13 Ağustos 2015 Perşembe

ne söylesek az ne yazsak eksik, anlatılamayan-dır Süleyman Seba!

'' Herkesi bir zaman aldatabilirsiniz,
Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz,
Ama herkesi her zaman aldatamazsınız...''

Güzel adamdı güzel, hani birilerinin dediği gibi değil yakışıklı değil, yüreği güzel duruşu güzel kendisi güzel, Beşiktaşlılığı güzel yöneticiliği güzel her şeyi güzel adamdı bizim büyük başkan Süleyman Seba.
Beşiktaş’a küsülmez Beşiktaş’a hizmet edilirin vücut bulmuş haliydi Seba hala da öyle. Renklilerin keşke bütün başkanları senin gibi olsa deyip gıpta ettiği adam.

Kimsenin adamı olmadan hizmet etmenin kupa kaldırmanın Öz kaynaktan futbolcu çıkarıp aynı zamanda sansasyonel transfer nasıl yapılırı öğreten adamdır Seba.
Evini barkını malını varını yoğunu ipotek ettirip kulübe hizmet etme derdinde olan adamdır Seba,
1943te başlayan Beşiktaş aşkı hala dillerde olan adamdır Seba,
16 yılda 13 kupa nasıl alınır nasıl tesis yapılır başkan nasıl olunur Adam nasıl olunuru cilt cilt kitapla anlatmak yerine duruşu ile sergileyen adamdır Seba.
Duruşu bakışı sözleri ile Beşiktaş’ın kalbidir müzesidir Seba.

Hani para komidinin üstünde diye dalga geçmeye çalışan sığ akıllıların anlayabileceği adam değildir Seba, Şerefli ikincilikler deyip literatüre şeref kazandıran adamdır Seba.
Birazda suç bizde hani, böyle bir adamı “Ahmet Dursun Seba gitsin” diye kalbi kırık gönderdik ya yazıklar olsun bize.

Beşiktaş’ı üzmesinler deyip son sözünde bile Beşiktaş olan adamdır Seba.
Beşiktaş’ın devrîsi duruşu kendisidir Seba.

Ne dersek az, ne söylesek yetersiz ne kadar marş yazsak anlatılmazdır Seba.

Hani İstanbul beyefendisidir kendisi.
Hani karizmanın yürüyen halidir kendisi.
Cakası, fuları ile Beyoğlu yosmalarına bile abi dedirten adamdır kendisi.

Baba hakkının alnından öptüğü adamdır Seba.

Metin'e bir maçtan önce o formayı bir saniye giymek için ölümü göze alan milyonlarca fakir var sahaya çıkın ve hakemi de yenin deyip bugünü gören adamdır Seba.
Hayattayken heykeli dikilen adamlardandır Seba.

"Ayda yılda bir gelirdi. Yeter de artardı bu geliş. Hepimizi karşısına alır, lafını ortaya söylerdi. Unutulmayacak sözler miydi yoksa onun sözleri mi unutulmazdı, anlamazdık. Sık değiştirmediği kahverengi ceketinin üst cebindeki mendili hep biz kirletirdik. Ya akan burnumuzu ya da kaçan gollerin ardında döktüğümüz gözyaşlarımızı silerdi o mendil. Çocuktuk işte... Ama büyük başkan bizi adam yerine koyar o şanlı formayı ısrarla bize giydirirdi. Adalelerimiz gözüksün diye kısa tuttuğumuz şortumuzu ve malzemeci ahmet abimizden "ne eeedecen" deyip verdiği tozlukları giyip, çivili kramponlarımızı da yandan bağladığımızda hakikaten koca adamlar gibi dururduk.
Aslında bizi adam yapan o formaydı. "Şeyini şey yaptınız" dediğinde biz neyi kastettiğini bilirdik. Lafını kısa keser, söylediğini de unutmazdı. Belki de hiçbir şeyi unutmadığı için unutulmaz olacak sayın Seba. Ekranı da pek sevmezdi. Ne önünü ne de arkasını. Onu yazmak o kadar zor ki... Niye ki bu çabam? Onu altın harflerle yazan tarihten daha iyi anlatamam ki... Ben, Metin-Ali'nin Feyyaz'ı, Rıza'nın ön direk takipçisi, Şifo'nun pas duvarı, Les Ferdinand'ın çapraz koşucusu, Samet abinin kibarı ben... Seni o aramıza giren herkesten çok seviyorum ve biliyorum ki sen de bu başına buyruk, inatçı evladını seviyorsun... Gitme büyük başkan sakın gitme... Çünkü ben sana gelemedim..."

Yukarıdaki bu mektubu  okuyunca tüyleriniz diken diken olmuyorsa Beşiktaş’ı bırakınız efendim.

Seni unutmadık Efsane başka hele adamlığın ele ayağa düştüğü şu dönemde.
Saygı minnet ve vefa ile anıyoruz seni.

Optiğe, Baba Hakkı’ya Barış Akarsuya, Vedat Okyar’a selamlarımızla.
Gülüşün duruşun atkın bize emanet, Beşiktaş’ında…

Ercan Nogay Alper
İletişim:
@ercanalper1903







1 yorum:

Lütfen değerli yorumlarınızı bizlerle paylaşınız.

About