Eurosport Türkiye
Hırvat basınına röportaj veren Slaven Bilic, ilk olarak sezon boyunca yaşadıkları stat sıkıntısına değinerek, "Gençlerbirliği Başkanı (İlhan Cavcav) bile bize kendi statlarında oynamamızı tekif etti ancak kabul etmedik" diye görüş bildirdi.
Türkiye'deki '3 büyük' imajının yanlış olduğuna dikkati çeken Hırvat teknik adam, "Türkiye'de sadece üç kulüp var gibi genel bir yanlış imaj var. Herkes herkesi yenebilecek oyunculara sahip. Avrupa maçlarının ardından yüzde 80'lik eforla maçlarınızı kazanacağınıza güvenemezsiniz" dedi.
Club Brügge ile yapılan maça değinen Bilic, "Sadece; Brugge'ün ne kadar iyi, güçlü ve tecrübeli bir takım olduğunu anlatmak için ne kadar enerji harcadım. Sonunda acı bir düşüş yaşadık" ifadelerini kullandı.
Galatasaray'ın Hollandalı yıldızı Wesley Sneijder hakkında da konuşan Bilic, "Sneijder,Fenerbahçe'ye goller ve bize gol attı. Şutu attığını gördüğümde hedefi bulmamasını istedim. Tabii ki içeri girdi, tıpkı daha önce birçok kez olduğu gibi. Galatasaray'ın yedek kulübesinde, geçen sezon Napoli'de forma giyen Dzemaili ve Pandev var, bizim için en iyi oyuncu ise sadece Avrupa ve dünya futbolunun yakından takip edenlerin tanıdığı Kanadalı Atiba" diye konuştu.
"Nasıl üçüncü bitirmeyecektik?"
Galatasaray'ın, derbi öncesinde yaptığı 5 maçtan 4'ünü 1-0 ve birini de 2-0 kazandığının altını çizen Bilic, "Bizim rakiplerimize karşı girdiğimizden daha az pozisyona girdiler ve bize göre daha çok problem yaşadılar fakat onların Fernando Muslera'sı var. Biz ise 3. kalecimizle savunduk. İyi bir kaleci fakat 3. kaleci. Nasıl üçüncü bitirmeyecektik? Bazı maçları çözecek kaliteyi aradık. Demba Ba'nın yetenekleri,Gökhan Töre'den gelecek ilhamla yaşadık" dedi.
Fenerbahçe hakkında da konuşan Slaven Bilic, "Kuyt, hücum hattındaki üç pozisyonda da oynayabiliyor ve Dünya Kuypası'nda da gördüğünüz üzere ihtiyaç halinde savunmada da oynuyor. ValenciaMehmet Topal'ın eve dönmesine zar zor razı oldu. Emre; Inter'e, Newcastle'a, Atletico'ya gitti. Diego onlarda yedekti, bizde kilit bir oyuncu olurdu" diye görüş bildirdi.
Gaziantepspor maçında yaşananlara da değinen Bilic, "Ba'nın Ronaldo gibi ceza sahası içinde kendisini yere atmayacağını açıklamıştım. Tam şut çekeceği sırada, tüm Türkiye penaltı kararı bekledi ancak kimse bir şey çalmadı, 1-0 öndeydik fakat maçın gitmesine neden oldu" dedi.
Slaven Bilic, "Sonuçta unutulmaz iki yıllık muhteşem bir tecrübe yaşadım. Beşiktaş'a iyi şanslar diliyorum" diyerek sözlerine nokta koydu.
Radikal
ANA SAYFA
28 Mayıs 2015 Perşembe
Bilic'in Hırvat medyasına verdiği röportaj
27 Mayıs 2015 Çarşamba
HOŞÇA-KAL İKİ GÖZÜM!
“diğerlerini bilmiyorum ama
Beşiktaş sermayesi insan olan bir takım” diyen Cemal Süreya anlar seni Biliç
Efendi, Fikret Ormanlar Nur Çebiler Demirörenler anlamaz be kardeşim, onlar
paraya bakar başarıya bakar ama dönüp kendilerine bakmazlar.
Biz bu ligde oyuncusunu
yanağından öpen adamlarla büyümedik Biliç Efendi. Biz saha kenarında ağzından
salya savrulan, oyuncularını tekme tokat döven ve yılda bilmem kaç milyon
dolarlar alıp çaka satan adamlar büyüdük.
Biz bu ligde “ben oyuncularıma
kazanma ve kaybetme yetisini öğretmeye çalışıyorum, futbolu herkes öğretir”
diyen adamlar görmedik Biliç efendi. Biz “vur kır parçala ama ne olursa olsun
bu maçı al diyen” adamlarla büyüdük.
Biz saha kenarında rakip takım
oyuncusuna şaka yapan adamlarla değil rakip takım oyuncusuna ana avrat küfür
eden adamlarla büyüdük. Sen kimsin her maç sonunda rakip takımın oyuncularına
tek tek sarılıp başarı diliyorsun, bize insanlığı sen mi öğreteceksin Biliç
Efendi?
Biz bu hayatta senin gibi çok
adam tanımadık Biliç Efendi, sen daha “ben sosyalistim” dediğinde kaybettin, bu
ülke de hiçbir şeyden korkulmaz sosyalistlerden korkulduğu kadar. Çünkü onlar eşitlikçidir,
paylaşımcıdır, doğayı insanı severler, haksızın karşısındadırlar. Sen kimsin ki
bu ülke de ben sosyalist bir takım yaratmak istiyorum diyorsun. Bak ilk
fırsatta kapı önüne konursun.
Oysa Cem evindeki cenaze yerine Rabia
işareti yapıp aynı anda daiş çetelerine destek verdiğini açıklasaydın ya da
saha kenarında rakip oyuncularla şakalaşmak yerine suratlarına bakıp “fuck of”
deseydin yıllarca bu ligde kalırdın.
Sen ruhunla bütünleşen bu takım
yerine stadını bile devletin yaptığı bir takımın başına geçseydin uzun yıllar
bu ligde kalırdın Bilic Efendi. Ne demek futbolcularıma insan olmayı öğretiyorum,
sen kimsin ki sokaklarında her gün açlıktan yoksulluktan ya da polis kurşunuyla
ölen insanların olduğu bu ülkeye sosyalizm öğreteceksin. Sen kimsin ki SOMA
katliamından sonra “işte bakın sizin aldığınız paraları belki de ömür boyu
göremeyecekler” deyip oyuncularına yoksulluğu öğretmeye çalışıyorsun ya da
gösteriyorsun.
Sonucu önceden belli olan ve
kuklalar tarafından yönetilen bu sahte ligde canlı yayına çıkıp “emeğin en yüce
değer “olduğunu anlatırken, “umudumuzu bizden söküp alamazlar” diyorsun, pes doğrusu! Sana
mı kalmış LİG TV'nin canlı yayının da “comon gıve me a break” demek.
Sen kaşındın Bilic Efendi, sen
misin “bizim taraftarımız zaten dünyaca ünlü politik tavırlar sergiliyor ve ben
onları destekliyorum” diyen. Al işte şimdi gelip kurtarsın seni cArşı.
Daha hazırlık maçında yedek
kulübesinde yaktığın sigaranın dumanı gökyüzüne yükselmeden orada kaybettin sen,
doğallığından kaybettin sosyalist olmandan kaybettin Che fotoğraflı tişörtünün
bazılarını rahatsız etmesinden kaybettin.
Rakip takımın malzemecisinin bile
zor girdiği Nev-i zade sokaklarından içtiğin rakıdan belliydi gönderileceğin,
insanlığından kaybettin be abicim.
Peki sen kaybedince biz kazandık
mı?
Ben 27 senedir Beşiktaşlıyım ve
biz asla kazanmadık be abicim, hep doğru olanı yaptığımız için biz hiç
kazanmadık.
Biz senin gibi bir adamı
kaybettik, ne demek 4 dil bilen teknik direktör, bize “wat ken ay du samtamys”
diyen adamlar ve milliyetçiyim deyip sadece ayda 200 bin lira maaş alıp milli
takım çalıştıran adamlar yeter de artar bile.
Biz senin gibi bir kişiliği
kaybettik, maç sonlarında oyuncularımla gurur duyuyorum deyişini kaybettik be
iki gözüm.
Ruhumuza oturan sözlerini
entelektüel bakışını kaybettik,
Azla yetinmenin ne demek olduğunu
her şeyin para olmadığını öğreten oyun sistemini kaybettik,
Babacan tavırlarını kaybettik,
Liverpoolu dize getirdikten sonra
bile beni değil oyuncularımı taraftarı tebrik edin diyen tatlı diilini
kaybettik.
Sen bu lige bir beden zaten
büyüktün, ne diyelim ki Sır Bilic, sen kal biz gidelim yada diğer direktörler gitsin sen kal be abi…belki futbolu az biliyordun ama insanlığını kaybettik be abi...
Yakışıklılığını karizmanı
kaybettik, gitme be iki gözüm yada bizi de götür.
Ercan Nogay Alper
iletişim:
ercannogayalper@gmail.com
@ercanalper1903
25 Mayıs 2015 Pazartesi
HAYDİ KALK AYAĞA YÜRÜ GÜNEŞE…
Kalemin ele küstüğü günlere geldik. Yürekte öfke kalpte
burukluk, bizim hayatımız böyle işte. Herkese
küsülür Beşiktaş'a küsülmez, herkese kızılır Beşiktaş'a kızılmaz. Öfke duy
bağır çağır hatta git denize karşı söv de ki; “ne kadar Beşiktaş düşmanı varsa
statta ki vinçlere gelsin de, çocuğu olmasın de, bindiği otobüs bozulsun de”
ama asla küfür etme.
Futbolcuların arabalarına saldırmak takıma küfretmek bizim
kültürümüzde yok, biz zaten biliyorduk Beşiktaş adamı kanser eder, etti de ama gidip
arabaya saldırmak adamlara ana avrat sövmek renkli takım taraftarının işi. Hepimiz kızgınız ama bize yakışmaz.
Beşiktaş'a küsülmez, bir bakarsın gider Barcelona’ya 3 atar,
sonra gider Bolubelediyespor’dan dört yer, niye yer çünkü öncesinde hakemi
satın almaz, karşı takımın en iyi topçusuna transfer teklif etmez, mini cuper
göndermez. Konsantre olamamıştır yorgundur, o kale küçülür o top o kaleye
girmez bu böyle sürüp gider ve Beşiktaş elenir yada kaybeder, ama asla çirkefe
yatmaz yenilse bile gider kartı iptal eder penaltıyı dışarı atar kornerse
korner taçsa taç der.
Renkliler gibi penaltı olmadığı halde penaltı demez, yüzü
kızarır utanır, çünkü bilir ki “hakkınla oyna şerefinle kazan” sloganın
hayaleti etrafında dolaşır. Yenilse bile sırf mücadelesi için milyonlarca
taraftarı arkasındadır. O bilir ki onun taraftarı mücadelesine formasının
ıslaklığına bakar, küfrüne tekmesine tükürmesine prim vermez.
La oğlum Beşiktaş'a küsülür mü? Sevgiliye küsülür niye çünkü
bütün sevgililer bir gün gider, Beşiktaş gitmez.
La oğlum Beşiktaş'a küsülür mü? Arkadaşa küsülür niye çünkü
bazı arkadaşlar çıkarı bitince gider, Beşiktaş gitmez, o hep ordadır tertemiz
çıkarsız.
La oğlum Beşiktaş'a küsülür mü? Dünyaya küsülür niye çünkü
yuvarlaktır, Beşiktaş düzdür temizdir aktır paktır şandır şereftir.
Beşiktaş şampiyon olmadı diye takıma küfür edilmez, üstünde Beşiktaş
forması vardır. Sitem edilir niye böyle yapıyorsun denir ama asla küfür
edilmez.
Sabır biter eller terler nefes alınmaz sokağa çıksanız
renklilerden çalıntı marşlarından mideniz bulanır deli olunur ama asla bir
küfür cümlesi içinde Beşiktaş geçmez geçemez 112 yıllık çınara bu yapılmaz.
Yöneticiler de gider topçular da ama Beşiktaş asla gitmez…
ona sövülmez, kanser etti denir deli etti denir ama o güzeldir, iyi olandır,
heyecan olandır, yürek burkan aynı zamanda GURURLANDIRANDIR.
İyi oynasak ne kötü oynasak ne, bizi kimse şampiyon yapmaz,
sadece bu sene hakem hataları ile giden puan 18 yani şuana kadar ilan edeceğimiz
şampiyonluk için yeter de artan bir puan. Renklilerin bu kadar vergi borcu varken
bizi yapmazlar, stadını devlet yapar borcunu siler oyuncusunu alır saraya
çağırır öper koklar, onlar öyle gelen şampiyonlukla mutlu olur.
OlsunLAR, biz de Atınçı kazandık, bakın taş gibi kalecimiz oldu, alt yapıdan seneye en
kötü bir iki kişi gelir stat biter elbet güzel günler bize de gelir, asla pes
etme asla pes etmek olmaz.
Haydi, şimdi daha yüksek sesle… EVET SEN DE GÜZEL ABLACIM
YAKIŞIKLI KARDEŞİM ABİM ABLAM HADİ HADİ DAHA YÜKSEK SESLE
HAYDİ KALK AYAĞA YÜRÜ GÜNEŞE…
Beşiktaş bu ülkenin mağrur güzel ama yetim çocuğudur…
Ercan Nogay Alper
İletişim:
@ercanalper1903
13 Mayıs 2015 Çarşamba
Sen “SOMAYI” bilirsin Beşiktaşlı
Bizi renklerimizden utandıranlar,
insanlıktan çıkanlar, yer altında havasız kalanlar yer üstünde nefessiz
bırakılanlar. Yumruklananlar, danışmanlar tarafından tekmelenenler, ölüm bu
işin fıtratında var diyenler, iki gün aynı gömleği giydim deyip kir deryası
içinde boğularak ölenleri hiçe sayanlar…
“Oğlum yüzme bilmez” diyen anneyi
unutma Beşiktaşlı.
Ey Beşiktaşlı sen vicdanı
olansın, konuyu biliyorsun.
Bizi nefes almaktan mahrum bırakanlar,
insan olduğumuz için yüzümüzü kızartanlar. Yaşam odaları pahalı deyip meclisten
geçirmeyenler, bütün patronlara dost işçilere düşman olanlar, ölümü olağan
görenler.
“çizmem kirli sedye kirlenmesin”
diyen işçiyi unutma Beşiktaşlı.
Biz bu yola kefenimizle çıktık
deyip, kendinden önce 3000 polis bir o kadar jandarma koruma ordusu içerisinde
kibirli elbiseleri ile işçileri insanlığı hor görenler, gözlerinden öfke
okunanlar, bize millet görev verdi deyip, aslında milleti bahane edip kamyon
kamyon rant götürenler…
“babasının mezarı başında
güneşten yüzü kavuran çocuğu göz yaşlarını ” unutma Beşiktaşlı.
Ey Beşiktaşlı sen nefes alan her şeye
saygısı olansın, konuyu biliyorsun.
Aylık 800 lira iyi para deyip
deniz fenerini soyanlar, doymak nedir bilmeyenler, kaybettiği kaskın parasını işçisinden
kesenler, mesaiden gider diye yer altında öğlen yemeğine maruz bırakılan işçiler,
halkın karşısına geçip pişmiş kelle gibi sırıtanlar…
“beni bırakın Bilal’i alın” diyen
maden işçisini unutma Beşiktaşlı.
Duble duble yollar yaptık
diyenler, 301? tane mezarı yan yana duble kazdıranlar, soğuk hava depolarında
ölülere bile saygısı olmayanlar, ölüsünü bile alamayanlar, dirisini dövenler
tutuklayanlar, kamyon kamyon taput taşıyanlar...
“babasının mezarına takdir
namesini götüren Beşiktaş atkılı çocuğu” unutma Beşiktaşlı.
Doktordan önce çevik kuvvet
gönderenler, kameraları kapattıranlar, bilmem kaç bin liralık takım elbiseleri
ile gelip kirli ellerle tokalaşmayanlar, kendini kurtarabilecekken madene
arkadaşına koşanlar, miilet isyan etmesin diye ölü sayısını bile düzgün açıklamayanlar,
biz onlara para vereceğiz, deyip sevgiyi ve insanlığı para ile alabileceğini düşünenler…
“göçükten çıkanları beklerken
tırnaklarını yiyen akrabaları” unutma Beşiktaşlı
Ey Beşiktaşlı sen sabır nedir iyi
bilirsin, konuyu biliyorsun.
İstifa bile etmek aklına
gelmeyenler, gözümüzün içine baka baka yalan söyleyenler, sürekli sabır dileyen
ama asla hesap sormayanlar, her şeyi birilerine yıkmaktan geri durmayıp asla
sorumlu hissetmeyenler, günlük 30 lira için 12 saat çalışıp eş çoluk çocuk yüzü
görmeyenler, görmeden can verenler, görüp de tutuklananlar, tutuklanıp
özgürlükleri çalınanlar.
“o gün işe gitmediği için ölmeyen
ama artık arkadaşsız yaşayacak olan işçiyi” unutma Beşiktaşlı.
Ey Beşiktaşlı sen yalnızlık nedir
112 senedir iyi bilirsin, konuyu da biliyorsun.
Konuyu siz de biliyorsunuz “gsli
fbli Demirsporlu, hopasporlu ve
diğerleri hepiniz”.
Yerde yatan işçiye atılan o son
tekmeyi karnında hissetmiyorsan, insanlığını sorgula benim vicdansız kardeşim…
Toprak altında yatanları
Üstünde perişan olanları
Bilerek ölüme yollananları
Saraylarda yaşayıp günlük 30
lirayı iyi görenleri
Ayakkabısız okula gidenleri
Yardıma gidenleri terörist ilan
edenleri
Yardımları bankalara peşkeş
çekenleri
Gözü yaşlı anaları
Çaresiz mezar bekleyen babaları
Bir daha boynunun altına girip
babasıyla uyuyamayacak çocukları
Ömür boyu yalnız kalacak ve çocuklarıyla
ortada kalan eş’leri
Sürekli ölümü meşru görenleri,
halkı öldürmeyi adet edinenleri
Milletvekili maaşlarına zam yapıp
asgari ücret böyle iyidir diyenleri
Madenler de ölüme terk edilen
herkesi
Herşeyi
Roboskiyi
Reyhanlıyı
Geziyi
Her gün sokakta ekmek toplayan
çöp karıştıranları…
Unutma kardeşim, unutma ki bir
daha olmasın…
Hele sen hiç unutma Beşiktaşlı…
Ercan Nogay Alper
İletişim:
ercannogayalper@gmail.com
@ercanalper1903
12 Mayıs 2015 Salı
10 Mayıs 2015 Pazar
İşte Kartal Yuvası Organizasyonumuzdan Fotoğraflar
twitter hesaplarımızdan RT ettiğimiz değerli Beşiktaşlı 1400 kardesimizden bazılarını sizinle paylaştık.
Teşekkürler Beşiktaş Ailesi.
7 Mayıs 2015 Perşembe
6 Mayıs 2015 Çarşamba
Beşiktaş Şampiyon olursa ne olur?
Bir kere yakarız bu gezegeni,
Adalet yerini bulur,
Yaratılmaya çalışılan “iki büyük” çalışması son bulmuş olur.
Anadolu kulüplerine örnek olmuş olur.
Az bütçeyle neler yapılabileceğinin en büyük kanıtı olur.
Statsız sahasız Kartalın ligin en az beş senesine ambargo koyacağının
kanıtı olur.
Pektemek ve Sivok’tan akan kanlar anlam bulur.
Sokak Çocukları sevinir.
Sokak Hayvanları sevinir.
Haksız penaltılar haksız kırmızı kartlar hakem satın almalar son bulur,
Yirmi numaralı gibi saha da köpek taklidi yapanlar gibi “yaratıklar”
kaybeder. Dua eden, zafer işareti yapan, arkadaşını öpüp sarılan adamlar
kazanır.
Soyunma odalarında adam dövenler değil Bilic gibi entelektüel
adamlar kazanır.
Hakemler değil futbol kazanır.
Tüpçüler değil, Azizler Aysallar değil, Sebalar, Özhan Canaydınlar,
kazanır.
Beşiktaş şampiyon olursa alınteri kazanır, emek anlam bulur.
Beşiktaş şampiyon olursa, yaratılmak istenen düzen bozulur,
düzene çomak sokulur, düzen tepetaklak olur.
Beşiktaş şampiyon olursa gezi parkı kazanır, çArşı kazanır.
Saha içinde katledilen futbol, tribünde baltalanan birlik
kazanır.
Pasolig kaybeder, godomanlar kaybeder,
Siyah kazanırsa beyaz, beyaz kazanırsa siyah da kazanır.
Van kazanır, Soma kazanır, Hopa kazanır, Reyhanlı, Roboski, Lice kazanır.
Biz kazanırız,
Onlar kaybeder.
Ötekileştiren, sermaye odakları kaybeder.
Adanademir kazanır,
Pauli kazanır.
Altay kazanır.
Sarıyer kazanır.
Umut olur.
Beşiktaş kaybederse ne olur, biz yeniden mücadele eder
yeniden çalışır yeniden… Kaybederiz belki ama olsun daha güzel kaybederiz. Tekrar deneriz,
ta ki haramilerin saltanatına son verene dek.
Onlar bilirler ki Beşiktaş orada, ayakta dimdik ve asla pes
etmeden…
bir umudum sensin anlıyor musun?
bir umudum sensin anlıyor musun?
Ercan Nogay Alper
@ercanalper1903
ercannogayalper@gmail.com
5 Mayıs 2015 Salı
Beşiktaş Taraftarının 2'nci Kartal Yuvası Organizasyonu
2 hafta önce Twitter üzerinden duyurduğumuz ve büyük yankı uyandıran Kartal Yuvası Organizasyonumuzun çok olumlu tepkiler alması, taraftarlarımızın mağazalara yoğun ilgi göstermesi bunun neticesinde de kartal yuvasından (Sevgili Cemil Kent'e organizasyonumuza olan tüm ilgisinden ve taraftarların bu heyecanını paylaşmasından ötürü çok teşekkür ediyoruz) bu bilinçli ve sorumluluk taşıyan hareketimiz nedeni ile teşekkür almış (yaşasın Beşiktaş'ı menfaatsız sevenler) olmanın verdiği mutlulukla 2 nci kere büyük taraftarımızı yine yeniden Türkiye'de ki tüm mağazalarımıza davet ediyoruz, iyi günde kötü günde sadece Beşiktaş mantığı ile her kardeşimizi 9-10 mayıs 2015 tarihlerinde bulundukları illerde ki mağazalara bulunduğu il ve ilçelerde mağaza olmayan arkadaşları ise sanal mağazalarımıza davet ediyoruz, ( İŞTE O ADRES :) ) başka Beşiktaş yok, Beşiktaş'a sarılın.. Kulübümüze destek olmak mağazalarımıza personelimize sahip çıkmak bizim için kutsal bir görevdir, çok kısa bir sürede 19 olan şube sayısını 72 ye çıkartan kartal yuvası mağazalarında ve mobil tırlarda buluşalım sevgili arkadaşlar..
Kartal Yuvası mağazalarımızın hepsi iletişim bilgileri ve adresleri için : sıralı tam liste
bilgi: Organizasyonu twitterda gördüğünüz rastladığınız ruh hastası Beşiktaş hesapları düzenliyor..
Kartal Yuvası mağazalarımızın hepsi iletişim bilgileri ve adresleri için : sıralı tam liste
bilgi: Organizasyonu twitterda gördüğünüz rastladığınız ruh hastası Beşiktaş hesapları düzenliyor..
1 Mayıs 2015 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)