on takim arasina girebilir. sampiyonluk dogrudan sampiyonlar ligi katilimi demek. bu nedenle onemli.
eger o olmuyorsa ilk iki +onumuzdeki yil sampiyonlar ligi cok onemli. ....
https://eksisozluk.com/entry/72414516
26 Kasım 2017 Pazar
iddaa oranları ve turkiyede iddaa bahsi üzerine ekşiden mükemmel bir yazı
sözümona ülke sınırları içinde yasal diye diğer firmaları yasadışı olarak lanse eden, çünkü ülkede hizmet vermelerinin önünü kesmeye çalıştığı için onları buna mecbur bırakan, ancak sunduğu imkanlarla kendisinden çok daha yasal ve insani rakipleri olan "hırsız" bahis firması. evet tam anlamıyla hırsızlardır benim gözümde.
bir çırpıda aklıma gelen ipneliklerini sıralayacağım:
1) diğer firmalarda tek maç üzerinden bahis yapılabiliyoken, iddaa'da minimum 3 maç yapılabiliyor. (kırk yılın başı derbi gibi sonucu kestirmesi daha zor olan maçlarda tek maç olabiliyor ama mesela geçen yılki juventus ve real madrid arasındaki "final" maçına bile tek maç açmamışlardı. bak juventus diyorum, real madrid diyorum, şamp.ligi diyorum, o da yetmiyo final maçı diyorum..)
2) diğer firmalarda 0.25 kuruşluk bahis bile yapılabiliyoken, iddaa'da minimum 3 lira yatırılabiliyor.
3) kâr marjları ayı gibi fazla olduğundan maçlara verilen oranlar diğer firmaların oranlarına göre inanılmaz düşük oluyor. matematiği iyi olmayan ya da bu işlerle haşır neşir olmayan biri "1.20'lik oranla 1.35'lik oran arasında atla deve kadar da fark yok lan" diyebilir ama 4-5 maçlık bi kombinasyon sonucunda çıkacak toplam rakamdaki fark inanılmaz ciddi boyutlarda olabiliyor.
4) diğerlerinde canlı bahis yapılabiliyorken, evet iddaa'da yapılamıyor.
5) diğerlerinde "toplam korner sayısı", "toplam taç sayısı" gibi bir dolu alternatif bahis seçeneği varken, iddaa'da bunların hiç biri yok.
6) diğer firmalarda "isveç kadınlar ligi" gibi liglere de bahis yapabiliyoken, iddaa'da yapılamıyor.
7) diğer firmalarda buz hokeyi, kriket gibi alternatif spor dallarına bahis yapabiliyoken, iddaa'da bu basketbol, voleybol ile sınırlı (bi ara formula da vardı sanki yanlış hatırlamıyosam)
8) diğerlerinde hiç olmayan "kafasına göre maç çıkartma" olayı var mesela bi de iddaa'da. hayır öyle hava muhalefetinden ötürü iptal falan değil, basbayağı "bu maça çok fazla oynandı ya, sanırım bu takım maçı alacak bizi zarara uğratacak" diye habersiz, sorgusuz, sualsiz maç eksiltirler listeden?!
9) toplamda en az 7 gol olur oranı bazı maçlar ve bazı takımlar için korkunç komik durumda olabiliyor. mesela bi dönem b.münih ve barcelona için bu oran 5,50 gibi oranlara kadar gerilemişti. bu sene de paris saint germain onların yerini alacak gibi. diğer bahis oranlarında ise hem bu oranlar daha yüksek, hem de toplam 7 gol değil 6 gol olur tahmini var.
10) pek çok favori takım için 1, 2, 3, hatta bazen 4 veya 5 handikap (gol avansı) bile açan iddaa'ya karşılık, diğer firmalardan oynadığın hiç bir maçta gol avansı yok. yani sen istersen oran artırma karşılığında var elbet ama mecburi değil...
ben de uzun süredir gerek kredi kartımın kapanmasından ötürü, gerek başka sebeplerden ötürü bütün bu handikapları bile bile iddaa ile oynuyodum ancak yukardaki arkadaş gibi benim de çevremden bi arkadaş çıktı ve ben senin yerine de oynarım dedi ve yaklaşık 3-4 haftadır bu şekilde oynuyorum. iddaa pişmanlıktır. ...
kaynak: https://eksisozluk.com/entry/71101085
bir çırpıda aklıma gelen ipneliklerini sıralayacağım:
1) diğer firmalarda tek maç üzerinden bahis yapılabiliyoken, iddaa'da minimum 3 maç yapılabiliyor. (kırk yılın başı derbi gibi sonucu kestirmesi daha zor olan maçlarda tek maç olabiliyor ama mesela geçen yılki juventus ve real madrid arasındaki "final" maçına bile tek maç açmamışlardı. bak juventus diyorum, real madrid diyorum, şamp.ligi diyorum, o da yetmiyo final maçı diyorum..)
2) diğer firmalarda 0.25 kuruşluk bahis bile yapılabiliyoken, iddaa'da minimum 3 lira yatırılabiliyor.
3) kâr marjları ayı gibi fazla olduğundan maçlara verilen oranlar diğer firmaların oranlarına göre inanılmaz düşük oluyor. matematiği iyi olmayan ya da bu işlerle haşır neşir olmayan biri "1.20'lik oranla 1.35'lik oran arasında atla deve kadar da fark yok lan" diyebilir ama 4-5 maçlık bi kombinasyon sonucunda çıkacak toplam rakamdaki fark inanılmaz ciddi boyutlarda olabiliyor.
4) diğerlerinde canlı bahis yapılabiliyorken, evet iddaa'da yapılamıyor.
5) diğerlerinde "toplam korner sayısı", "toplam taç sayısı" gibi bir dolu alternatif bahis seçeneği varken, iddaa'da bunların hiç biri yok.
6) diğer firmalarda "isveç kadınlar ligi" gibi liglere de bahis yapabiliyoken, iddaa'da yapılamıyor.
7) diğer firmalarda buz hokeyi, kriket gibi alternatif spor dallarına bahis yapabiliyoken, iddaa'da bu basketbol, voleybol ile sınırlı (bi ara formula da vardı sanki yanlış hatırlamıyosam)
8) diğerlerinde hiç olmayan "kafasına göre maç çıkartma" olayı var mesela bi de iddaa'da. hayır öyle hava muhalefetinden ötürü iptal falan değil, basbayağı "bu maça çok fazla oynandı ya, sanırım bu takım maçı alacak bizi zarara uğratacak" diye habersiz, sorgusuz, sualsiz maç eksiltirler listeden?!
9) toplamda en az 7 gol olur oranı bazı maçlar ve bazı takımlar için korkunç komik durumda olabiliyor. mesela bi dönem b.münih ve barcelona için bu oran 5,50 gibi oranlara kadar gerilemişti. bu sene de paris saint germain onların yerini alacak gibi. diğer bahis oranlarında ise hem bu oranlar daha yüksek, hem de toplam 7 gol değil 6 gol olur tahmini var.
10) pek çok favori takım için 1, 2, 3, hatta bazen 4 veya 5 handikap (gol avansı) bile açan iddaa'ya karşılık, diğer firmalardan oynadığın hiç bir maçta gol avansı yok. yani sen istersen oran artırma karşılığında var elbet ama mecburi değil...
ben de uzun süredir gerek kredi kartımın kapanmasından ötürü, gerek başka sebeplerden ötürü bütün bu handikapları bile bile iddaa ile oynuyodum ancak yukardaki arkadaş gibi benim de çevremden bi arkadaş çıktı ve ben senin yerine de oynarım dedi ve yaklaşık 3-4 haftadır bu şekilde oynuyorum. iddaa pişmanlıktır. ...
kaynak: https://eksisozluk.com/entry/71101085
Beşiktaşlı oyuncular şampiyonluğu istiyorlar (mı?)
maç yazısıdır.
dün akşam klasik bir beşiktaş maçı izledik. topa yüksek oranda sahip olduk olan fakat son bölgeye taşıyamama sorunu yaşadık. şu bir gerçek ki beşiktaşlı oyuncularda lige konstre olmakta ciddi zorluk çekiyorlar. her takımdan iyi kadroya, çok iyi bir hocaya sahip olmasına rağmen bu puan kayıplarının başka açıklaması yok. burada eleştirinin büyüğü şenol güneş’e tabi ki. saha kenarındaki duruşundan bile anlıyorsunuz motivasyon kaybını. belki de telafi edebileceğini düşünüyor. şenol güneş’in acilen kendine gelmesi gerekiyor.
futbolculardan da bazılarında ciddi sıkıntı var. herkesin kabul edeceği üzere talisca meselesi var. bir an gelip gol atacak diye bütün maç 10 kişiyiz. günümüz futbolunda böyle bir şey yok. takım içinde hali hazırda kabullendiğim bir quareama’mız var. talisca’nın bu triplerini çekecek lüksümüz yok.
ayrıca ne yazık ki artık atiba efsanesinin sonuna geliyoruz. tolgay-oğuzhan ikilisi daha sık denenmeli. hele ki böyle küçük lig maçlarında. medel de o bölgeye denenebilir. ama ne olursa olsun bu formattan çıkmalı.
sonuç olarak ekstra puan kayıpları yaşıyor beşiktaş. böyle giderse yarıştan kopar. başakşehir’i geçmek geçen yıla göre daha zor görünüyor. bir de galatasaray var arada tabi. haftaya mutlak galibiyet gerekiyor. her şeyi yapacak potansiyeli var takımın. tek yapması gereken en az başakşehir ve galatasaray kadar şampiyonluğu istemek. isterse gerisi
gelir.
dün akşam klasik bir beşiktaş maçı izledik. topa yüksek oranda sahip olduk olan fakat son bölgeye taşıyamama sorunu yaşadık. şu bir gerçek ki beşiktaşlı oyuncularda lige konstre olmakta ciddi zorluk çekiyorlar. her takımdan iyi kadroya, çok iyi bir hocaya sahip olmasına rağmen bu puan kayıplarının başka açıklaması yok. burada eleştirinin büyüğü şenol güneş’e tabi ki. saha kenarındaki duruşundan bile anlıyorsunuz motivasyon kaybını. belki de telafi edebileceğini düşünüyor. şenol güneş’in acilen kendine gelmesi gerekiyor.
futbolculardan da bazılarında ciddi sıkıntı var. herkesin kabul edeceği üzere talisca meselesi var. bir an gelip gol atacak diye bütün maç 10 kişiyiz. günümüz futbolunda böyle bir şey yok. takım içinde hali hazırda kabullendiğim bir quareama’mız var. talisca’nın bu triplerini çekecek lüksümüz yok.
ayrıca ne yazık ki artık atiba efsanesinin sonuna geliyoruz. tolgay-oğuzhan ikilisi daha sık denenmeli. hele ki böyle küçük lig maçlarında. medel de o bölgeye denenebilir. ama ne olursa olsun bu formattan çıkmalı.
sonuç olarak ekstra puan kayıpları yaşıyor beşiktaş. böyle giderse yarıştan kopar. başakşehir’i geçmek geçen yıla göre daha zor görünüyor. bir de galatasaray var arada tabi. haftaya mutlak galibiyet gerekiyor. her şeyi yapacak potansiyeli var takımın. tek yapması gereken en az başakşehir ve galatasaray kadar şampiyonluğu istemek. isterse gerisi
gelir.
Bizim Bilic ile Tothenham a Arsenal e Liverpooll a oynadığımızı Anadolu takımları bize oynuyor
bizim eskiden bilic ile arsenal-liverpool-tottenham’a yaptığımızı bu sene anadolu kulüpleri bize yapıyorlar.
hiç unutmam veli-atiba(vatiba), önlerinde mücadeleci oyun kurucu sosa, kanatlarda olcay-töre rakip bekleri marke eder ve demba dahil 11 kişi topun arkasına geçerek sadece alan kapatırdık. bu şekilde büyük takımlara kök söktürürdük. yanlış hatırlamıyorsam bir tek arsenal’e motta’nın son saniye yaptırdığı penaltı ile yenilmiştik.
peki bunun ilacı nedir? tabiki bunu şenol hocadan iyi bilsem burada yazmam, takımın başında olurdum ancak bariz hatalarımız var.
1-bu tarz kapanan takımlara karşı atiba ile oynamak intahar, orada tolgay ve oğuzhan’ı yan yana kullanmamız lazım ki orada yapılan baskıyı geri pas opsiyonu kullanmadan kolayca aşabilelim, zaten 1-2 kere deneyip zaten topu alamayınca orta sahayı bırakıyordu geçen sene rakipler.
2- boşluğu bulana kadar, rakibi yıldırarak pas yapmamız lazım. dün oğuzhan girene kadar dikkat ettim, topu bir sağ kanada sonra da bir sol kanada alıp boşluk bulamayınca hemen ya ileri şişiriyoruz ya da daha kötüsü yerden 100 km ile uzun pas yapıp direkt olarak rakibin kapmasına izin veriyoruz. oğuzhan girdikten sonra sonunda bu sabırlı paslaşmayı akıl edebildik ancak gol atmak için 22 dakika yetmedi.
3- bu tarz takımlara karşı atiba ile çıkmak neyse, akan oyunda gol tehditi 0(sıfır) olan q7 ile çıkmak aynısı, intahar vol2 yani. orada gökhan töre’yi(o bile gol tehditi olarak yetersiz) ya da en kötü orkan’ı bile kullanabiliriz. uzun vadeli çözüm o bölgeye valbuena-konoplyanka-brahimi tarzı topu aldı mı rakibe hassiktir çektirebilecek, her zaman gol tehditi olan bir kaliteli kanat transferi yapmak. akan oyunda q7 ne zaman gol attı ben hatırlayamıyorum açıkçası.
kısacası benim gördüklerim bu kadar. umarım en kısa sürede bu gol atamama sorununa çare bulabiliriz.. ..
https://eksisozluk.com/entry/72396786
hiç unutmam veli-atiba(vatiba), önlerinde mücadeleci oyun kurucu sosa, kanatlarda olcay-töre rakip bekleri marke eder ve demba dahil 11 kişi topun arkasına geçerek sadece alan kapatırdık. bu şekilde büyük takımlara kök söktürürdük. yanlış hatırlamıyorsam bir tek arsenal’e motta’nın son saniye yaptırdığı penaltı ile yenilmiştik.
peki bunun ilacı nedir? tabiki bunu şenol hocadan iyi bilsem burada yazmam, takımın başında olurdum ancak bariz hatalarımız var.
1-bu tarz kapanan takımlara karşı atiba ile oynamak intahar, orada tolgay ve oğuzhan’ı yan yana kullanmamız lazım ki orada yapılan baskıyı geri pas opsiyonu kullanmadan kolayca aşabilelim, zaten 1-2 kere deneyip zaten topu alamayınca orta sahayı bırakıyordu geçen sene rakipler.
2- boşluğu bulana kadar, rakibi yıldırarak pas yapmamız lazım. dün oğuzhan girene kadar dikkat ettim, topu bir sağ kanada sonra da bir sol kanada alıp boşluk bulamayınca hemen ya ileri şişiriyoruz ya da daha kötüsü yerden 100 km ile uzun pas yapıp direkt olarak rakibin kapmasına izin veriyoruz. oğuzhan girdikten sonra sonunda bu sabırlı paslaşmayı akıl edebildik ancak gol atmak için 22 dakika yetmedi.
3- bu tarz takımlara karşı atiba ile çıkmak neyse, akan oyunda gol tehditi 0(sıfır) olan q7 ile çıkmak aynısı, intahar vol2 yani. orada gökhan töre’yi(o bile gol tehditi olarak yetersiz) ya da en kötü orkan’ı bile kullanabiliriz. uzun vadeli çözüm o bölgeye valbuena-konoplyanka-brahimi tarzı topu aldı mı rakibe hassiktir çektirebilecek, her zaman gol tehditi olan bir kaliteli kanat transferi yapmak. akan oyunda q7 ne zaman gol attı ben hatırlayamıyorum açıkçası.
kısacası benim gördüklerim bu kadar. umarım en kısa sürede bu gol atamama sorununa çare bulabiliriz.. ..
https://eksisozluk.com/entry/72396786
Oğuzhan Tolgay Atiba orta sahası daha verimli olur
oynadığı son iki lig maçında topa sahip olma oranı %72 olan takım. iki maçın skoru da 0-0. yani 180 dakikalık bir maç oynayıp 130 dakikası boyunca topu ayağında tutup tek gol dahi atamamış da diyebiliriz.
sıkıntı orta alanda çoğalamamak. aynı şeyi devam ettirip farklı sonuç bekleyip durduk. bu 130 dakika boyunca çok nadir ışık saçtı takım. onlarda da ceza sahasının ön bölgesinde duvar olacak, ver kaç yapacak, kendini gösterecek kalabalık bir futbolcu grubu olması ile oldu. bunu yapsak rakibin savunması gedikler verecek, alan boşaltacak ama yok. mal gibi orta sahanın ortasında tolgay'ın 2 ileri 1 geri aksak oyunuyla cebelleştik durduk. talisca desen geçen yıl 17 gol atan adam şu anda belki de hayatının en kötü futbolunu oynuyor. oğuzhan'a ne kadar kızsak da şu talisca'dan daha fazla hakediyor formayı. ve emin olun oğuzhan - tolgay - atiba ortasahası ile çok daha etkili bir futbol izleriz. geçen yıl cenk ile denk katkı veren aboubakar bu yıl yok. yerine gelen negredo'dan aldığımız katkı %1. ...
https://eksisozluk.com/entry/72393783
sıkıntı orta alanda çoğalamamak. aynı şeyi devam ettirip farklı sonuç bekleyip durduk. bu 130 dakika boyunca çok nadir ışık saçtı takım. onlarda da ceza sahasının ön bölgesinde duvar olacak, ver kaç yapacak, kendini gösterecek kalabalık bir futbolcu grubu olması ile oldu. bunu yapsak rakibin savunması gedikler verecek, alan boşaltacak ama yok. mal gibi orta sahanın ortasında tolgay'ın 2 ileri 1 geri aksak oyunuyla cebelleştik durduk. talisca desen geçen yıl 17 gol atan adam şu anda belki de hayatının en kötü futbolunu oynuyor. oğuzhan'a ne kadar kızsak da şu talisca'dan daha fazla hakediyor formayı. ve emin olun oğuzhan - tolgay - atiba ortasahası ile çok daha etkili bir futbol izleriz. geçen yıl cenk ile denk katkı veren aboubakar bu yıl yok. yerine gelen negredo'dan aldığımız katkı %1. ...
https://eksisozluk.com/entry/72393783
ekşiden: Beşiktaşın rakiplerine ekstra 3 adam daha verin onlarıda savunma oynatırlar
planı yok diye eleştirilmesi herhalde son günlerde okuduğum en saçma eleştiri.
bak güzel kardeşim. kimse eleştirilemez değildir. eleştir . ama birazcık mantık çerçevesinde eleştir. mesela de ki yaptığı değişiklikleri beğenmiyorum. kadro tercihini beğenmiyorum. oturup üzerine konuşalım.
ama plan yok nedir ?
halkımızın garip bir özelliği var. bu özellik yüzünden ülkede yönetici tutunamıyor. beş yıl şampiyon yapsın adam, 6. sene ligi 4. bitirsin teknik direktör yolluyuoruz.
neden peki ? çünkü kolayı bu. işi bilmediğimiz için bir şeyi eleştirmemiz gerektiğinde direk yönetimde kim varsa onu eleştiriyoruz.
beşiktaş neden avrupada başarılı ve ligde başarılı değil bunu düşündün mü o yazıyı yazmadan önce ? avrupalı takımlar kanat oyunundan çakmadıkları için mi namağlup ilerliyoruz ? hayır . avrupada futbol oynanıyor ve istediğimizi sahaya yansıtabiliyoruz.
peki türkiyede neden tutmuyor bu durum ? beşiktaş’ın puan kaybettiği son maçların açalım hepsini baştan sona izleyelim. karşı takıma ekstradan üç oyuncu daha versen onları bile kapanmak için kullanacak. bu kadar iğrenç bir futbol.
peki bu futbolu kanatlardan açabilir miyiz ? çok zor. açamıyoruz da zaten.
peki şenol hoca bunu bilmiyor mu ? senin o bilgisayarın başında oturup “ hep kanat oynuyoruz abi yeaaa böyle sistemsizlik mi olur “ yorumunu cidden şenol hoca yapamıyor diye mi düşünüyorsun ? kafan bu şekilde mi çalışıyor ?
ortadan yarabileceğimiz oyuncumuz yok bizim kardeşim. bunu görebiliyor musun ? plansız dediğin şenol hoca iki sezonda iki farklı sistem ve planla iki kere takımı şampiyon yapmış bir adam. öyle fatih terim gibi “taktik maktik yok bam bam bam” şeklinde iki şampiyonluk almadı bu adam. bu adama plansız demeden önce otur bir elindekilerle hangi planlar yapılabilir onun muhakemesini yap.
sosa varken gomez varken ortadan her takımı açıyorduk. şu an bunu nasıl yapsın sence şenol hoca ? add manager yapıp beşiktaş’a on numara mı getirsin ? yok kardeşim bak yok yok basmıyor kafanız. talisca dediğin adam on numara değil. oğuzhan dediğin adam tolgay dediğin adam bunlar on numara değil bunlar mc oynayan adamlar. bu şekilde bir malzemeyle kanat dışında nasıl kapanan takım açacaksın ?
sıkıldım artık boş yapmanızdan ve size laf anlatmaktan. çıkıyor bir iki tane muhakeme yeteneğinden yoksun “ devlet baba bize bakmıyor” zihniyetinde adam, takımda krampon kaybolsa şenol güneş’i bokluyor. iyi niyetli olduğunuzu iddia ediyorsunuz. iyi niyetli olmayın, biraz zeki olun arkadaşlar zeki. talisca neden oynuyor demeden önce talisca olmasa orada kim oynar? sorusunu sorun mesela.necip neden oynuyor demeden önce, lan bu adam hep medel’i seçerdi acaba bir sakatlık mı var ? sorusunu sorun. bitin artık lan bitin.
bak güzel kardeşim. kimse eleştirilemez değildir. eleştir . ama birazcık mantık çerçevesinde eleştir. mesela de ki yaptığı değişiklikleri beğenmiyorum. kadro tercihini beğenmiyorum. oturup üzerine konuşalım.
ama plan yok nedir ?
halkımızın garip bir özelliği var. bu özellik yüzünden ülkede yönetici tutunamıyor. beş yıl şampiyon yapsın adam, 6. sene ligi 4. bitirsin teknik direktör yolluyuoruz.
neden peki ? çünkü kolayı bu. işi bilmediğimiz için bir şeyi eleştirmemiz gerektiğinde direk yönetimde kim varsa onu eleştiriyoruz.
beşiktaş neden avrupada başarılı ve ligde başarılı değil bunu düşündün mü o yazıyı yazmadan önce ? avrupalı takımlar kanat oyunundan çakmadıkları için mi namağlup ilerliyoruz ? hayır . avrupada futbol oynanıyor ve istediğimizi sahaya yansıtabiliyoruz.
peki türkiyede neden tutmuyor bu durum ? beşiktaş’ın puan kaybettiği son maçların açalım hepsini baştan sona izleyelim. karşı takıma ekstradan üç oyuncu daha versen onları bile kapanmak için kullanacak. bu kadar iğrenç bir futbol.
peki bu futbolu kanatlardan açabilir miyiz ? çok zor. açamıyoruz da zaten.
peki şenol hoca bunu bilmiyor mu ? senin o bilgisayarın başında oturup “ hep kanat oynuyoruz abi yeaaa böyle sistemsizlik mi olur “ yorumunu cidden şenol hoca yapamıyor diye mi düşünüyorsun ? kafan bu şekilde mi çalışıyor ?
ortadan yarabileceğimiz oyuncumuz yok bizim kardeşim. bunu görebiliyor musun ? plansız dediğin şenol hoca iki sezonda iki farklı sistem ve planla iki kere takımı şampiyon yapmış bir adam. öyle fatih terim gibi “taktik maktik yok bam bam bam” şeklinde iki şampiyonluk almadı bu adam. bu adama plansız demeden önce otur bir elindekilerle hangi planlar yapılabilir onun muhakemesini yap.
sosa varken gomez varken ortadan her takımı açıyorduk. şu an bunu nasıl yapsın sence şenol hoca ? add manager yapıp beşiktaş’a on numara mı getirsin ? yok kardeşim bak yok yok basmıyor kafanız. talisca dediğin adam on numara değil. oğuzhan dediğin adam tolgay dediğin adam bunlar on numara değil bunlar mc oynayan adamlar. bu şekilde bir malzemeyle kanat dışında nasıl kapanan takım açacaksın ?
sıkıldım artık boş yapmanızdan ve size laf anlatmaktan. çıkıyor bir iki tane muhakeme yeteneğinden yoksun “ devlet baba bize bakmıyor” zihniyetinde adam, takımda krampon kaybolsa şenol güneş’i bokluyor. iyi niyetli olduğunuzu iddia ediyorsunuz. iyi niyetli olmayın, biraz zeki olun arkadaşlar zeki. talisca neden oynuyor demeden önce talisca olmasa orada kim oynar? sorusunu sorun mesela.necip neden oynuyor demeden önce, lan bu adam hep medel’i seçerdi acaba bir sakatlık mı var ? sorusunu sorun. bitin artık lan bitin.
Şenol Güneş başlığından alınmıştır..
...
...
24 Kasım 2017 Cuma
Beşiktaş Leipzig e yenilmezse eğer...
6 aralık'da oynanacak leipzig maçını formalite maçına dönüştüren takımım. fakat asıl rekorlar o maça saklandı. basın toplantısında da hiç bir gazeteci hocaya leipzig maçına nasıl çıkacağını ya da maçı formalite olarak görüp görmediğini sormadı ki en merak ettiğim konu oydu.
leipzig maçından yenilmeden ayrılırsak:
-şampiyonlar liginde grup aşamalarında en fazla puan toplayan türk takımı
-şampiyonlar liginde grup aşamalarında deplasmanda en fazla puan toplayan türk takımı
-şampiyonlar liginde grup aşamalarından mağlup olmadan çıkan ilk türk takımı
-eğer bir de galibiyet gelirse şampiyonlar liginde grup aşamalarında 3 deplasmanından 3 galibiyet alan ilk türk takımı
-karşılaşmayı gol yemeden tamamlarsak şampiyonlar liginde grup aşamalarında galatasaray ile beraber en az gol yiyen türk takımı (4)
-karşılaşmada 2 gol atarsak şampiyonlar liginde grup aşamalarında en fazla gol atan türk takımı (rekor 10, bizim attığımız 9 gol var, 1 gol atarsak rekora ortak olacağız)
ünvanlarını alacağız.
tabi bu maç çok zorlu bir galatasaray maçı ve kayseri deplasmanı arasında oynanacak. hoca lige daha fazla önem verecek olsa da bu rekorları da gözünün ucuyla kestirmemiştir diyemeyiz. ..
https://eksisozluk.com/entry/72355166
leipzig maçından yenilmeden ayrılırsak:
-şampiyonlar liginde grup aşamalarında en fazla puan toplayan türk takımı
-şampiyonlar liginde grup aşamalarında deplasmanda en fazla puan toplayan türk takımı
-şampiyonlar liginde grup aşamalarından mağlup olmadan çıkan ilk türk takımı
-eğer bir de galibiyet gelirse şampiyonlar liginde grup aşamalarında 3 deplasmanından 3 galibiyet alan ilk türk takımı
-karşılaşmayı gol yemeden tamamlarsak şampiyonlar liginde grup aşamalarında galatasaray ile beraber en az gol yiyen türk takımı (4)
-karşılaşmada 2 gol atarsak şampiyonlar liginde grup aşamalarında en fazla gol atan türk takımı (rekor 10, bizim attığımız 9 gol var, 1 gol atarsak rekora ortak olacağız)
ünvanlarını alacağız.
tabi bu maç çok zorlu bir galatasaray maçı ve kayseri deplasmanı arasında oynanacak. hoca lige daha fazla önem verecek olsa da bu rekorları da gözünün ucuyla kestirmemiştir diyemeyiz. ..
https://eksisozluk.com/entry/72355166
Uefa takım sıralaması Güncellendi Beşiktaş uçuyor
Beşiktaşımızın Avrupadaki yükselişi devam ediyor 50-44-32-29 derken 24 ncü sıraya yükseldi karakartalımız oynadığı futbolla tüm ülkeyi sevince boğan Beşiktaşımız artık 2 nci turdaki rakibini bekliyor.
son 3 senedir uefa ülke puanı olarak büyük katkı veriyor Beşiktaşımız taraftar olarak daha fazla destek olmalıyız kulübün maddi olarak desteğimize her zamankinden fazla ihtiyacı var.
..Fb'li Hakkı Yalçın'dan bir yazı: Şenol Güneş gibi öğretmeni bin tane imparatora değişmem
yazının tamamını okumak için link: https://m.fotomac.com.tr/yazarlar/hakki_yalcin/2017/11/24/senol-gunesin-zafer-isareti
Beşiktaş'ın Porto karşısında oynadığı oyunun adı; yeniden izlenmesi gereken bir futbol resitalidir.
Bir teknik adam şaheseri.
Bugün Avrupa medyası Beşiktaş için methiyeler düzerken, onların dilini çözen ustalığın adı Şenol Güneş'tir.
İlklerin adamı, onurlu ilkelerin.
Not: Aşklar da savaşmadan kazanılmıyor, övgüler de.
Şenol Güneş fındık kabuğundan gemiler yapar, denizlerde yüzdürür.
Ama dereleri küçümsemez.
Tarih konulu vermiştir Avrupa'ya son dersini.
Beşiktaş'la Devler Ligi'ni grupta birinci bitirerek.
Futbol antolojisine Türkiye'yi dünya üçüncüsü yaparak girmiştir zaten.
Şenol Güneş'in futbolumuz için ne kadar gerekli olduğunun bilincine varamayanların göremediği gerçekler bazen gözlere sokulur.
Not: Elçiye zeval olmaz.
Şenol Güneş günlük yaşamaz, geleceğe yönelik yapılanmanın ustasıdır.
Uyumak için değil uyanmak için okur kitapları.
Gönül adamıdır ama ciddi meselelere de kafa patlatır.
Yanlışları halının altına süpürmez üstüne gider.
Haksızlıkla uzlaşmaz, arada bir hırçınlaşma sebebi budur.
Çünkü gerçek adalet; haksızlığın lisanını sevmez.
Gerçek adalet; Şenol Güneş gibilerinin emeklerini görmezlikten gelen kompleksli insanları da sevmez.
O yüzden pozisyonları tartışanlar, Şenol Güneş'in futbol kompozisyonlarını okumak zahmetine katlanmaz.
Not: Doğru somuttur.
Şenol Güneş hiçbir yeri işgal etmez, oturduğu makamın hakkını verir.
Güzellikler önerir hayat adına.
Beslenme alanı sevgidir, futbolcu kardeşlerini şefkatine ilikler.
Demirin pasını siler.
Geliştirmenin sırrı onun kalbinde ve bilgisinde mevcuttur.
O yüzden elden çıkarılacak gözüyle bakılan futbolcuları takımın gözbebeği yapmakta üstüne yoktur.
Not: Quaresma'nın Beşiktaş'ta Şenol Güneş'ten önceki kaprisli macerası.
Cenk Tosun'un Şenol Güneş'ten önceki resmi.
Şenol Güneş, çocuklarımızın başındaki elmaya nişan alıp, onları kalbinden vuran kabadayılara benzemez.
Büyüttüğü çocuklara benzer.
Hâlâ o eski siyah beyaz filmlerde bulur masumiyeti.
Kaybolan vicdanlar için kayıp ilanları verir çocuklar aşkına.
Çocuklara ömrünü verir gözünü kırpmadan..
Not: Yaşlı olduğu için "büyük" denmez insanlara, çocukları sevdiği için "büyüktür."
Bugün Avrupa'nın en çok konuştuğu takımın teknik direktörü olarak bütün övgüleri hak eden bir adamı yazdım.
Şenol Güneş'in zafer işareti duruşudur.
Öğretmen duruşu.
Bir harf öğretene 40 yıl kölelik verilen dünyada, hükümdarlığa yüz vermeyen insan duruşu.
Not: Şenol Güneş gibi öğretmeni bin tane imparatora değişmem... .
Beşiktaş'ın Porto karşısında oynadığı oyunun adı; yeniden izlenmesi gereken bir futbol resitalidir.
Bir teknik adam şaheseri.
Bugün Avrupa medyası Beşiktaş için methiyeler düzerken, onların dilini çözen ustalığın adı Şenol Güneş'tir.
İlklerin adamı, onurlu ilkelerin.
Not: Aşklar da savaşmadan kazanılmıyor, övgüler de.
Şenol Güneş fındık kabuğundan gemiler yapar, denizlerde yüzdürür.
Ama dereleri küçümsemez.
Tarih konulu vermiştir Avrupa'ya son dersini.
Beşiktaş'la Devler Ligi'ni grupta birinci bitirerek.
Futbol antolojisine Türkiye'yi dünya üçüncüsü yaparak girmiştir zaten.
Şenol Güneş'in futbolumuz için ne kadar gerekli olduğunun bilincine varamayanların göremediği gerçekler bazen gözlere sokulur.
Not: Elçiye zeval olmaz.
Şenol Güneş günlük yaşamaz, geleceğe yönelik yapılanmanın ustasıdır.
Uyumak için değil uyanmak için okur kitapları.
Gönül adamıdır ama ciddi meselelere de kafa patlatır.
Yanlışları halının altına süpürmez üstüne gider.
Haksızlıkla uzlaşmaz, arada bir hırçınlaşma sebebi budur.
Çünkü gerçek adalet; haksızlığın lisanını sevmez.
Gerçek adalet; Şenol Güneş gibilerinin emeklerini görmezlikten gelen kompleksli insanları da sevmez.
O yüzden pozisyonları tartışanlar, Şenol Güneş'in futbol kompozisyonlarını okumak zahmetine katlanmaz.
Not: Doğru somuttur.
Şenol Güneş hiçbir yeri işgal etmez, oturduğu makamın hakkını verir.
Güzellikler önerir hayat adına.
Beslenme alanı sevgidir, futbolcu kardeşlerini şefkatine ilikler.
Demirin pasını siler.
Geliştirmenin sırrı onun kalbinde ve bilgisinde mevcuttur.
O yüzden elden çıkarılacak gözüyle bakılan futbolcuları takımın gözbebeği yapmakta üstüne yoktur.
Not: Quaresma'nın Beşiktaş'ta Şenol Güneş'ten önceki kaprisli macerası.
Cenk Tosun'un Şenol Güneş'ten önceki resmi.
Şenol Güneş, çocuklarımızın başındaki elmaya nişan alıp, onları kalbinden vuran kabadayılara benzemez.
Büyüttüğü çocuklara benzer.
Hâlâ o eski siyah beyaz filmlerde bulur masumiyeti.
Kaybolan vicdanlar için kayıp ilanları verir çocuklar aşkına.
Çocuklara ömrünü verir gözünü kırpmadan..
Not: Yaşlı olduğu için "büyük" denmez insanlara, çocukları sevdiği için "büyüktür."
Bugün Avrupa'nın en çok konuştuğu takımın teknik direktörü olarak bütün övgüleri hak eden bir adamı yazdım.
Şenol Güneş'in zafer işareti duruşudur.
Öğretmen duruşu.
Bir harf öğretene 40 yıl kölelik verilen dünyada, hükümdarlığa yüz vermeyen insan duruşu.
Not: Şenol Güneş gibi öğretmeni bin tane imparatora değişmem... .
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)